Mert
Sabah telefonumun dakikalarca susmamasıyla gözümü zor da olsa açtım.
Başım çok ağrıyordu ve midem bulanıyordu. Belki biraz da ateşim olabilirdi.
Komodinin üzerinden telefonumu alıp sekreterimin aramasına cevap verdim.
"Sabah sabah beni rüyanda mı gördün Sıla?"
"Mert Bey babanız geldi şirkete sizi görmek istiyor, sinirden köpürüyor"
Babamın neden sinirlendiğini tahmin ediyordum.
Toplantı vardı dün ve ben keyfim istediği için toplantıyı yarıda bırakıp çıkmıştım.
"Babam daha çok bekler beni, hastayım bugün şirkete gelmeyeceğim. Evde dinleniyorum söylersin Sıla"
Sıla'nın konuşmasına izin vermeyip telefonu kapattım ve uyumaya devam ettim.
Belki 10 dakika geçti belki 20 dakika telefon yine çalmaya başladı.
"Hay sikeyim ya, ne var ne"
Söylenerek ve gözüm kapalı telefonu açtım.
"Ne var sabah sabah"
"Rahatsız ettim galiba"
Bende şans olsa zaten annem kız doğururdu beni. Keşke telefona bakıp öyle açsaydım.
"Kusura bakma Alya bakmadım kimin aradığına."
"Neyse tamam, gelmeyecek misin diye sormak için aramıştım."
O sırada bir öksürük tuttu beni.
"İyi misin Mert? Hasta mi oldun?"
"Önemli bir şey değil bugün dinleneceğim akşama bir şeyim kalmaz."
"Gelip sana yardımcı olayım "
Ne kadar gerek yok da desem Alya beni ikna etmişti. Evimin konumunu ona atıp uyumaya devam ettim.
Aradan ne kadar geçti bilmiyordum ama kapının hayvan gibi çalınmasıyla gözümü zor da olsa açmıştım.
Pijamam yere düşmeye gönüllü gibi sürekli belimden kayıp duruyordu.
Kapıyı açıp kenara çekildim. Gelen Alya idi.
"Hoş geldin ama zahmet etmene gerek yoktu"
Yanıma yaklaşıp elini alnıma koydu.
Bir veya iki saniye bekleyip gözlerini kocaman açıp söylenmeye başladı.
"Yanıyorsun Mert, hemen duş alman gerek"
Elimi saçımdan geçirip havalı bir şekilde bakış attım.
"Ateşli olduğumu söylerler evet"
Alya bana gözlerini devirip elinde getirdiği poşetleri kenara bırakıp beni içeri doğru sürüklemeye başladı.
"Banyon nerede?"
Ona banyomun yerini söylediğim an beni o tarafa doğru çekiştirdi.
"Alya bıraksan da kendim mi yürüsem acaba?"
Kaşlarını yukarı kaldırıp beni banyonun içine çekiştirdi.
"Olmaz kaçarsın sen."
Alya suyu ayarlarken merakla sordum.
"Neyden kaçacakmışım?"
Kolumdan tutup duşa kabinin içine soktu beni. Evet, üzerimde hala pijamalarım var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİSAL
RomanceSevmek. Tek bir kelime insanın hayatını değiştirir mi? Onların değiştirdi. Korkmadan sevdiler. Biri sevmeyi öğrendi, diğeri sevmeyi öğretti. Bazen korktular bazen acının üzerine koştular ama asla vazgeçmediler... ...