"Mert, Mert..." Ses yoktu.
" Mert cevap ver iyi misin?" telefonu kapatıp hemen Nazlı'yı aradım. Bir süre çaldıktan sonra telefonu açmıştı.
"Nazlı çabuk bahçeye çık. Acil!" Deyip telefonu kapattım.
Kısa bir süre sonra okula geldim. Bahçede Nazlı beni bekliyordu. Yanına gittiğimde nefes nefese konuştum.
"Nazlı. Mert..."
Hiç bir şey anlamadığının farkındaydım.
"Miray sakin ol bi. Ne oldu Mert'e baştan anlat." deyince derin bir nefes aldım.
"Nazlı, Mert bu sefer başını büyük belaya soktu galiba."
"Nasıl yani. Düzgün anlat şunu Miray."
"Buraya gelirken Mert'i aradım. Ilk aradığım zaman açmadı. Sonra tekrar aradım açtığında nerede olduğunu sordum.
Ama cevap vermedi ve sadece 'Miray' dedi. Daha sonra arkadan büyük bir ses geldi.
Tam... Tam konuşacakken telefon kapandı. Yine aradığım da bu sefer telefonu komple kapalıydı."
Neredeyse ağlamak üzereydim. Çünkü Mert, Nazlı'dan sonra en iyi arkadaşımdı ve ona bir şey olmasından çok korkuyordum.
" Hadi çabuk bin arabana polise gidiyoruz."
Nazlı'nın sesini duyduğumda kendime gelip arabaya koştum.
Karakola geldiğimizde bildiğimiz herşeyi anlatmıştık. Çok da bir şey bilmiyorduk ya, neyse. Polisler Mert'i aramak için çoktan yola çıkmıştı. Bizde karakolda oturmuş Mert'i bekliyorduk.
İki saat sonra yanımıza bir polis memuru geldi ve Mert'in bir sokakta baygın halde bulunup hastaneye götürüldüğünü söyledi.
Hemen hastaneye gitmek için yola çıktık.
Çok geçmeden hastaneye varmıştık. Biz gidene kadar da doktor kontrollerini yapmış Mert'i normal odaya almışlardı bile.
Polislerde ifadesini alıp gittiğinde Nazlı bana bakıp sonra ona döndü.
Nazlı
"Anlatın bakalım Mert Bey, sizi bu hale getiren kim?"
"Dedim ya Nazlı kavgaya karıştım diye."
"Yalan söyleme Mert, polisleri kandırmış olabilirsin ama bizi asla kandıramazsın. Senin kavgaya karıştığın durumlarını biliyoruz. Hiç bu hale gelmedin sen. Şu haline bir bak yüzün gözün mosmor."
derin bir nefes alıp devam ettim. "Bunun içinde başka bir iş var Mert. Anla--"
"YETER NAZLI! DAHA KAÇ DEFA SÖYLEYECEĞİM SIZE BEN. KAVGAYA KARIŞTIM. BUNUN ALTINDA BAŞKA BIR SEY ARAMAYIN." bağırmıştı.
Mert ilk defa bize sesini yükseltiyordu. "Şimdi izin verirseniz dinleneceğim."dedi.
Biliyorduk aslında tek kalmak istediğini.
Miray ile şaşkın bir şekilde birbirimize bakıp odadan çıktık.
"Mert'i ilk defa böyle görüyorum. Normalde bize böyle davranmazdı." Miray hala şaşkındı.
"Biliyorum Miray biliyorum. Ama o içeride ki gerizekalı bize hiç bir şey anlatmadan biz kafamızdaki soruların yanıtlarını bilemeyiz."
"Hadi artık eve gidelim."deyince Miray'a hak verdim ve eve doğru yola koyulduk saatde neredeyse 20.00 olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİSAL
Roman d'amourSevmek. Tek bir kelime insanın hayatını değiştirir mi? Onların değiştirdi. Korkmadan sevdiler. Biri sevmeyi öğrendi, diğeri sevmeyi öğretti. Bazen korktular bazen acının üzerine koştular ama asla vazgeçmediler... ...