10.BÖLÜM - KARMAŞIK

157 14 10
                                    


Miray

Fren sesinin geldiği yöne baktığımda Mert'in arabasını göremedim. Gitmişti demek ki.

Bir araba yolda oynayan çocuklara çarpmamak için durmuştu. Biraz ileriye gittiğimde kimseye bir şey olmadığını gördüm.

Ve tekrar eve girdim. Korkmuştum. Etrafımızda Rüzgar gibi bir tehdit varken nasıl hayatımıza devam edecektik?

Hırsla salona doğru yürüdüm.

"Niye geldiniz siz!" Kaba davranmak zorundaydım.

Herkesin ilgi odağı olmuştum. Olmalıydım da..

"Dedik ya sizi görmeye geldik diye. Çok ayıp ama."

Rüzgar şuan kesinlikle dalga geçiyordu. Başka bir amacı olamazdı.

"Tamam gördünüz hadi gidin. Burası kız evi her istediğiniz zaman gelemezsiniz."

Nazlı'nın aniden çıkışması ben de dahil hepimizi şaşırtmıştı. Demir şaşkın bir şekilde ayağa kalktı.

"Gitmemizi mi istiyorsun?"

Nazlı da Demir'in tam karşısına geçti. Rüzgar hala oturuyordu. Hatta koltukta yayılıyordu!

"Evet Demir, gidin."

Nazlı cümlesini bitirir bitirmez Demir, kapıya ilerledi.

"Rüzgar, hadi abicim gidelim." dedi ve kapıdan çıktı.

Rüzgar önce bana baktı. Sonra Nazlı'ya baktı. Sonra ayağa kalktı.

Tekrar Nazlı'ya bakıp.

"Yanlış yaptın Nazlı." dedi ve kapıdan çıktı.

Ağzım açık bir şekilde bakıyordum olanlara. Nazlı ne açıdan yanlış yapmıştı ki? Evden kovmak yanlışlık mı sayılıyordu?

Hem anlam veremiyordum. İhale için Mert'in peşindeydiler ama bizi ondan daha çok görüyorlardı. Düşmanını yakın tut meselesi falan mı vardı acaba?

Demir'e ne demeliydi. Tatil evinde Nazlı'yı uyarması yetmiyormuş gibi evden kovulunca da trip atıp gidiyordu. Ne çelişki ama!

Ayrıca bizi görmek için gelmeleri de kafamda soru işaretleri belirtiyordu.

Nazlı hala olduğu yerde duruyordu. Yanına yaklaşıp omzuna dokundum. Ben dokununca ağlamaya başladı.

Ah canım arkadaşım. Çok duygusal bir yapısı vardı ve en zayıf noktası erkeklerdi.

"Neden Miray, nerede yanlış yapıyorum ben." deyip hıçkırarak ağlamaya başladı.

Elinden tutup koltuğa oturttum. Sıkıca sarılıp,

"Sen yanlış yapmıyorsun Nazlım. Demir biraz dengesiz galiba." deyince gülmeye başladı.

Sinirlerinin bozulduğu çok açıktı.

"Sana kahve yapayım ister misin?"

"Biraz uyumak istiyorum. Uyanınca yapsan olur mu?"

"Daha iyi bir fikrim var akşam seni dışarı çıkartayım mı? Hava alırsın biraz."

Biraz düşündü. Sevmezdi çok dışarı çıkmayı. Evde durmak vazgeçilmeziydi ama.

"Olur, çıkalım." dedi ve sessizce merdivenlere doğru ilerlemeye başladı.

Nazlı gözden kaybolunca kendime bir kahve yaptım ve Mert'e şuan ki durumla ilgili kısa bir özet geçtim.

Akşam Mert de gelecekti. Her zamanki mekana gidecektik. Oraya gelecekti.

VİSALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin