Selam! Ben geldim.
Bir gün EFULİM'i, bir gün Adını Çıkar Deliye'yi atmayı düşünüyorum. Oradan bildirdim ama size de söyleyeyim istedim.
Başlayalım o zaman!
Veee
İyi okumalar!
&
"Senle ben nelere direndik sevgilim
Ağlatıldık çok yerildik az yenildik sen bilirsin
Durmadıkça hep güçlendik bundan eminim
Çok yara aldık hep sarıldık hep direndik çok da yendik
Çok şükür biz hiç yalnız değildik bu sefer bilemezsin
Yanabiliriz gülebiliriz, çok acı çekebiliriz
Kendimizi bulabiliriz"
Ondan böyle bir hareket beklemediğimden şok oldum önce. Karşılık vermediğimi fark edince geri çekildi. Çekilmesine izin vermeden onu yanaklarından tutarak kendime çektim.
Sanki bu dudaklara ihtiyacım varmış gibi hissediyordum. Büyük bir özlem içindeydim sanki. Beni bedenine yaslayarak öpmeye devam etti. O an yer ayağımın altından kaydı sandım.
Ayrıldığımızda alnını alnıma yasladı ve gülümsedi. Ne güzel gülümsüyordu. Ne eşsiz duruyordu. Farkında mıydı kusursuzluğunun?
Daha yeni tanıştığım biriyle bu kadar yakın olmam da ayrı bir olaydı ama umurumda değildi. Durdurulamaz bir bağ ile bağlıydım ona sanki.
"Benle önceden tanışıyorsun yani?" diye sordum anlamazcasına.
"Bahsettiğim Yağız'dı." dedi hemen ve açıklama yapmaya başladı. "Kavga etmiştik de. Ondan bahsediyordum. Unutup yanına falan gidiyordum. Şimdi barışığız ama." dedi hızlıca. Anladığımı belli etmek için başımı salladım.
Uzatmadan "Haydi, geri dönme vakti. Görev başarıyla sonuçlandı." dedi ve hastaneye doğru yürümeye başladı. Güldüm ve koşarak sırtına atladım. Bunu anlamış gibi tuttu hemen beni. Bacaklarımı vücuduna sardım ve kollarımı boynuna doladım. O da koşmaya başladı. Gülüşerek ormanın içinde o şekilde ilerledik.
Yine o korkunç alana girmiştik ama onla eğlendiğim için korkmadım. Girer girmez zaten bir kasvet sarıyordu insanı.
Kapıda beni indirdi sırtından ve elimi tuttu. Yüzümü ona çevirdiğimde gülümsüyordu. Ne kadar güzel güldüğünden bahsetmiş miydim?
Yavaşça delilerin arasına sızdık. Oradan oraya koşturanlar, şarkı söyleyenler, kendi kendine konuşanlar ve daha nicesi. Sonra o kalabalığın içinde bir anda beni ona doğru çevirdi ve dudaklarıma yapıştı tekrardan. Kollarımı boynuna doladım. O kalabalıkta ve gürültüde kendi başımıza yeni bir dünya yarattık.
Ayrılıp güldük yaptığımıza. Kimse bizi takmamıştı biz de kimseyi takmamıştık. Herkes kendi halindeydi.
Yürümeye devam ettik. Elimi tekrardan tutmayı da unutmamıştı. Yürürken bir anda önümüzde biri durdu. O an Gündüz'ün elimi sıktığını ve istemsizce beni hafif arkasına aldığını fark ettim. Kimdi ki bu? Ne istiyordu bizden?
Deli bize bir süre bakıp "Ooo, bakın burada kimler varmış. Yine onu nasıl elde edebildin merak ediyorum. O çok güzel bir kadın. Senin gibi bir deliyle neden uğraşıyor anlamıyorum." derken etrafımızda dönmeye başladı.
Ne diyordu bu?
"Biliyor mu?" deyip saçımın bir tutamını eline alıp arkama attı. Bu hareketiyle Gündüz, elimi bırakmadan diğer eliyle delinin boğazına yapıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adını Çıkar Deliye
ChickLit*İki eski sevgilinin akıl hastanesinde yolları kesişirse neler olur? *Kişiler bıraktıkları gibi midir? *Bu paranormal dünyaya davetlisiniz...