Kanıt. (23. Bölüm)

395 84 43
                                    

İyi Okumalar!

Yemeğimi yerken istemsizce sırıtıyordum. Buna engel olamıyordum. Birkaç gündür böyleydim.

''Biraz daha sırıtsan gidicem.'' Diyen Ferd'e baktım.

''Hı?''

''Diyorum ki şu gülüşünü sil. Chen ile her şeyi yoluna koydun ama ortalıkta salak gibi sırıtırak yürüyorsun, yemek yiyorsun, konuşuyorsun.'' Derken sinirle çatalını yemeğine batırınca irkildim.

''Kıskandın mı?'' sorumla gözlerini devirdi.

''Kıskanmadım sinirliyim. Sen burada şapşal bir gülüşle sırıtıyorsun ama o...'' durup döndü ve omzunun üzerinden bizim dört masa gerimizdeki masaya baktı. ''Veronica ile takılmaya devam ediyor.''

''Ferd bunu anlattım.'' Ferd gibi hafifçe öne eğilmiş fısıldıyordum. Bu olanları sadece Ferd biliyordu. Tekrar dayak yersem birinin yanımda olması gerekiyordu. Suzy ve Mary'e bile anlatmamıştım. Chen Veronica ile ayrıldıktan sonra söyleyecektim. ''Veronica kötü biri olabilir ama onunda kalbi var. Chen doğru zamanda ayrılacak. Hem kalbi benim.'' Bunu tüm saf hatta salaklığım ile söylemiştim. Ferd kahkaha atarak arkasına yaslandığında tüm yemekhane bize dönmüştüm. Hafifçe gülümsedim. Chen Veronica ile devam ederken biz hala planımız olan 'sadece arkadaşız' kısmına devam ediyorduk. Herkes bize bakınca utanmıştım. Kafamı iyice yemeğe gömdüm. Tekrar uğultular yükselene kadar Ferd'e odaklanmadım. ''Herkes senin yüzünden bize baktı!''

''Sen boşver herkesi!'' tekrar bana doğru eğildi. ''Kendini uzun süre insanlara kapatmışsın. Herkes birini sever ama ikincisiye hatta üçüncüye bile yer vardır sevgisinde, bak...'' işaret parmağını havada döndürdü. Yemekhaneye baktım. Yanında sevgilisi olanlara odaklanmıştım. ''beden diline odaklan. Bazen o insana ilgini sözler ile söylemen gerekmez.'' Dediğinde zihnimde bir perde varmış ve o an kaldırılmıştı. İnsanların birbirine ilgilerini daha iyi görüyordum. ''Başkasına ilgi gösterirsin sorun değil harekete geçersen sıkıntı. Şunu kendine sor sen mi o sevginin ana karakterisin yoksa Veronica mı? İkinizden biri yedek. Bunu sana karşı cinsi iyi tanıyan bir arkadaşın olarak söylüyorum.''

''Ben bu hikayede hangi konumda olduğumu biliyorum.'' Biliyorum derken gözüm Veronica ve Chen'deydi. Chen bana bakmıyordu bile...

''Neyse... Yarın sabah bir kilometre fazla koşacağız.''

''Yine mi!? Her sabah neden koşmak zorundayız? Savunma dersleri ver yeter.'' Bıkkınlıkla ona baktım. Üç gündür her sabah koşuyorduk. Bacaklarım artık tutmuyordu.

''Çok hantalsın biraz sportif olmalısın. Kasların güçlenmeli, çevik olmalısın.'' Dediğinde yemeğimi çatalladım. O sırada Ferd'ün telefonu çaldı. Masanın üzerinde olduğu için arayanı görmüştüm. Yine o 'Y' harfi ve kalp vardı. Ferd telefonu alıp hızla sakladı. ''Bir dakika müsaade eder misin?'' masadan kalkıp benden uzaklaşırken tek kaşımı kaldırdım. Kimdi bu? Ben ona bakarken masaya oturan yeni biriyle irkildim.

''Tüm ünümüzü aldı.'' Anderson omzunun üzerinden Ferd'e baktı. Sonra önüne döndü. Kızlar Ferd'ün gelişinden mutluydu ama erkekler değildi. Onu duymamazlıktan geldim.

''Steven alınmasın.''

''O da sevgilisinin yanında takılıyor ve benim sevgilim...'' dönüp Suzy'nin elini tuttu ve dudaklarına götürdü. ''Burada.''

''Kusucam.'' Derken kafamı başka yöne çevirdim. 21. Yüzyılda böyle aşk mı kalmıştı ergenler arasında? Ben farklı takılıyordum ama onlar.

''Ne?'' diyen Suzy'e bakmadım. Arkadaşım olabilirdi ama fazla romantizm mide bulandırıyordu. O sırada telefon ile konuşan Ferd'e takıldı gözüm. Flört ediyordu. O telefondaki kişiyle flört ediyordu. Gözlerimi hafifçe kıstım ve onu izlemeye başladım. Beden dili ele veriyordu. Sevgili mi yapmıştı? Olabilir miydi? Benimle neden bu kadar ilgileniyordu? Onu ben reddetmiştim arkadaş olmaya karar vermiştik. Kafayı yiyordum. Hızla bakışlarımı yemeğime çevirdim. Arada gözüken domatese çatalımı batırdım. Tek sap ben mi kalmıştım? Sonuçta Chen ile sevgili değildim. Onun hala resmi sevgilisi vardı. Omzumun üzerinden chen'e baktım. O masadaki sohbete odaklanmıştı. Tek kolu sevilisinin omzuna atılmış şekilde oturuyordu. Bunu tüm okulun önünde yapıyordu. Suratım asılmıştı.Önüme döndüğümde çatalıma batırdığım domatesi yemekten vazgeçtim. Tabağıma bıraktım.

Not:Cezalısın!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin