Ben Teknolojinin Efendisiyim! (31. Bölüm)

364 77 31
                                    

İyi okumalar.

Yanağımdan buz torbasını çektiğimde Ferd kolumdan tutup tekrar yerine koydurdu. Sessizce arka bahçenin verandasında oturuyorduk. Sessiz olan bendim. Ferd sinirden yerinde duramayacak kıvamdaydı ama mecburiyetten yanımda duruyordu.

''Sana vurduğu an gözümün önünden gitmiyor.'' Dişlerinin arasından söylemişti bunu. ''Anderson ve o süs köpeği olmasaydı ölmüştü.''

''Ölmekten bahsetme.'' Diye mırıldandım. Bu bile dudağımı acıtmıştı. Masum bebeğin ölmesine neden mi olmuştum? Veronica'ya asla destek vermemiş veya baskı yapmamıştım ama onun kararını verdiği anda yanında olmuştum. Beni tehdit etmişti. Ben sessizliğimi koruduğum için ilk suçlanan ben olmuştum. Bu devirde insanların sırrını tutmakta su muydu?

''Önümüzdeki bir ay boyunca sıvı gıda ile beslenmek zorunda kalacak. O çeneyi açabilirse gerçek bir savaşçıymış.'' Ferd'e baktım. Suratında memnun bir sırıtış vardı. Tepki vermedim. O sırada arka bahçenin kapısı açıldı. Annemin kokusu burnuma geldi.

''Yanağın ve dudağın morarmasın diye krem getirdim...'' annem yanımıza gelip ortamıza oturdu. ''Sen böyle dikkatsiz biri değildin. Nasıl kapının yakınında yürürsün.'' Diyen annemin sesi bunu yalandan sorduğunu belli ediyordu. Göz ucuyla baktığımda Ferd bana bakıyordu. Gözlerimi çektim. Kendimi ele vermemeliydim. Anneme olanları nasıl anlatacaktım? Annem beni yargılamazdı. Biliyordum. Hazır değildim. Olanları düşünmek dahi istemiyordum. Artık hayatımda en yakın arkadaşım yoktu, sevdi... Kafamı salladım. Bunu düşünmek dahi istemiyordum. Bana nasıl vurabilirdi? Kendini ne sanıyordu? Orada ona karşılık vermeliydim ama ben bir kadındım ve fiziksel olarak ondan güçsüzdüm. İşte tam olarak bu yüzden erkekler centilmen olurdu. Dengeyi sağlamaktır. Bir kadına, bir canlıya vurmak hangi gücün göstergesiydi? Bunun üzerine yazdığı bir makalesi vardı. O aklıma gelince sırıttım. İnsanın düşüncesi değil yaptıkları önemliydi. Bazı insan düşünür ama icraata geçirmezdi.

''Naomi!'' düşüncelerim yarıda kesilmişti. Annem omuzumdan tutup sallıyordu. ''İyi misin? Sana seslenip duruyorum.'' Dediğinde kafamı olumlu anlamda salladım. Biraz daha ondan uzaklaştım. Bunu neden yapmıştım bilmiyordum. ''Suzy gelmiş...'' bu cümlenin etkisi görülmeye değerdi. Ölü gibi oturmuş ben birden merdivenden fırlamıştım. ''dikkat et , düşeceksin.'' Annemin bağırmasını umursamadım. Sokak kapısına koşmuştum. Kapının önünde babamve Mary duruyordu. Biraz gergin bir hava vardı. Kimse konuşmuyordu. Babam beni görünce gülümsedi.

''Ah, Naomi gel bir tanem. Suzy ile biraz tartıştınız sanırım. Suzy pek anlatmadı ama...'' sustu. Ben ona tepki vermeden Suzy'e doğru yürüyordum. Kucağında kutu tutuyordu. Tam karşısında dikeldiğimde aynı anda birbirimizin omzunun üzerinden baktık. Veronica'nın evinin önünde Chen, Veronica ve Anderson bekliyordu. Benim arkamda annem ve Ferd vardı. Bunu görmesemde hissediyordum. Mary tam yanıma gelip elimi tuttu. Buna kimse anlam verememiştir. Ben biliyordum. O kutu bunun sebebiydi. Suzy ile tekrar birbirimize bakınca kindar bir şekilde sırıttı.

''Anlatmadım çünkü Naomi bu anı kaçırsın istemedim...'' diyip sustu. Kafamı olumsuz anlamda salladım. Bunu yapmamalıydı.

''Angela, dişlerini fırçalayalım.'' Annem arkadan konuştuğunda sessizliğinin süresi uzadı Suzy'nin. Merdivenden çıkan ayak sesi kesildiğinde duruşunu dikleştirdi.

''Kızınız abime saplantılı şekilde aşık. O kadar saplantılı bir aşıkki abimin sevgilisi olmasına rağmen ondan vazgeçmedi. Bir erkekle arkadaş olma konusunu bilmediği için abimin arkadaşlığını yanlış anladı. Abimin sevgilisini tanıyorsunuz karşı komşunuzun kızı Veronica...'' eliyle caddenin karşısındaki evi gösterdi. ''Kızınız çok tehlikeli biri çünkü abime saplantılı aşık olduğu için Veronica'nın bebeğini aldırması için baskı yapmış. Veronica'nın bebeğini öldürtmüş.'' Dedikten sonra elindeki kutuyu tam ayaklarımın dibine attı. Kutunun içindekiler dağılmıştı. Mary öne doğru atılmak isteyince elini sıkıca tutup engel oldum. ''Araplar gibi giyinerek iyilik taslayamazsın. Senin kalbin kötü, kötülük dolu tüm eşyalarını al. Enerjini istemiyorum.'' Diyip hızla gittiğinde arkasından bakakaldım. Verandadan inişi karşı caddeye geçişi asır gibi gelmişti. Karşı evin önündeki yeni arkadaşlarının yanına geldiğinde kolunu anderson'ın beline doladı diğerini ise Veronica'ya uzattı.

Not:Cezalısın!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin