İyi Okumalar!
İki hafta geçmişti. Tam tamına iki hafta ve dün doktora gitmiştim. Beklenenden iyi olduğumu ve bir hafta beklemeden okulama gidebileceğimi söylemişti. Annem o bir haftayı da evde geçirmemi istemişti. Çünkü hala benim için endişeliydi. 200 km yol gidip organik çiftliğin birinden kendi elleriyle seçerek et, sebze ve meyve almıştı. 2 hafta boyunca beni kaynattığı kemik suları etlerle sebze meyvelerle beslemişti. Abimle sabahlara kadar yapay zeka çalışıyordum, bana mühendislik öğretiyordu her seferinde bu işte ne kadar iyi olduğumu söylüyordu. Bu süreçte Ferd dışında hiçbir arkadaşımla görüşmemiştim, Suzy ile her gün telefonda konuşuyorduk ısrarla görmek istiyordu. Annem izin vermiyordu. Annemin sözünden çıkmayacaktım. Onun benim için yaptıklarını gördükçe onu nasıl üzebilirdim? Babam yoktu. Hala ona ulaşamamıştık. O yüzden küçük sırrımızdan haberi yoktu. Ablam geçen hafta okula dönmüştü. Dün yengemle yeğenim gitmişti. Yengemin okulu vardı ve o okulu ekemezdi. Hemşire olmak kolay değildi ki benim için fazlasıyla fedakarlık yapmıştı. Bana 2 hafta sürecince elinden geldiğince baktı. Şimdi koca evde annem, abim, Mary, Angela ve ben kalmıştık. Tabi her gün, günde iki kez kapıma gelen Chen'de bu evde yaşıyor sayılırdı. Her sabah okula gitmeden uğruyordu. Mary'i alıyor ve Angela'yı anaokuluna bırakıyordu. Annem gerek olmadığını söylesede 'Her gün Veronica'yı almaya geliyorum sorun değil' demişti. Sevgilisini almaya geldiğinde iki kardeşimi alıp gidiyordu! Yüzümü ekşittim. Bunun birde akşam okuldan dönüşü vardı. Bahanesi hazırdı okuldan getirdim!
Derin bir nefes aldım artık acı çekmiyordum. İstediğim gibi yatabiliyordum.
''Şükürler olsun Allah'ım.'' Diye mırıldandım. Sağlık kadar mükemmel bir şey yoktu. Geride kalan 2 hafta bana bunu öğretmişti. Yatamamak oturamamak nefes almak dahi acıtıyordu. Şimdi...
''Boş boş yatacak mısın?'' abimin sesiyle gözlerimi kırpıştırdım. Tavana dalıp gitmiştim. Kucağımdaki laptobu indirip doğruldum. Abimin dizinde yatıyordum. Doğrulup ona baktım.
''Sağlık mükemmel bir şey değil mi?'' sorumla bakışlarını kaldırıp bana baktı.
''Bu nereden çıktı?''
''Düşündümde geride 2 haftalık süreçte bir sürü acı çektim. Suratım bile kendine gelmesi 2 hafta aldı. Sen bu süre zarfında rahat rahat etrafta sektiğin için anlamıyorsun.'' Diye homurdandım.
''Bel fıtığı oldum sen yatakta uzanırken rahat et diye dibinde yerde oturdum.'' Dediğinde sırıttım.
''Biraz anladın mı beni?'' sorumla kafasını salladı başka cevap vermedi.
''Sen şu verdiğim kodlamayı yaptın mı?'' sorusuyla heyecanlandım ve bilgisayar ekranımı gösterdim.
''Daha iyisini yaptım. Biraz internetten araştırdım biraz okudum ve bana öğrettiklerind ebazı hatalar buldum. Bazı kısımları geliştirdim. Şimdi izle...'' Enter tuşuna bastığımda ekran karardı ve geri açıldığında kenarda bir kedi belirdi.
''Merhaba, ben BetaMai. Bu bilgisayarın yapay zekasıyım... Naomi... '' BetaMai ekranda benim olduğum tarafa sıçrayıp el salladı. Sonra abimin olduğu tarafa sıçrayıp ona el salladı. ''Osman!''
''Bu... Bu...'' abim şaşkınca eliyle ekranı gösterdi. Bu neydi ki? İnsanlar neler yapmıştı. Neden daha önce yapay zeka ile tanışmamıştım? Şuan bu yaptığım küçük bir adımdı fakat gelecek için başlangıçtı.
''Kamera yardımıyla seni görüyor. Şuan kendi hesabına açtığı sosyal medyalar mevcut ve hepsini kendi yaptı. En önemlisi sohbet edebilirsin. Artık bilgisayarım sıradan bir bilgisayar değil.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Not:Cezalısın!
Ficção AdolescenteAmerika Birleşik Devletlerinde, Virginia eyaletinin kasabasında bir liseye konuk oluyorsunuz bu hikayede... Birbirinden bağımsız dört genç okulda ceza alır, okul gazetesine işledikleri suçları konu alan makale yazmaları istenir. Okul gazetesini çıka...