Sen Çal Kapımı ONE-SHOT

Kar

Hazır bütün ülke kar manzaraları paylaşıyorken bizimde güzel bir bölümümüz olsun istedim. Herkese iyi okumalarr.

Eda yüzünün faklı yerlerine konan tüy gibi öpücüklerle güne başlamıştı. Birkaç küçük mırıltı çıkartıp kollarını Serkan'ın boynuna doladığında Serkan ''Günaydın sevgilim sana bir sürprizim var hadi kalk.'' dediğinde Eda gözlerini aralayıp heyecanla Serkan'ın yüzüne bakmıştı. ''Hadi gel.'' diyerek Eda'yı yataktan kaldırdığında ve perdeleri bir anda açtığında Eda başta yoğun ışık karşısında gözlerini kısmış, hemen ardından gördüğü beyazlık karşısında şaşkınlıkla gülümsemişti. Serkan Eda'nın hiçbir mimiğini kaçırmak istemezken Eda iki elini cama koymuş üstünde yılbaşı temalı pijamaları ve yüzündeki eşsiz gülümsemeyle kusursuz görünüyordu Serkan'ın gözünde. ''Serkan dışarıyla çıkalım hadi hemen.'' diye büyük bir heyecanla giyinme odasına yönelen Eda'yı Serkan durdurmuştu. ''Bunu diyeceğini bildiğim için sevgilim montunu ve geri kalan her şeyi hazırladım. Aşağıda kapının yanında duruyor. Hadi çabuk olalım.'' dediğinde Eda bu adama bir kez daha aşık olmuştu. ''Seni çok ama çok seviyorum Serkan Bolat'' demişti aşağıya doğru koşarken. Serkan arkasından gülerek merdivenleri inerken ''Duygularımız karşılıklı hanım efendi.'' diye bağırmayı ihmal etmemişti.

Eda Serkan'ı çekiştirerek bir an önce dışarıya çıktıklarında bir gecede bu kadar kar yağdığına inanamamıştı. Saatin erken olması ve daha kimsenin evden çıkmamasıyla hiç basılmamış dümdüz kar görüntüsü Eda'nın daha çok heyecanlanmasına neden oluyordu. Neredeyse dizlerine kadar gelen karda Eda Serkan'ın elini bırakıp koşarak karın içine atladığında Serkan ''Eda bir yerine bir şey olacak yavaş'' diyerek peşinden koşarken kayıp düşmüştü. Eda Serkan'ın bu haline kahkahalarla gülmeye başlarken kafasına yediği kartopu gülmesini durdurmuştu. Gözlerini kısmış Serkan'a bakarken Serkan'ın suratındaki sinsi sırıtış Eda'nın ifadesini gördüğünde daha çok büyümüştü. ''Bunu sen istedin Eda Yıldız'' dediğinde Eda hızlıca büyük bir kar topunu Serkan'ın kafasına atıp gülerek ''Savaş vakti!'' diye bağırarak kaçmaya başlamıştı. Bulduğu ilk arabanın arkasına girerek kar toplarını hazırlamaya başladığında Serkan sinsice arkasından yaklaşıp Eda'yı yakaladığı gibi karların içine düşürmüş etraftaki karları da üstüne atıyordu. Eda ise karların arasında Serkan'ın ellerinden kurtulmaya çalışırken bir yandan da kahkahaları bütün sitenin bahçesini dolduruyordu.

Maalesef hafta içi olduğundan kar keyifleri kısa sürmüştü iki sevgilinin. Eda daha eve girmeden Serkan'dan akşam tekrar dışarıya çıkıp kar oynama sözünü aldığında zıplayarak içeriye girmişti. İki aşık da kızarmış burunları ve yanaklarıyla birbirlerine gülerek odalarına çıktıklarında hızlıca üstlerini değiştirmişlerdi. Eda yağan kardan dolayı seçimini siyah şık bir pantolon ve boğazlı bir kazaktan yana kullanırken diz altı çizmelerini de giymeyi ihmal etmemişti. Serkan Bolat ise her zamanki siyah takımlarından birini giyerek yine jilet gibi olmuştu. İkisi de birbirlerine beğeni dolu bakışlar atarken Eda Serkan'ın ceketin içinde kalan yakalarını düzelterek dudaklarına hızlı bir öpücük kondurmuştu. Serkan bu ufak temas karşısında daha fazlasını isterken Eda çoktan kollarından sıyrılmış gülerek merdivenlerden aşağıya iniyordu. Serkan da 'ben bu kadınla ne yapacağım' diye içinden geçirerek merdivenlere yönelmişti.

Evde kahvaltı hazırlamakla uğraşmak istemeyen ikili şehir trafiğine de yakalanmamak için sahil yoluna sapmak yerine Nişantaşı'nın şık mekanlarından birinde kahvaltılarını edip Maslak trafiğine girdiklerinde yağan karın da etkisiyle iyice sıkışan trafikte mahsur kalmışlardı. En sonunda Serkan arabayı bulduğu ilk boş yere bırakarak Eda'ya yürümeyi teklif ettiğinde Eda karda biraz daha fazla vakit geçirme ihtimaliyle hemen kabul etmişti. Önlerinde çıkan ilk kahveciden kahvelerini de aldıklarında iki sevgilinin de günü gerçekten çok güzel başlamıştı.