Sen Çal Kapımı ONE-SHOT

Hastalık

Herkese keyifli okumlar diliyorumm :)

Sabah güneş daha yüzünü göstermemişken uyanmıştı Serkan Bolat. Bir süre yanında huzurla uyuyan sevgilisini izledikten sonra spor yapmak için kalkmış, üstünü giyinmişti. Kendini sahile attığında bu günkü ısınma koşusunu sahilde yapıp spor salonuna geçmeyi planlamıştı. Eda onunla yaşamaya başladığından beri Serkan spora daha istekli gidiyordu. Çünkü eve gittiğinde Eda çoktan kalkmış ikisi için mükemmel bir kahvaltı hazırlamış oluyordu. Serkan duşunu aldıktan sonra beraber masaya oturup bol sohbetli güzel bir kahvaltı yapıyorlardı.

Serkan sporunu yapmış eve geldiğinde evdeki sessizlik dikkatini çekmişti. ''Hayatım?'' diye seslenerek kapıyı kapattığında cevabını sessizlikle aldığında merakla adımlarını mutfağa çevirmişti. Ortalıkta ne kahvaltının ne de Eda'nın olmayışı Serkan'ın daha da meraklanmasına neden olmuştu. ''Eda?'' diyerek merdivenler bir kez daha seslendiğinde yine ses gelmemesi hızlı adımlarla yatak odalarına çıkmasına neden olmuştu.

Odaya girdiği anda yorgana sarılmış uyuyan bir Eda bulmuştu. İçinden gülerek yavaşça yatağın sağ tarafına oturup bir yandan sevgilisinin saçlarını okşarken diğer yandan adını fısıldıyordu. Eda birkaç mırıltıyla yorganına daha çok sarıldığında Serkan yorganı hızlıca çekmişti. Eda'nın yatakta küçücük kalmış bedenine baktığında bir terslik olduğunu anladı. 'Eda Sevgilim?'' diyerek yüzünü avuçladığında Eda'nın her zamankinden fazla sıcak olduğunu fark etti. ''Eda ateşin var. Sevgilim kalk hastaneye gidiyoruz.'' diyerek Eda'yı doğrulttuğunda en sonunda gözlerini açabilmişti Eda. Neler olduğunu anlamak için etrafa baygın bakışlar atıyordu. Serkan Eda'nın üstünü değiştirmek için hızlıca giyinme odasına koştuğunda ''Serkan dur iyiyim ben bir ilaç içerim geçer.'' demişti Eda. Serkan dinlemeden bulduğu siyah pantolonu ve beyaz kazağı yatağa bıraktığında ''Olmaz öyle şey Eda doktora görüneceksin. Hadi giydirelim şimdi seni.'' diyerek kıyafetlere uzanmıştı. Eda uykusundan iyice ayılıp Serkan'ın bu telaşlı halleriyle sersemliğini üzerinden atmıştı. ''Serkan ilk defa hasta olmuyorum. Hem bugün çok önemli bir toplantı var. Şirkete gitmemiz lazım. Hadi giyinelim geç kalmışız zaten yeterince.'' dediğinde Serkan tek kaşını kaldırmış Eda'ya bakıyordu. Eda bu bakışı iyi bildiği için susmakla yetindi. Çünkü bu Serkan Bolat'ın sinirlenmeye başlıyorum bakışıydı. ''Tamam gidelim ama oradan şirkete geçeceğiz.'' dediğinde Serkan da Eda'yı bu kararından vazgeçiremeyeceğini biliyordu. Çünkü Eda Serkan'la yaşaya yaşaya çoğu davranışları ve özellikleri birbirlerine benzemeye başlamıştı. Bunlardan biri de Serkan'ın işkolikliğinin Eda'ya geçmesiydi. Bazen Serkan'dan daha fazla çalışabiliyor yemek yemeyi ve bazı zorunlu ihtiyaçlarını bile karşılamayı unutabiliyordu. Serkan'ın ise proje yetiştirmesi gerektiği zamanlarda bu çok işine geliyordu ama şu anda sevgilisinin sağlığı söz konusu olduğu için iş düşünmesi sinirlerini bozmuştu. ''Tamam şirkete geçeriz ama kötü olduğunu gördüğüm anda eve dönersin.'' diyerek konuşmaya son noktayı koymuştu Serkan.

Hızlıca giyinerek evden çıktıklarında havanın soğukluğu da Eda'nın biraz açılmasına ve ateşinin düşmesine neden olmuştu. Hafif bir soğuk algınlığını bu kadar abartmalarına gerek olmadığını düşünse de Serkan'ın kararından vazgeçmeyeceğini bildiği için zaten az olan enerjisini harcamak yerine kafasını cama yaslayarak sessizce hastaneye ulaşmayı beklemişti.

Hastaneye vardıklarında Serkan Eda'nın elinden tutarak hızlıca Dr. Derya Hanım'ın odasına yol almıştı. Serkan, Eda üstünü giyinirken doktoru arayarak her şeyi haber vermişti zaten. Doktor şu anda onları bekliyordu. Serkan kapıyı çalarak hızlıca içeriye girip ''Eda'nın ateşi var, halsiz. Bir anda oldu. Dün gece gayet iyiydi ama ateşi var.'' dediğinde Derya Hanım ve Eda alışkın oldukları bu davranış karşısında birbirlerine bakıp gülmeye başlamışlardı. Derya Hanım ''Edacım sen otur hızlıca bir bakalım sana.'' diyerek eliyle odasındaki sedyeyi göstermişti. Eda sedyeye çıkıp Derya Hanım'ın eldivenlerini giymesini beklerken ''Derya Hanım bir şeyim yok. Geçen gün yağmurda biraz ıslanmıştım ondan üşüttüm herhalde ama Serkan işte.'' dediğinde Serkan yanında göz devirmişti.