Küçük Oyunlar

1.7K 130 31
                                    

Herkese selam!! Bu bölümün konusunu çok severek okuduğum bir edser kitabından alarak uyarladım. Aldığım kişi eğer kitabımı okuyorsa umarım bana kızmazsın ama çok eğlenceli bir bölümdü. Benim de yazasım geldi :)

Eda son zamanlarda kendini tamamen işe veren ve bütün iletişim yollarını kapatmış kocasına laf anlatmak için çabalıyordu her zamanki gibi. Serkan bütün kariyerinin en önemli ihalelerinden birini almışken bir saniye durmuyor, gece gündüz demeden çalışıyor, önüne onu engelleyecek kim çıkarsa hızlıca savuşturuyordu. Son zamanlarda Serkan'la iletişim kurmakta zorlanan Eda evliliklerinin bu  ilk haftalarında birkaç dakika da olsa eşiyle özel vakit geçirmek istiyordu. Bu ilk heyecanın bir kere onları sardığını Serkan'a anlatmak istese de az önce olduğu gibi yine ve yeniden eli boş dönmüştü eşinin odasından. Daha fazla Serkan'ın bu tavırları karşısında sakin kalamayacağını anlayıp işlerine biraz ara vererek kendine güzel bir kahve almak için şirketteki bar bölümüne geçmişti. Melo ve Ceren'i oturmuş bir şeyler konuşurken bulduğunda ilk işi kendine kahve doldururken kızlara şu anki durumundan yakınmak olmuştu. "Yani resmen ilk tanıştığımız günlere geri döndük. Evlendik evleneli daha bir kere baş başa evimizde yemek yiyemedik ya. Şirkette sürekli iş evde sürekli iş, rüyasında bile iş yapıyor adam resmen. Robot Bolat diye boşuna ortalıklarda dolanmıyorum ben. Robot işe robot, huylu huyundan vaz geçer mi?." diyerek önüne koyduğu kahvesinden büyük bir yudum aldı. Kızlar arkadaşlarının bu haklı ama komik serzenişine gülmemek için dişlerini sıkarken Melo hızla atlayarak "Dadam sen bir bardak kahve daha doldur ben onu enişteme götüreyim. Belki iki çift laf etmeme izin verir de aklı başına gelir." dediğinde Eda gülerek bardağa kahve doldururken "Kafasını bilgisayardan kaldırıp yüzüne bakacağını bile düşünmüyorum Melo ama sen yine de dene şansını." dediğinde Melo hızla kendi kahvesini fondipleyip Eda'nın yeni doldurduğu bardağı alarak oradan uzaklaşmıştı. Ceren arkasından "Deli bu kız." diye gülerken Eda da gülerek "Ee hep ben yapındım biraz da sen anlat Ferit'le nasıl gidiyor." diye arkadaşını sıkıştırarak göz kırpmıştı.

Melo kapıyı tıklatarak yüzüne yerleştirdiği kızgın surat ifadesiyle Serkan'ın odasına girdiğinde Serkan bilgisayardan başını kaldırmadan "Önemli değilse sonra, çok işim var." demişti. Melo boğazını temizlediğinde ve elindeki kahveyi biraz hızla bıraktığında Serkan kızgınlıkla kafasını kaldırıp  gelene bakmıştı. Sabır diler bir şekilde "Efendim Melek?" dediğinde Melek biraz yalandan zarar gelmez diye düşünerek "Size çok kırgınım en-... Serkan Bey. Daha evleneli iki hafta oldu hemen üzdünüz Dadam'ı. Biz size bu kızı ihmal edin, bir de üstüne üstük üzün diye mi verdik canım. Her gün ağlıyor kız." dediğinde Serkan afallayarak ayağa kalkmıştı. "Ağlıyor mu? nerde? Ne oldu?" diyerek kızla odanın kapısına ilerlediğinde Melek hızla kolundan tutarak söylediği yalanı nasıl toparlayacağını düşündü. "Gitmeyin En-... Serkan Bey, gitmeyin çünkü size çok kızgın. Bir de ne oldu diyorsunuz. Ayıp ama yani. Bu kadarı da ayıp. Hem kızı üzün hem de ne oldu deyin. Yeter ama ya. Ben gidiyorum." dediğinde bu sefer Serkan yavaşça Meleğin kolunu kavramıştı. Melek yaptığı blöfün işe yaramasının verdiği mutluluğu şimdilik içinde yaşarken ciddi surat ifadesiyle eniştesine dönmüştü. "Melo haklısın, Eda'yı çok ihmal ettim bu aralar. Ama senden bir şey istesem enişteni kırmazsın diye düşünüyorum." dediğinde Melo saniyesinde yumuşayarak "Canım eniştem ya biliyordum Dadam'ı mutlu etmek isteyeceğini söyle ne istersen yaparım." dediğinde Serkan gülerek "Teşekkürler Melek. Eda'nın yanına gittiğinde beni çaktırmadan aramanı istiyorum. Sonra da biraz benim hakkımda ağzını ara. Hakkımda neler düşündüğünü biliyim ki kendimi affettirmek için ona göre bir organizasyon yapıyım." dediğinde Melo yüzündeki tebessümü hafif düşürerek "Enişte Dadam bunu öğrenirse bizi mahveder biliyorsun değil mi?" dediğinde Serkan ses tonunu hafif kısarak ve Meleğe yaklaşarak "Ama bence sen bu işin üstesinden gelebilirsin Melo." demişti. Melek de sanki bunu bekliyormuşçasına "Sen hiç merka etme enişte o iş bende. Ben şimdi Dadam'ın yanına gidiyorum. Telefon bekle benden." diyerek geldiği gibi koşar adımlarla Serkan'ın odasını terk etmişti.

Sen Çal Kapımı ONE-SHOTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin