Eda'nın çukura düştüğü bölümü bekliyordu herkes ama maalesef aksiyon yazamayacak kadar yorgundum. Herkesten özür diliyorum :/
Serkan Bolat saatlerdir çalıştığı projesinin bitmiş halini masaya bıraktığında yorgunlukla gülümsedi. Pazar günü bu kadar çalışmayı sevmese de aldıkları bu çok önemli proje için gecesini gündüzüne katmıştı son bir haftadır. Son eksiklerini kahvesi eşliğinde kontrol etmek ve bacaklarını açmak için mutfağa doğru yol aldığında Eda'nın mutfakta akşam yemeği hazırladığını görmüştü. Hem ev işleri, hem de proje Eda'nın son zamanlarda çok yorulmasına sebep olmuştu ama bu proje şirketi çok farklı bir noktaya getirecekti. Dünyanın pek çok yerinde adını zaten duyuran Serkan ilk defa eşiyle birlikte bu kadar önemli bir projeye imza atacaklardı. Yavaş adımlarla belini tutarak merdivenlerden inerken Serkan'ın bu halini gören Eda gülerek ''Yaşlandınız mı yoksa Serkan Bolat.'' diyerek kocasına takılmıştı. Serkan karısıyla baş başa kalmanın özlemiyle arkadan beline sarılırken ''İstersen bu gece test edelim yaşlanmış mıyım yaşlanmamış mıyım?'' diyerek çarpık gülümsemelerinden birini yüzüne kondurup eşinin boynunu öpmüştü. Eda bu dokunuş karşısında kocasına duyduğu özlemi hissederken belli etmemeye çalışarak kendini biraz uzaklaştırmıştı. ''Yemek bir saate hazır olur. Sende bitir artık işlerini de biraz beraber vakit geçirelim.'' diyerek kahve makinasına uzanan Serkan'ın elinden bardağını almıştı. Serkan ellerini kaldırıp teslim oluyorum bakışları atarken gülerek tekrar çalışma odasına yönelmişti.
Odasının kapısını araladığında kendi koltuğunda minicik bedeni görmek beklediği bir görüntü değildi Serkan'ın. Elinde babasının yeni aldığı kuru boyalarıyla zar zor yetiştiği masadaki çizimleri boyayan Gece kendince çok önemli ve taktir görecek bir iş yapıyordu. Kreşteki öğretmeninin öğrettiği gibi hiçbir çizgiyi taşırmadan özele boyamıştı. Babasının işini devam ettirmek ve kendince mükemmel bir iş çıkarttığı için bedenindeki minik heyecan ayaklarının kendinden bağımsız sallanmasına neden olurken yüzünde mükemmel bir gülümseme vardı. Maalesef ki işler Serkan Bolat için hiç de güzel ve heyecanlı değildi. Bir haftadır gecesini gündüzüne katarak tasarladığı çizimleri minik kızlarının elleri arasında 10 dakikada çöp olmuştu. Gece yaptığı işten kafasını kaldırdığında babasını kaşları çatık ve kıpkırmızı bulmayı beklemiyordu. ''Canım babacım bak senin için işini güzelleştirdim nasıl ol...'' demesine kalmadan Serkan sert bir tonda ''Senin bu odaya girmen yasak değil mi Gece?'' diyerek kızını kendi koltuğundan indirmişti. Gece babasını umursamadan yaptığı işin gururuyla derin bir nefes alarak konuşmaya başlamıştı. ''Bak babacım bunlar çok renksiz olmuş. Kimse renksiz şeyleri beğenmez. Hem mavi yaptım hepsini bak. Annem bayılacak.'' diyerek minik elleriyle masadaki çizimleri gösteriyordu. Serkan içindeki siniri kızına yansıtmamak için büyük bir çaba sarf ederken kızlarının hiç susmadan konuşması ilk defa sinirlerini daha çok bozuyordu. Normal bir günde Serkan saatlerce kızını dinleyebilirdi. Hatta bebekken bir an önce konuşabilmesi için her gece özenle kitap okur saatlerce kızlarıyla konuşurdu. Ama şu anda bu çok derinlerde kalan eski Serkan Bolat siniri tekrardan onu ele geçirmişti. ''Eda!'' diyerek gürlediğinde Gece babasının sesini ilk defa bu kadar yüksek duyduğu için korkuyla zıplamış masadan birkaç adım uzaklaşmıştı. Titreyen sesiyle ''Babacım?'' dediğinde aşağıdan koşarak Eda gelmişti. Gecenin az önce elinden yere düşürdüğü boyaları ve masanın üstündeki renkli çizimleri gördüğünde neler olduğunu hemen anlamıştı. Gece dolu gözlerle koşarak annesinin bacağına sarıldığında Eda kızlarını hemen kucağına almıştı. Serkan hızlıca boyanmış çizimleri buruşturup atarken geri kalanları rulo haline getirerek kutusuna kaldırıyordu. ''Ben şirkete gidiyorum. Çizimlere orda devam edeceğim.'' diyerek bilgisayarını da eline aldığında hışımla odadan çıkmıştı. Gece dış kapının yüksek çıkan kapanma sesiyle bir kere daha sıçrayarak annesinin boynuna daha çok sarıldığında tuttuğu göz yaşlarını hızlıca bırakmıştı. ''Annecim kötülük olsun diye yapmamıştım ki babam sevinir sanmıştım. Özür dilerim.'' dediğinde Eda kızının sırtını şefkatle okşamıştı. ''Babanla ben çok uzun zamandır çalışıyorduk bir tanem. Baban bir anlık sinirlendi. Üzülme sen yarın sabah gönlünü alırız olur mu?'' dediğinde Gece kafasını tekrar annesinin boynuna gömmüş biten ağlamasının iç çekişlerini durdurmaya çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Çal Kapımı ONE-SHOT
FanfictionHerkese merhaba öncelikle. Bu kitaba dizideki çelişkiler ve hoşuma gitmeyen sahneler sonucunda başlama kararı aldım. Tek bölümlük hikayeler şeklinde yazmayı düşünüyorum şimdilik. Açtığım ilk bölüme ne tür sahneler görmek istersiniz yazın lütfen. Hep...