Serkan Eda'ya ailesiyle ilgili bütün gerçekleri anlatır ve sonrası...
Eda ellerinin titremesini durduramıyordu. Serkan karşısında çaresiz ve pişman gözlerle bakıyordu fakat umursayacak durumda değildi. Az önce ailesinin ölümünün sebebinin sevdiği adamın babası olduğunu öğrenmişti. Ağlamak istiyordu. Hıçkırıklara boğulmak ama donup kalmıştı sadece. Serkan'ın ise Eda'dan bir farkı yoktu. Kalbi bin parçaya bölünmüş ve karşısındaki kadının ellerine bırakılmış gibiydi. Akmak için bekleyen her göz yaşı yüreğini dağlıyordu. Bir tepki vermesi ikisini de bu durumdan çıkartması gerekiyordu ama cesareti yoktu.
En sonunda Eda derin bir nefes aldı. Hoş ne kadar alırsa alsın şu anda ona yetmiyordu nefesi ama kendini toparlaması gerektiğini de biliyordu. ''Benden bu yüzden ayrıldın.'' dedi çaresizce. Soru sormuyordu aslında adı gibi emindi. Serkan'ın konuşmasına izin vermeden devam etti. '' Bana saçma sapan bahaneler sundun. Umunda değilmişim gibi davrandın. Bizi darmadağın ettin. Sen benden hayatımın en büyük gerçeğini nasıl saklarsın Serkan.'' diye feryat etti. Sakin başladığı konuşmanın sonunu sesinin en yüksek tonuyla tamamlamıştı. Karşısında kafasını ellerinin arasına almış sıvazlıyordu Serkan. O da pişmandı Eda bunu biliyordu fakat o anki öfkesi içindeki acıma duygusunu örtüyordu. ''Eda bak ben böyle olsun istemedim tamam m? Babam bunu bana söylediğinde mahvoldum. Bizim için en doğru kararın bu olduğunu düşündüm. Ama değilmiş. Hata yaptım ama telafi etmeme izin ver lütfen'' diyerek ellerini tutmaya çalıştı Serkan Eda'nın. Hırsla itti ellerini Eda. İçindeki bütün nefreti kusana kadar tutamazdı o elleri. Serkan ondan sadece ayrılmamıştı ona kendimi değersiz hissettirmişti aynı zamanda. Daha fazla kendini ayakta tutacak gücü bulamadan sakince yaslandı arkasındaki dolaba. '' Sen bana kendimi o kadar değersiz hissettirdin ki Serkan ben senin gözünde neredeyim bilmiyorum, kalbinde neredeyim bilmiyorum. Madem bunca zamandır bana deli gibi aşıktın ben neden bu kadar acı çektim. Aşk acı çekmek demek mi senin için. Benim bildiğim aşk acıtmaz, kanatmaz, insanın kalbini yaralamaz. Ben paramparçayım şu an. Her şeyi geçtim sen bana neyi itiraf ettiğinin farkında mısın? Ben kendimi nasıl toparlayacağım?'' İkisinin de gözünden aynı anda bir damla yaş süzüldü. Eda yaşadığı hayal kırıklığına ağlıyordu, Serkan ise yaşattığı hayal kırıklıklarına. Daha fazla kendini tutacak gücü bulamadı Eda. Ellerini yüzüne kapattı ve ilk hıçkırık kaçtı ağzından. Sonra bir tane daha ve bir tane daha. Ailesinin acısını yeniden ilk günkü gibi içinde hissetti orda. Bu acıya Serkan'ı kaybetmesi de eklendi. Hayatında ki en değerli insanlar teker teker geçti akından. Sonra bir çift kol sardı bedenini. O anda ne kadar titrediğini fark etti ama kendini sıkmaktan çok yorulmuştu. Güçlü durmaktan yorulmuştu. Hayatın ondan sürekli birşeyler almasından çok yorulmuştu. Ama şimdi hesap sorma vaktiydi. Serkan'ın kollarının arasından kendini kurtardı. ''Her ne olursa olsun gerçekler ortaya çıksa da sen benden ayrıldın Serkan. O yüzden ikimizde birbirimizi yıpratmayalım. Ortada yaşanan çok fazla şey var. İkimizde bunları yaşanmamış sayamayız. O yüzden bir daha lütfen karşıma çıkma. Bende senin karşına çıkmamak için elimden geleni yapacağım.'' Dedi ve arkasında paramparça bir Serkan bırakarak evden ayrıldı.
Arabasına bindiğinde ilk işi bütün camları açmak oldu. İçeriye ne kadar hava girerse nefes alması da o kadar kolaylaşıyordu. Kendini büyük bir girdapta sıkışmış gibi hissediyordu Eda. Arabayı çalıştırıp direksiyonu Bolatların evine kırdı. Hesap vermeleri gereken bir konu vardı.
Serkan'ın ise hareket etmesi gerekiyordu. Eda'yı durdurup kendine çekip sarılması bütün acısını alması gerekiyordu. Ama söylediklerinde haklıydı onu çok kırmıştı Serkan. Şimdi yaptıklarına baktığında ona kendini değersiz hissettirdiğini anlamıştı ama o Serkan'ın herşeyiydi. Asla hata yapmayan Serkan Bolat hataların en büyüğünü yapmıştı şimdi ise cezasını en sevdiği kişiyi kaybetmekle ödüyordu. Ne demişti Eda ''bir daha karşıma çıkma.'' Serkan asla buna tahammül edemezdi. Zaten bunu da şu saçma sapan ayrılıkları sonrasında çok net anlamıştı. Ne kadar uzak durmaya çalışırsa çalışsın bir şekilde Eda'ya çekiliyordu. O anda Eda için savaşması gerektiğini anladı. Çok zor olacaktı ama aşkı için savaşıp mutlu sona ikisini ulaştıracaktı. O anda Eda duymasa da bir söz verdi. ''Bir daha gözünden tek bir damla yaş düşmesine izin vermeyeceğim Peri kızı. Seni için, bizim için savaşacağım.'' Evden koşar adımlarla çıkarak arabasına bindi. Eda'yı aramasına bile gerek yoktu çünkü nereye gideceğini çok iyi biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Çal Kapımı ONE-SHOT
FanfictionHerkese merhaba öncelikle. Bu kitaba dizideki çelişkiler ve hoşuma gitmeyen sahneler sonucunda başlama kararı aldım. Tek bölümlük hikayeler şeklinde yazmayı düşünüyorum şimdilik. Açtığım ilk bölüme ne tür sahneler görmek istersiniz yazın lütfen. Hep...