Herkese keyifli okumalar.
Akşamki ödül töreni için iki aşık da çok çok heyecanlıydı. Ulusal Mimarlık ödülleri kapsamında iki yılda bir düzenlenen Sinan Ödülü ya da Mimar Sinan Büyük Ödülü bu gece sahibini bulacaktı ve adaylar arasında Serkan Bolat'ta vardı. Bu ödülün sevgilisi için ne kadar önemli olduğunu bilen Eda heyecandan yerinde duramıyor her şeyin kusursuz olması için sabahtan beri koşturuyordu. Ödülü düzenleyen şirketin birkaç kez arayarak kesin geleceklerini teyit etmesi Eda'yı ödül için umutlandırırken Serkan'ın pek ümidi yoktu. Bu kadar genç yaşta bu büyük ödülü kazanmayı tabiki de çok isterdi fakat daha önünde uzun yıllar olduğuna inanıyordu. Ama yine de içinde minik bir umut ışığı sabahtan beri gelen ısrarlı aramalar sonucunda kendini göstermişti.
Eda yere kadar uzanan mavi elbisesinin içerisinde topuz yaptığı saçları, takıları ve makyajıyla kuğu gibi zarif ve asil dururken Serkan şık takımı, özenle yaptığı saçları ve özendiğini belli eden papyonuyla çok karizmatik ve ilgi çekici duruyordu.
Akşam saatler 8'i gösterirken iki aşık ödülün yapılacağı salonda yerlerini almış heyecanla başlamasını bekliyorlardı. Serkan'ın yanına uzun süredir çalıştıkları şirketlerden birinin sahibinin denk gelmesi güzel bir tesadüfken Serkan'ı adaylığı için tebrik ederek aklındaki projeyi anlatıyordu. Eda ise bu sırada heyecanını kızlarla paylaşarak whatsapp grubunda hızlı hızlı mesaj yazıyor ve kızların komik cevapları karşısında gülmeden yapamıyordu. Yan koltuğunun dolduğunu vücudunda gezinen bakışlar sayesinde fark ettiğinde kafasını kaldırıp kim olduğuna bakmıştı. En büyük rakip şirketin sahibiyle karşılaşmayı beklemiyordu. Adam her davette en az bir kere Eda'ya asılıyor Serkan'dan dayak yemekten son anda yanındakiler sayesinde kurtuluyordu. Eda'dan itinayla red yemesi pişkinliğinden hiçbir şey eksiltmiyor aksine daha da arttırıyordu. Eda Serkan'a fark ettirmeden yönünü biraz daha sevgilisine çevirmiş telefonuna kendini daha çok gömmüştü. Ege Eda'yı baştan aşağıya süzerek ''Eda hanım bu ne büyük tesadüf böyle'' diyerek elini uzattığında Eda bir uzattığı eline bir de suratına bakarak tekrar telefonuna dönmüştü. Ege bu hareketle yüzüne bir sırıtış yerleştirdiğinde ''Mavi size çok yakışmış Eda Hanım. Serkan çok şanslı doğrusu. Bu güzellik, bu zariflik bu asillik kimsede yok.'' dediğinde Serkan duyduğu cümleler karşısında arkasını döndüğünde Ege'yle karşılaşmıştı. Sevgilisinin rahatsız olduğunu vücudunu ona dönmesinden anladığında kulağına eğilerek ''Bu tarafa geçmek ister misin?'' diye sormuştu. Eda hayır anlamında kafasını sallayıp Serkan'ın eline sarıldığında Ege ''Vay Serkan Bolat. Dünyada ses getiren isim olarak kendini aşmış Mimar Sinan ödüllerinde aday olmuşsun. Seni aday olarak bile nasıl seçtiklerini anlamamakla beraber kazanmayı da düşünmüyorsundur umarım. Bu akşamdan elinde ödül olmadan ayrılman ne üzücü bir durum. Eda hanım ama eğer isterseniz gece yapılacak ve sadece ödül alanların katıldığı partiye benimle gelebilirsiniz.'' dediğinde Serkan yerinden doğrulmak üzereyken Eda eline daha sıkı asılıp durdurmuştu. ''Sizinle partide olacağıma sevgilimle evde olmayı tercih ederim Ege Bey'' dediğinde Serkan hoşuna gittiğini belli etmemeye çalışarak gülümsediğinde Eda'nın eline öpücük kondurmuştu. Daha fazla konuşma dönmeden ödül töreni başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Çal Kapımı ONE-SHOT
FanfictionHerkese merhaba öncelikle. Bu kitaba dizideki çelişkiler ve hoşuma gitmeyen sahneler sonucunda başlama kararı aldım. Tek bölümlük hikayeler şeklinde yazmayı düşünüyorum şimdilik. Açtığım ilk bölüme ne tür sahneler görmek istersiniz yazın lütfen. Hep...