otuzuncu bölüm

5.2K 377 42
                                    

barış bebeğim yukarıdaki şarkı benden sana gelsin:)

-umut:)
Kapının pat diye açılmasıyla elimdeki kalemi düşürdüm.

Gelen kimdi?

Tabiki Barış!

Maalesef ki Barış!

Hep Barış!

Parmağını bana doğru sallayıp şarkı söylemeye başladı.

"Şakası yok bu işin gör bak eriyorum, artık tutmayın beni bum bum geliyorum. Of şekerim benim"

Sinirli bir şekilde "Barış" dedim.

"Ay tamam be sana da şarkı söylemeye gelmiyor" diye cevap verdi.

Sinirle gözlerimi kapattım ve "Çünkü ders çalışıyorum" dedim.

O da gözlerini kapatıp beni taklit etmeye çalıştı.

Parmağını burnuma deydirdi ve "Oha burnun çok güzelmiş lan" dedi.

Sinirle gülüp "Gerçekten şu an bunu mu diyorsun?" dedim.

"Evet"

"Senin doğum günün çok iyi değil miydi?" dedi.

Dakikada beş tane konu değiştirme rekoru vardı.

"Evet" diye mırıldandım.

"Ama sana bir şey olmuş gibi" diyip göz kırptı.

"Boşver" diye geçiştirdim.

"Ben boşvermem dostum anlat"

Her şeyi anlattım.

"Sen büyüdün de aşık mı oldun" diye dalga geçti.

"Ben de sana oturup ciddi ciddi anltıyorum"

Masada duran kalemi elime aldım tam soru çözücektim ki elimdeki kalemi hızla aldı ve "Tamam sakin ol" dedi.

Kaşlarımı çatarak ona baktım.
Gülümsedi ve "Tamam o zaman aşk meşk planları bir başlasın" dedi ve kafasında kurduğu şeyi bana anlatmaya başladı.

Üç dakika susmadan konuştu sonra bana dönüp "Nasıl fikir ama" dedi.

"Çok iyi nasıl aklına geliyor böyle şeyler?" dedim.

Ukalaca gülümseyip "Çünkü Barış Şimşek olmak bunu gerektirir dostum" dedi.

Sayfa 63 ||yarı texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin