otuz dokuzuncu bölüm

3.8K 274 54
                                    

güzellerim otuz bin olmamızın şerefine yeni bölüm😻💗💖
bu bölüm sevvalcilesiz için

-inci:)
"Evet geldik şimdi Emir'in faydalarına"

Ofladım.

"Ama olmaz ki böyle İncicim"

"Şu an seni dövmek istiyorum"

"Seni tutan yok"

"Neyse ben çok sakin bir insanım"

"Tutmayın küçük enişteyi" dedi beni sinir etmek için.

Açelya ve Balım'a günde bir milyon kez yaptığım şeyi Emir'e de yapıcaktım. Onların canı çok acıyordu. Herhalde Emir'in de acırdı.

Ona yaklaşıp omzunu ısırdım. Gözünü bile kırpmadı.

Sırıtıp "Benim böyle mi canımı yakıcaksın"

"Evet"

Etkileyici olduğunu sandığı ama zerre etkileyici olmayan bir ses tonunda "bu yaptığın hoşuma bile gitti" dedi.

İğrenerek ona baktım.

"Herneyse" diyip bir poşeti bana itti.

"Bu ne" dedim.

"Aç ve gör"

Poşetin içindekileri masaya döktüm.
İki tane beyaz örtü iki tane güneş gözlüğü çıktı.

"Sen benimle..." eliyle ağzımı kapattı.

Elini çekip "Dalga diyecektim" dedim.

"Bugün hayalet olacağız İncicim"

bir saat sonra
Nasıl kabul ettim bilmiyorum.

Bildiğim tek şey yaptığımız şeyin aşırı saçma olması. Doğrusu eğleniyordum.

Tavuk kostümüyle broşür dağıtan insanlara benziyorduk. Yani en azından broşür dağıtmıyorduk. Kimse bizi tanımıyordu ve bunun keyfini çıkarıyorduk. Bu kılıkla markete bile girmiştik!

Nefes almaya çalıştım. Emir'in kolunu dürtüp "Nefes alamıyorum" dedim.

Gülerek "Bende" dedi. Önce güneş gözlüğünü sonra da üstümdekini çıkardım.

O da çıkardıktan sonra telefonunu beş saniyeleğine eline aldı. Sonra hemen cebine koydu.

"Lütfen yemek yiyelim çok acıktım" dedim.

Gözünü kırpıp "Beni ye" dedi.

Parmağımı ağzıma götürüp kusma taklidi yaptım.

Gördüğümüz ilk kafeye girdik. Kendin al kendin götür olduğunu görünce gözlerimi devirdim.

"Ne oldu" dedi.

Parmağımla yazıyı gösterdim. Heyecanlı bir şekilde konuşmaya başladım.

"Emircim ben sana şimdi paramı versem benim yerime de alsan. Almazsan gerçekten şuraya bayılacağım. Asla o sıraya giremem"

"Saçmalama kızım" dedi.

Kaşlarımı şaşırarak kaldırdım. Sonra devam etti.

"Sen bugün benim yüzümden geldin hesabı ben öderim"

Kafamı sallayıp masaya oturdum. En son ne zaman bu kadar yorulmuştum.

Telefonumu açıp ınstagrama girdim ve girmemle sinirlenmem bir oldu.

Telefonumu açıp ınstagrama girdim ve girmemle sinirlenmem bir oldu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

178 beğenme
emirkarasu: 👍
      bu gönderiye yorumlar kapanmıştır.

Yemeği almış buraya geliyordu.

"Neden böyle bir şey yaptın" dedim.

"Neyden bahsediyorsun" dedi.

Telefonu ona gösterdim.

"Bu kadar önemli bir şey değil. Sadece fotoğraf hoşuma gitti ve paylaştım"

"Öyle olsun" diye mırıldandım.

Masanının üstünden mayonezi alıp pizzanın üstüne sıktım.

Bir kaç dakika sessiz bir şekilde yemek yedik. Sessizlikten rahatsız olmuş gibi "hem insanlar bizi bilse ne olucak ki" dedi.

"Biz diye bir şey yok"

"Ne yani sen beni sevmiyor musun" dedi sırıtarak.

"Senin neyini seveceğim be" dedim.

Sandalyemi kendisine doğru çekip konuştu.

"Hoşlanmıyorsun da"

İnatla gözünün içine bakarak "Hayır" dedim.

Yüzünü bana yaklaştırıp ciddi bir ses tonunda konuştu.

"O zaman etkilemiyorsun da"

Başta sırıtıyorken şu an neden bu kadar ciddiydi?

"Hayır" dedim.

Gözlerinden kendi yansımamı bile görebiliyordum.


yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın bebişlerim💜💜💜

Sayfa 63 ||yarı texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin