kırkıncı bölüm

3.3K 237 11
                                    

bu bölüm nisaakq için💘

emir:)
Bir anda ondan uzaklaştım ve masanın üstündeki peçeteyi alıp burnunu sildim.

Gülümseyerek "Şey burnunda mayonez kalmış" dedim.

Elindeki pizzayı bırakıp sinirle bana baktı.

"Neden böyle bir şey yaptın" dedi.

"Benden etkilenip etkilenmediğini öğrenmek için"

"Etkileniyormuymuşum bari" dedi alayla.

Kahkaha atıp konuştum.

"Fazlasıyla"

"Yalancı"

"Etkileniyorsun"

"Etkilenmiyorum"

Onu şaşırtmak için "etkilenmiyorsun" dedim.

"Ettkileniyorum" diye bağırdı.

Sırıtarak gözümü kırptım.

"Beni oyuna getirdin" dedi.

Omuz silkerek cevap verdim.

"Gelmeseydin"

"Gerçekten aptalsın. Ben şimdi burdan kalkıyorum"

"O biraz zor" diyip bizimkilere baktım.

Buraya doğru geliyorlardı. Sinirle kalktığı sandalyeye geri oturdu.

Birkaç haftada anladığım kadarıyla İnci ne olursa olsun çevreye sinirini yansıtmayı sevmiyordu.

Özellikle arkadaşlarına karşı ama Balım, İnci'nin yüzündeki siniri görünce "Bir şey mi oldu" dedi.

İnci de kafasını hayır anlamında salladı.

Barış bana bakıp "Emir bebişim o paylaştığın şey neydi" dedi.

İnci'nin bana sinirle baktığını görünce "Çok önceden biriyle çekmiştim ama paylaşmayı unutmuşum" dedim.

Hepsi sandalyeye oturdu.

Bu sefer Açelya başka bir şey sordu.

"Siz ikiniz pizza mı yediniz"

İnci hemen cevap verdi.

"Tam olarak öyle olmadı Açelyacım. Ben burdan geçiyordum sonra Emir'i gördüm dedim ki kankacığım gel pizza yiyelim, o da dedi ki tamam öyle yani"

Hepsi aynı anda "Kanka mı" dedi.

Umut kahkaha atıp "İnci bizden bu yalana inanacağımızı bekleme" dedi.

İnci arkasına yaslanıp başka bir yere bakmaya başladı. Birkaç dakika sonra herkes konudan uzaklaşmıştı ama İnci halâ masaya bakmaya devam ediyordu.

"Neye bakıyorsun öyle" dedim.

Parmağıyla birini gösterip "Şu çocuğa" dedi.

Gösterdiği yere baktım. Saçlarını karıştırıp "Lan o benim abim" dedim ve masadan kalkıp oraya doğru gittim.

Arkadan sarıldım. "Tövbe bismillah" diyerek çekildi.

Beni görünce "İyi misin abim" dedi.

Başımı salladım. Oturduğumuz masayı gösterip "Gelsene iki dakika" dedim.

Kendi arkadaşlarına birkaç şey söyleyip bizim masaya geldi.

Umut abimi görünce hemen konuştu.

"Sen ne zaman buraya geldin Kaan abi"

"Daha bugün geldim"

Barış imayla "Kimin için" dedi.

Parmağıyla masada oturan bir kızı gösterdi. Buraya meraklı bir şekilde bakıyordu. Masadaki herkes güldü.

İnci bir şeyler mırıldanınca abim ona dönüp "Bir şey mi dedin" dedi.

"Emir'e çok benziyorsun dedim"

"Ben Emir'e falan benzemiyorum. Benim yıllardır tek bir sevdiğim kız var ama Emir çok fazla şey biri"

İnci saymaya başladı.

"Gözü dışarda, terbiyesiz, aptal gibi şey biri mi"

"Kardeşim ya şimdi bir şey de diyemiyorum üstelik yanımda onu kötüleyemem ama dediklerin doğru gibi"

Aniden öksürdüm ve cümlesi yarım kaldı. Ben ona sinirli bir şekilde bakarken sandalyeden kalktı.

O sırada Balım "Kaan abi" dedi.

Abim bana bakıp gülerek sandalyeye tekrar oturdu.

"Efendim balım" dedi.

Hepsi şaşırarak birbirine baktı.

"Ne oldu yine" dedi.

Umut Balım'ı göstererek cevap verdi.

"İsmi Balım da"

Kahkaha atıp "Ya böyle canım, balım falan dersin ya ben o anlamda demiştim. Neyse sen bir şey diyordun Balım"

"Sen bunlarla sürekli dışarı çıkıyor muydun"

"Çıkıyordum da niye" diyerek Balım'a baktı.

Bir kaç saniye birbirlerine baktılar.

Sırıtarak "Anladım ben seni" dedi.

Balım da gülümseyerek "Söyle o zaman" dedi.

Barış ve Açelya da kendi aralarında fısıldaşıyordu.

"Ya az önce ne oldu öyle"

"İki saniye birbirlerine baktılar Açicim"

"Hafıza okuma şeyi neydi"

"Valla unuttum"

"Biz dördümüz dolaşırken şu Emir'in yanında her hafta farklı bir kız oluyordu. Seninkinin yanında olmuyordu ama ne zaman bir kafeye falan girsek eskiden onu seven birini görüyorduk. Bu Barış'a gelirsek bu hiç bir şey yapmıyordu ya. Yani saçma sapan davranışlar yapıyordu ama önemli değil"

Umut ile aynı anda "Abi yaktın bizi farkında mısın" dedik.

Omuz silkerek cevap verdi.

"Valla umrumda değil ama bu kızları üzmeyin. Bunlar gerçekten çok iyi kızlar"

Sandalyeden kalkıp kendi arkadaşlarının yanına gitti ve masada sadece Açelya, Barış'ın fısıldaşmaları ve İnci, Balım'ın sinirli bakışları kaldı.


bu bölümü pek sevmedim ama olsun:)

Sayfa 63 ||yarı texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin