Sayfa 63 ||yarı texting

elli dördüncü bölüm

-emir:)
Ellerimle yüzümü kapatıp "O kadar çok utanıyorum ki" dedim.

Barış kahkaha atarak (gerçi bu kahkaha değil resmen anırarak) "Bence de utan ya sevgiline kardeşim dedin" dedi.

Barış dışında herkes bana garip bakıyordu. Hani böyle gülesiniz gelir ama bir yandan da sinirlisinizdir ya öyle bakıyorlardı.

Gözlerimi devirip "Tamam gülün içinizde kalmasın" diyince aynı anda kahkaha attılar.

"Şunu da söylemek istiyorum. Ben üçümüzün grubu sandım. Orda İnci olduğunu bilsem yazmazdım"

Birkaç dakika daha güldükten sonra Açelya neşeli bir şekilde elini Barış'ın omzuna atıp "Eee nereye gidiyoruz dostlarım" dedi.

Barış'ın Açelya'nın koluna bakıp birkaç saniye ciddi olduğunu gördüm ama birkaç saniye sonra eski haline geri döndü.

İnci "Aslında Balım ile bizim size bir süprizimiz vardı" dedi.

Açelya hemen "Bana neden söylemediniz" dedi.

"Çünkü sen hemen Barış'a söylerdin" diyince "evet doğru" dedi.

Balım cebinden konser bileti çıkarınca heyecanla üstünde yazan isme baktım.

İsmi görünce şaşkınlıkla "Hassiktir" dedim.

İnci bunu duyunca dirseği ile karnıma vurdu. Elimle karnımı tutarak "Ah" dedim.

Sinirli bir şekilde bana bakıp "Ben sana demedim mi oluk olmadık yerlerde küfür etme diye" dedi.

"İkinci bir anneye ihtiyacım yoktu ama" diye mırıldanınca "Bir şey mi dedin" dedi.

Havaya bakıp "Çok güzel değil mi hava?" dedim.

İnci havaya bakıp "Bu mu çok güzel" dedi.

Yukarıya bakınca pek güzel olmadığını anladım.

Umut bilete bakıp "Üç saat sonraymış" dedi.

Balım havaya bakıp "Üç saat içinde yağmur yağmazsa iyi" dedi.

Gerçekten yağmur yağcak gibiydi.

Saat on olmasına rağmen hava karanlığa yakındı.

Barış mutlu bir şekilde konuştu.

"Biz de yemek yiyelim o zaman"

"İşin gücün yemek yemek" diye cevap verince güldü.

İnci birkaç saniye durunca "Ne oldu" dedim.

"Şarkı söylediğimiz yere gidelim mi" diyince diğerlerine baktım.

"Tamam gidelim" diye cevap verince oraya doğru yürümeye başladık.