Sayfa 63 ||yarı texting

yirmi dördüncü bölüm

-balım:)
Hepimiz aynı anda "İyi ki doğdun Umut" diye bağırdık.

Kahkaha atıp "Ya siz manyaksınız" dedi.

Barış'ın elindeki pastayı tam üfleyecekken Emir "Dilek tut bari" dedi.

Sonra bana bakıp göz kırptı ve pastayı üfledi.

Barış o gün beni aradığında Umut'un doğum gününe az kaldığını söylemişti. Çok fazla kalabalıktan hoşlanmayan biri olduğu için sadece Emir,Barış, İnci, Açelya ve ben vardık.

Hepimize tek tek bakıp "Teşekkürler cidden beni mutlu ettiniz" dedi.

O an gözlerine bakınca mutluluktan gözlerinin dolduğunu gördüm. Bunu Barış da görmüş olmalı ki "Erkekler ağlamaz sil göz yaşını" demeye başladı.

Açelya Barış'a dönüp "Mutlu olmasına izin versen" dedi.

Beraber pasta yedik ve keyifli bir şekilde sohbet ettik.

Sonra şöyle bir baktığımda gerçekten anlaştığımızı anladım. Umut ile göz göze geldiğimde yanıma geldi.

"Bir şey mi oldu" dedi.

"Hayır"

"Öyle etrafa bakınca bir şey oldu sandım"

Gülümsedim.

"Çok anlaşmadık mı? Sanki hep altı kişiymişiz gibi. Birbirimizi yıllardır tanıyormuşuz gibi"

"Evet"

Birkaç dakika sustu.

"Bir şey mi oldu" diye sordum.

"Bir şey diyeceğim yanlış anlama"

"Tamam sor ama her seferinde yanlış anlama demekten vazgeç Akdoğan"

"Benim çok hoşlandığım bir kız var"

Gülümsemem bir anda durdu ona bakıp "Ya ne güzel" dedim.

Sırıtıp "Bencede" dedi.

"Benden ne istiyorsun"

"Bu kıza nasıl açılabilirim?"

Birkaç dakika sustum ve sadece gözlerine baktım. Ciddi olup olmadığını anlamak istiyordum.

Konuşmanın başında dalga geçer gibi gülümsesede şu an çok ciddi bir şekilde bana bakıyordu.

"Bence ne yap biliyor musun?"

"Ne yapayım?"

"Git kıza direk söyle. Niye uzatıyorsun ki? Ben senden hoşlanıyorum falan artık ne diyeceksen o senin özelin"

"Diyorsun"

"Diyorum"

Birkaç saniye duraksadı ve sonra gözlerime bakıp konuşmaya başladı.

"Balım ben senden deli gibi hoşlanıyorum"