kırk beşinci bölüm

2.7K 223 46
                                    

-umut:)
"Neden böyle bir şey yaptın" diye bağırdım.

Omuz silkerek "Sevmedim o kızı" dedi.

"O kız dediğin benim sevgilim ve ayrıca çıkarken ne dedin"

Gülerek "O anladı" dedi.

Barış, İrem'e bakarak sinirle konuştu.

"Sen buraya geleli iki gün oldu ya. Sadece iki gün! Bizden sadece bir yaş büyüksün diye her şeye karışamazsın" İrem, elini Barış'ın yanağına koyup "Ama öyle deme küçük kurbağam" dedi.

Tiksintiyle ona bakıp elini çekti. Gülerek koltuğa oturdu.

"Aman ne yaparsanız yapın ama pişman olduğunuzda İrem abla diyip durmayın"

Barış ile aynı anda "Hiç bir zaman öyle bir şey demedik" dedik.

Barış birkaç saniye kaşlarını çatarak bana baktı.

"Ne oldu" diye sordum.

"Lan kız gitti" diye söylendi.

Hızlıca merdivenleri inerken Balım ve Emir'in ayakkabısının Barışgilin evinin önünde olduğunu gördüm.

Sırtıma vurup "Hadi bakalım gazamız mübarek olsun" dedi.

Derin bir nefes alıp içeri girdim ve tabiki karşımda o görüntüyü beklemiyordum.

Balım ve annemin arkadaşları bir masada oturmuş sarma sarıyorlardı.

Evet sarma sarıyorlardı!

Barış gülerek "Tövbe tövbe" dedi.

Balım beni görünce yanakları kızardı. Emir de koltukta oturmuş masayı izleyip gülüyordu. Annem beni görünce masadan kalktı.

"Oğlum neden söylemiyorsun bize? Böyle güzeller güzeli, becerikli bir kız arkadaşın varmış"

Barış kahkaha atıp "Tam olarak bu görsel nasıl oldu?" dedi.

Emir hemen cevap verdi.

"Balım ile aşağı inerken senin anneni gördük. Bu kim diye sorunca ben de Umut'un kız arkadaşı dedim ve annen de içeri davet etti. İçeri girdiğimizde sarma sarıyorlardı. Balım ben de çok güzel sararım diyince masaya oturdu..."
kahkahasıyla cümlesi yarıda kaldı.

Gülmekten doğru düzgün konuşamıyordu ki!

Balım elindeki sarmayı tencereye koyduktan sonra "Ben artık gideyim" dedi.

Barış "Daha sarma kesecektik ay pişirecektik" diye mırıldanınca ona gülerek baktım.

Balım ellerini göstererek "Ben elimi nerde yıkayayım" diyince "Koridorun sonunda solda" dedim.

Balım gider gitmez hepsi konuşmaya başladı.

"Umut bu kızı kaçırma"

"Gördünüz mü sarmayı ne güzel sardı"

"Pek de tatlı bir şey"

"Annesi babası ne meslek"

"Maşallah marifetli"

Gülerek "Tüm sorularınıza cevap vereceğim ama şimdi dördümüzün çıkması lazım" dedim.

Balım salona tekrar gelip "Teşekkürler sizlerle çok güzel vakit geçirdim" dedi.

Annem "Biz de kızım" dedi.

Annem de ayağa kalkıp kapıya kadar bizle geldi.

Balım ayakkabısını giyerken bana "Bu kızı üzme oğlum" diye mırıldandı.

Şakayla karışık "Ben üzmem ama o üzerse" dedim.

Yukardan bir ses "Üzerse" diye bağırdı.

Kaşlarımı çatarak yukarı baktım. İrem aşağı iniyordu.

Balım kararlı bir ses tonuyla "Üzmem" dedi.

Annem "Neden üzsün ki" diyince İrem resmen kıskanarak Balım'a baktı. Birkaç saniye birbirlerine baktılar.

Sonra Balım anneme bakıp "İyi günler Selda teyze" dedi.

Annem de "İyi günler kızım" diyince apartmandan çıktık.

Derin bir nefes verip "Az önce olanlar neydi" dedim.

Emir kahkaha atıp "Ben bunu ömrüm boyunca unutmam" dedi.

Barış Balım'a bakıp içinde kaldığı şeyi söyledi.

"İrem gerçekten patavatsız biri. Sana ne dedi bilmiyorum ama büyüdükçe daha da sinir bozucu oluyor. Doğrusu bir kaç ay önceye kadar çok iyi anlaşıyorduk ama şimdi bizden sadece bir yaş büyük diye bizi güya korumaya çalışıyor"

Omuz silkip "Önemli değil" dedi.

Onun bu yarı üzgün yarı mutlu halini görünce "Gel buraya" dedim.

Elimi beline koyup sarıldım.

Bir kaç saniye öyle durunca Emir "İnci gör bunları gör" diye mırıldandı.

Kahkaha atıp yürümeye devam ettik.



okurken gözünüzde canladırarak okuyun daha da güzel oluyor:)

bölüm hakkındaki düşünceleriniz?

bir önceki bölümün yorum sayısı çok azdı lütfen bu sefer de öyle olmasın güzellerim

balımın sarma sarabilme marifetine on üzerinden puan verelim ğwidgsivsjsbs

bu arada iki tane yeni hikaye yazdım okursanız beni çokk mutlu edersiniz🌼

ve son olarak oy vermeyi unutmayın bebeklerim💜

Sayfa 63 ||yarı texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin