altmış ikinci bölüm

1.8K 162 30
                                    

doğarken ağladı insan bu son olsun

-umut:)
iki hafta sonra
Hüzünlü bir şekilde "Demek artık vedalaşma vakti" dedi.

Eğer Barış Şimşek bile hüzünlüyse gerçekten mutsuz bir ortamdır.

Ben erken gidiyordum. Çünkü benim onlardan bir hafta önce gitmem gerekiyordu! Yurt dışı olduğu için yapılması gerekenler biraz daha uzun sürüyordu.

Önce Emir, İnci, Barış ve Açelya ile veda edecektim sonra da Balım ile.

Hepsine tek tek sarıldım.

Açelya "Enişte ya böyle olmadı" dedi gözündeki yaşı silerken.

Barış'ı taklit ederek "Enişte mi kendimi yaşlı hissettim" dedim.

Zorla güldüler.

En kötüsü de zorla gülmeleriydi.

Barış kolunu omzuma koyup "Lan oğlum ben kendimi bildim bileli yanımdaydın şimdi gidiyorsun" dedi.

"Lan ve len arasındaki o ince çizgi" dedim.

Yine zorla gülümsedi.

Emir ve İnci'ye baktım.

İkisi de bana hüzünle bakıyordu. İnci'ye dönüp gülerek konuştum.

"Halâ anlamış değilim İnci şu Emir'in nesini seviyorsun?"

İnci gülerek "Ben de anlamadım Balım'ın nesini seviyorsun? Şaka bir yana kendine çok iyi bak" dedi.

"Balım demişken ona iyi bakın" dedim.

Hepsi kafasını salladı.

Çantamı alıp gidecekken gönlüm el vermedi ve onlara koşup "Gelin buraya" dedim.

Birkaç dakika sarılmış bir şekilde durduk. Barış "Gelmeyelim mi?" dedi.

"Daha fazla uzatmayalım. Kaan abi beni bırakır gelir" dedim.

Hepsi başını salladı.

Valizleri yerleştirdikten sonra arabayı sürmeye başladı.

Balım ile buluşacağımız yere gelince "dur ben bir beş dakikaya geliyorum" dedim.

Göz kırpıp "Balım mı" dedi.

Gülerek başımı salladım.

Arabayı durdurup "Pek beş dakika gibi gelmiyor bana ama hadi neyse" dedi.

Muzip bir şekilde gülümseyip "O zaman sen bir yarım saat bekle" dedim.

Arkamdan "Umut" diye bağırdığını duysam da kahkaha atıp içeriye girdim.

Ben de çok fazla uzatmak istemiyordum.

Çünkü zaten diğerleri ile vedalaşırken kötü olmuştum.

Bu vedalaşma işinin bir an önce bitmesini istiyordum!

Kim severdi ki vedaları?

Masada oturmuş beni bekliyordu.

Ona bakınca gözlerinin dolduğunu farkettim.

Gülümseyerek "Güzelim ağlamana gerek yok" dedim.

Bir şey mırıldanınca "Ne söyledin" diye sordum ve beni hayrete düşürecek iki kelime söyledi.

"Ayrılmak istiyorum"

Sayfa 63 ||yarı texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin