on dokuzuncu bölüm

7K 480 88
                                    

-umut:)
Kalbimin sesini kulaklarımda hissetsemde hiç belli etmemeye çalıştım.

Yanına oturdum o ise halâ kocaman gözleriyle bana bakıyordu.
Kaşlarını çatıp "Doğruyu söyle yoksa beni takip mi ediyorsun akdoğan" dedi dalga geçerek.

"Tabi tabi sen benim hayatımın aşkısın ya ondan" diye mırıldandım.

Yanaklarının kızardığını görünce o cümleyi içimden değilde dışımdan söylediğimi anladım. Bir kaç saniye duraksadı.

Ellerinden kulaklığı alıp hızlıca düğümleri çözdüm. Bunu görünce "Dostum sen buralarda harcanıyorsun daha iyi yerlere gelmen lazım. İki saniyede çözdün" dedi.

Dostum kelimesi biraz değişik hissetirsede gülümsedim.

Telefonuma takıp en sevdiğim grubun şarkılarından birine bastım. Henüz beş saniye bile olmamışken Balım "Yüzyüzeyken konuşuruz" diye fısıldadı.

Aniden gelen bir cesaretle şarkıyı mırıldanmaya başladım.

"Bana sen gibi bakmadı kimse
beni sen gibi öpmedi kimse"

Yaptığımın çok saçma olduğunu
düşününce sustum.

Bu sessizlik sadece iki saniye sürdü ve sonra onun sesini duydum.

"Sen nerden çıktın geldin"

Sonra ikimizde sustuk.

Birkaç dakika şarkıyı dinledik. Şarkının bitmesine yakın bana bakarak şarkıyı söyledi.

"Güneşimsin gökyüzümde ya da gök senin yüzünde"

Şarkı bittikten sonra kulaklığımı çıkardım ve konuşmaya başladım.

"Farkında mısın evren sürekli bizi karşılaştırıyor"

"Tatlı evren" dedi gülümseyerek.

"Sen nereye gidiyordun" diye sordum.

"Çok güzel bir pizzacı var"

"Neden tek başına"

Gülümsedi ve gözlerime bakarak "artık değilim" dedi.

"Ya benim işim varsa" dedim tek kaşımı kaldırarak.

Şirince gülümseyerek "Bence benim gibi tatlı birini kırmak istemezsin" dedi.

Senin gibi tatlı birini kim kırmak ister ki diye düşünsemde bunu dile getirdim.

Bir anda kalktı ve "Hadi burda iniyoruz" diyip elini bana uzattı. Elini tutup kalktım.

Beni kaldırmak için elini uzatmıştı ama halâ ellerimiz beraberdi. Birkaç dakika ellerimiz öyle durdu.

Sonra elimin heyecandan karıncalandığını hissedince çektim. Balım bana dönüp "Kusura bakma elini tuttuğumu unut..." cümlesini tamamlamadan "Önemli değil" dedim.

Metrodan indik biraz yürüdük ve küçük ama tatlı bir pizzacıya geldik.

Garip bir sessizlik oluşmuştu. Birkaç saniye içinde garson geldi. Sevdiği şeyleri sipariş ettikten sonra bana dönüp "Sana sormadım sipariş verirken ama gerçekten mükemmel görüceksin" dedi.

"Sorun değil sana güveniyorum" dedim.

O an aklıma bir şey geldi. Sormak istemesem de çok merak ettiğim için konuşmaya başladım.

"Sana bir şey soracağım ama söylemek zorunda degilsin"

"Söylerim ya ne olucak" dedi gülerek.

"Hatırlıyor musun bilmiyorum, bana birinin ölümüne şahit olduğunu söylemiştin. Gerçekten söylemek zorunda değilsin sadece merak ettim"

Konuşmamı bitirdiğim an söylediğime pişman olmuştum.

Gülüşü bir anda durmuş ve gözleri dolmuştu. Derin bir iç çekip konuşmaya başladı.





bu bölüm çok tatlı değiller miydi? 😍

oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın bebişler

biliyorsunuz oy ve yorum sayısına göre bölümleri atıyorum

bizi' seviyorum ❤

Sayfa 63 ||yarı texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin