Sayfa 63 ||yarı texting

yirmi yedinci bölüm

-açelya:)
"Balım ile anlaştın mı"

"Evet ya canım kankim o benim"

Sinirle kaşlarımı çattım.

"Sen de herkese canım kankim diyorsun"

"Ay tamam kıskan"

"İnci nasıl"

"Anlaştık gibi gibi"

Kapı zilinin çalmasıyla Umut "birini bekleyen var mı" dedi.

Herkes başını sağa sola salladı.

Barış gidip kapıyı açtı ve geldiğinde yanında en fazla beş yaşında küçük tatlı bir kız çocuğu vardı.

"Beni annem bıraktı. Onlar bir yere gidiyormuş. Ben size göz kulak olacakmışım"

Barış "Siz bana olmasın o şapşik" dedi ve burnunu sıktı.

Kız önce hepimize tek tek baktı. Sonra yine Barış'a bakıp "Siz eve kız mı attınız" dedi.

Hepimiz aynı anda kahkaha attık.

Kızın yanına gidip eğildim ve elimi uzatıp konuşmaya başladım.

"Merhaba ben Açelya senin ismin ne?"

Utanarak gülümsedi.

"Ben de Elvin"

Barış Elvin'i kucağına alıp koltuğa oturdu.
"Elvin benim kardeşim" diyerek açıklama yaptı.

Elvin halâ şaşırarak etrafa bakıyordu. Şu an herkesin ilgi odağı Elvin'di.

"Ben sanırım anladım" dedi.

Barış "Lütfen ne anladıysan önce bana söyle ki rezil olmayayım Elvinciğim" dedi.

Elvin kıkırdayıp Barış'ın kulağına bir şeyler fısıldadı.

Barış kahkaha attı ve "Yok bunu söyleyemem" dedi.

"Ya hadi söyle merak ettik" dedim.

"Diyor ki yani çeviri yapayım Umut Balım'ı, Emir de İnci'yi seviyormuş"

Hepimiz birkaç saniye sessiz kaldık sonra kahkaha attık.

"Kusura bakmayın kendisi çok Yasak Elma izliyor" dedi gülerek.

Elvin küçük elleri ile yüzünü kapatmaya çalışıp "Ya utandım" dedi.

Herkes gülsede Emir ve Umut biraz ciddiydi.

Acaba küçük Elvin'in dediği şeyde doğruluk payı var mıydı?