-istek karakter-
-
battaniyenin içinde iyice kıvrıldın, bu halinle adeta bir top gibi görünüyordun. birisi kapını açtığında, onun kim olduğunu bile umursamadın. bir hırsız ya da yabancı. asla umurunda değild-
"y/n?"
onun sesini duymak seni sarsmış ve sinirlendirmişti. osamu öfkeyle oflamanı duymasıyla iç çekti ve boynunu kaşıdı. karantina sırasında böyle olmanı beklemiyordu.
sertçe, "ne istiyorsun osamu?" diye sordun. isminin sonuna "kun" eklemeden.
"onigiri getirdim. eğer yemek istersen aşağıya ine-"
sözünü keserek kesin bir ses tonuyla, "onu. istiyorum. hemen. şimdi." dedin. osamu senin sesini duyunca biraz gerildi. nazik ve yumuşak bir kalbin olduğunu biliyordu. ama ayın o günü geldiğinde... bir aslan gibi oluyordun. ya da daha çok bir ejderha gibi de diyebiliriz.
"o zamann... son zamanlarda nasıl hissediyorsun?"
"kötü. gerçekten çok kötü. sorduğun için teşekkürler."
odana geri dönmek için ayaklandığında neredeyse yere düşüyordun, fakat şans eseri osamu seni yakalamıştı. tek sorun seni yakalarken yanlışlıkla göğsüne dokunması, yine de senin hiçbir tepki vermemendi. bu onu endişelendirmişti.
ağır bir şekilde nefes aldın ve osamu bunu fark etti. seni gelin stili kucağına alıp, yatağına yatırdı.
belki de sadece üşütmüştür.
sana çorba yapıp, alnına ıslak bir havlu koydu. yüzün kıpkırmızıydı ve ellerinle karnına baskı uyguluyordun. bu hafta boyunca herkesin yaşadığı bir karın ağrın vardı. osamu sana ağrı kesici vermek istemişti ama sen o ilacı içmek istemiyordun.
"neden?"
"istemiyorum... berbat"
"bunu içmen lazım"
osamu, oturmaya çalışan kız arkadaşına baktığında kendini çok üzgün hissetti. sonunda başarılı bir şekilde oturur pozisyona geldiğinde, birden osamu'nun iki kolunu da kavradın. ani tutuşunla ürperdi.
oh... sarılmak istiyor ha?
diye düşündü ve sırıttı. bir şeyler yapmak istiyordu
"ne istiyorsun?"
"ne diyorsun? zaten ne istediğimi biliyorsun."
"o zaman bunun için yalvar."
"çok beklersi-"
sen onu azarlamaya devam edemeden o seni öptü ve bu ani hareketiyle şaşırmana neden oldu.
fakat bu öpücük çok kısa sürmüştü çünkü soğuk algınlığını kapmak istemiyordu, sonuçta sana bakması gerekti.
o yüzden sana sarıldı. kırmızı yüzünü onun boynuna gizledin. o ise sadece sırıtıp başını okşadı.
"umarım ateşim düşer."
"neden?"
buna cevap vermedin. osamu sessiz kaldığını fark edince sırıtıp, "seni öpmemi istiyorsun, değil mi?" dedi.
"kapa çeneni seni lanet-"
sana eskisinden daha da sıkı sarıldı ve bu kucaklaşma seni biraz olsun rahatlattı. anında ağzını kapattın ve bu andan alabidiğin kadar zevk almaya çalıştın.
"sen iyi hissettiğinde randevuya çıkacağız."
"özür dilerim."
"ne- neden?"
"regl olduğum zamanlar sana kötü davranıyorum. senin için bir şeyler yapmam lazı-"
"buna gerek yok. sadece yanımda kal. bu kadarı yeterli."
"seni salak. bu karantina sürecinde zaten birlikte kalacağız."
"sadece bu süre boyunca değil,"
onun gözlerinin içine baktın, sana gülümsedi ve alnını öptü.
"karantinadan sonra da birlikte olacağız."
-
yazar: @/Softiekunaafazla istek biriktiği için buraya biraz daha ağırlık verip hızlıca bölümleri çevirmeye çalışacağım, bu yüzden şimdilik daha fazla istek almıyorum.
bölümü beğendiyseniz vote atmayı ve düşüncelerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayın!
[istek kısmı kapalı]
iyi tatiller!
<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙝𝙖𝙞𝙠𝙮𝙪𝙪! | one shots
Fanfiction[𝗵𝗮𝗶𝗸𝘆𝘂𝘂! × 𝗿𝗲𝗮𝗱𝗲𝗿] ➤ farklı kitaplardan aldığım, hoşuma giden one shot bölümlerini çeviriyorum. ➤ çevirilerim mükemmel olmayabilir. elimden geldiğince anlamın bozulmaması, güzel olması için uğraşıyorum. <3 - ♡ - ✦ başlangıç: 261120 ✦...