Onüç💫

15.3K 1.4K 532
                                    

26.01.2021

***

Medya: Atilla

Yusuf gözlerini, karnına giren sancıyla açtı. Yatakta doğrulduğu anda daha keskin bir sancı girmişti. Vakit gelmişti. Şimdi nasıl onlardan ped isteyecekti? Tamam utanılacak bir şey değildi ama onlara söylerse çift cinsiyetli olduğunu da öğreneceklerdi doğal olarak...

Ve diğer insanlar gibi iğrenmelerinden korkuyordu. Bir ucubeymiş gibi bakarlar mıydı?

Oflayıp yataktan kalktı. Odada kimse yoktu. Saate baktığında 12 olduğunu gördü. Kendini halsiz hissettiği için yataktan kalkmamıştı. Bu nedenle geç kalkmıştı. Atilla erken kalktığı için kahvaltıda olduğunu tahmin etti.

Hızla elini yüzünü yıkayıp üstünü değiştirdi. Aşağıya indiğinde diğerleri bitmiş kahvaltı sofrasında kahve ve sigara eşliğinde sohbet ediyorlardı.

''Günaydın.'' Kafalar ona döndüğünde hep bir ağızdan günaydın dediler. Defne ayağa kalkıp mutfağa gitti. Yusuf mide bulantısıyla koltuğa oturdu. Sancıları daha ağır geçiyordu ve çoğunlukla midesi bulanırdı.

''Seni uyandırmaya çalıştık ama uyanmadın. Kahvaltılıkları tükettiler maalesef.'' dedi erkekleri göstererek. Yusuf'un önüne sandviç ve meyve suyunu koydu. ''Hadi ye.''

Yusuf Defne'ye bakıp gülümseyerek teşekkür etti. Çok anaç bir insandı. Ablasını hatırlatıyordu ona...

''Yine suçlu biz olduk. Uyansaydı bize ne.'' Caner homurdanınca, Atilla yanındaki yastığı fırlattı. ''Kes!'' 

Yusuf yavaş yavaş sandviçini yemeye başladı. Zorla çiğneyip yuttuktan sonra meyve suyunu içerken karnına giren sancı ile iki büklüm oldu. Acı dolu bir inleme bırakınca herkes endişeyle ona baktı. 

Atilla koltuktan fırlayıp yanına geldi. ''N-ne oldu?''

''İyiyim... İyiyim bir şey yok.'' Alnında bir el hissedince kafasını kaldırdı. Defne elini yanağına getirdi. ''Soğuk soğuk terliyorsun. İyi olduğuna emin misin?'' 

''Evet'' Aslında Defne'ye söyleyebilirdi. Hem doktor, hem de iyi bir insandı. Yargılamayacağını düşündü. Ki kanaması başladığında birinden ped alması gerekiyordu.

Ağzını açacağı esnada daha büyük bir sancı girince Atilla endişeyle Defne'ye baktı. ''Karnı ağrıyor gibi.'' Defne ilerlemeye başladı. ''Hemen odaya getir.'' Burada küçük bir muayenehane vardı.

Atilla belinden bir eliyle tutup, diğer elini bacaklarının altından geçirdi. Kucağına aldığında Yusuf omuzuna yaslanmıştı. Ağrıdan ağlayacak raddeye gelmişti.

Odaya girdiklerinde diğerleri de kapıya gelmişti. Ecem bile endişeli görünüyordu. ''Sedyeye uzat'' Defne'nin komutu ile dikkatle sedyeye uzattı. 

Defne stetoskopu çıkarıp karnına getirdi. Hafifçe elini karnına bastırdı. ''Burası acıyor mu?'' Yusuf acıyla kasıldı. Genç kadın kafasını sallayıp diğer bölgelere bastırdı.

Yusuf böyle daha kötü olacağı için elini durdurdu. ''Dur lütfen.''

''Ağrının bölgesini bulamaya çalışıyordum. Belki de-''

''Hayır. Nedenini biliyorum dur lütfen...'' Atilla ile birbirine baktılar. Yusuf kapıda kendilerini izleyenlere ve Atilla'ya baktı. Defne anlayıp: ''Yalnız bırakır mısınız bizi?'' dedi diğerlerine.

Diğerleri anında içeriye girerken Atilla, Yusuf'un elini tutmaya devam etti. Yusuf konuşmayınca Defne ona döndü. ''Atilla sen de.''

Atilla sinirle kaşlarını çattı. ''Gitmiyorum. Ne söyleyecekse benim yanımda söylesin'' Ondan çekinmiş olması sinirini bozmuştu. Bu kadar yardımdan sonra aralarının iyi olduğunu ve ona güvendiğini düşünmüştü. Ondan gizleyecek ne olabilirdi?

BİR İYİLİK YAP | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin