Bir💫

52.2K 1.7K 1.5K
                                    

Not: Mpreg bir hikayedir, ona göre okuyun ❤️

Başlangıç:05.01.2021

***

Sırtını ağaca yaslamış hafif hafif ısınmaya başlamış havanın keyfini çıkarıyordu. Biraz olsun, çökmeye başlamış bedenini ayakta tutan kemiklerini besliyordu.

Etrafta koşturan koyunların sesleri eşliğinde güneşin keyfini çıkarıyordu. Uzaktan gelen ses ile gözlerini araladı. Güneş ışınları gözlerini kamaştırınca tekrar kapatıp kafasını hafifçe eğdi. Işınların, gözlerine gelmeyeceğine kanaat getirip tekrar araladı.

Küçük kız dizini hafifçe geçen eteğinin altına giydiği şalvarı ve ayağında lastik ayakkabılarla, tozlu zeminde koşturarak yanına geliyordu.

''Yusufcumm!'' Yusuf ona gülümseyip yerinden doğrulup yanına çöktü. ''Annenler kızacak ne diye geldin dağ başına?''

''Seni görmeyeee...'' dedi uzatarak. Ellerini arkasında birleştirip kafasını eğdi. Hafif hafif sağa sola sallandı. Gözlerini kaçırıp hafifçe kıkırdayınca, Yusuf da gülümsedi.

''Helin, hadi abicim eve.''

''Bana ne.'' dedi dudaklarını büküp omuz silkerek. ''Abin bana kızar sonra.'' omuz silkti tekrar. Yusuf her zaman olduğun gibi üzülmesine kıyamadığından, üzerine oturduğu minderi iki kere pat patladı. ''Gel bakalım.'' Küçük kız sevinçle yanına oturdu.

''Bana hikaye anlatacan?''

''Anlatacak mısın?'' Diye düzeltti Yusuf. Kız oflayıp düzgün bir şekilde tekrar etti.

"Kısa bir hikaye anlatayım o zaman." Yusuf ablasının ona her zaman anlattığı hikayelerden birini anlatmaya başladı. Küçük kız onu dikkatle dinliyordu.

Ara ara gözlerine bakıp dalıyordu. Yusuf bunun bilincinde gülümseyerek anlatmaya devam etti.

"Beğendin mi?"

"Çok güzel. Hadi bir daha anlat."

"Bugünlük bu kadar yeter." Ayağa kalkıp, ıslık çalarak köpeği çağırdı. Koyunları toplayıp yerlerine götürdü. Kapıyı kapatıp bayır aşağıya inmeye başladı. Helin küçük adımları ile ayak uydurmaya çalışıyordu ama yetişmesi mümkün değildi.

Yusuf elinden tutup inmeye başladı. Arada gülüşüp şakalaşarak köye indiler. Evinin kapısına bırakıp el salladı.

"Görüşürüz."

"Görüşürüz Yusufcum." Yusuf küçük bir kahkaha atıp evine doğru yürüdü.

Bahçenin kapısından içeriye girdiğinde evin yine kalabalık olduğunu anladı. Kapının önünde bir sürü ayakkabı vardı ve içeriden curcunanın sesi anlaşılıyordu.

Kapıyı çaldığında ablası açtı kapıyı. "Gel ablacım." İçeriye girip salona göz attı. Herkese hoş geldin deyip, kardeşleriyle ortak kullandığı odaya gitmek için arkasını döndü.

Mahmut ile burun buruna gelince korkuyla kasıldı. Yutkunup kafasını eğdi. Aceleyle odaya girip kapısını kapattı. Işığı açıp üstündeki kazağı çıkardı. Dolaptan kazağı alıp kollarını geçirdi. Kafasına geçirdiği esnada hızla açılan kapıyla korkuyla geriye gitti.

Kazağı indirip içeriye giren Mahmut'a baktı. "Çık dışarıya!" Mahmut sırıtıp kapıyı kapattı. Adımlarını yavaşça Yusuf'a yönlendirdi.

"Görmediğim şey mi?" Pişkin pişkin söyledikleriyle gergin bir şekilde yutkundu. Geri geri giderken, Mahmut üstüne yürümeye devam etti.

Burun buruna geldiklerinde sağ elini kaldırıp yanağını okşadı. Anında kafasını yana çevirdi Yusuf. İğreniyordu ondan. Kusacak gibi oluyordu. Ki çok kez midesinde ne var ne yok attığı olmuştu. O dokunduktan sonra...

BİR İYİLİK YAP | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin