Otuzaltı💫

13.6K 996 252
                                    

05.06.2021

***

Yusuf sedyeye uzanıp karnını açtı. Doktor jeli sürüp ultrason cihazını tenine bastırdı. Hemen ardından ekrana bakıp, bir yandan da cihazı hareket ettirmeye devam etti.

Defne doktor bir arkadaşını getirmişti. Kendi alanında en iyi olanlardandı.

''Durumu gayet iyi.'' Dedi az sonra. Atilla rahat bir nefes verip sevgilisine baktı. Yusuf'un da dudakları kıvrılmıştı.

''Vereceğim vitamin ilaçlarını kullan. Testlere bakarsak aksatmaman gerektiğini söyleyebilirim. Onun dışında kırmızı et tüketmeye çalış. Bu konuda çok çok dikkatli olmalısın.''

"Tamam." Yusuf zaten gün içerisinde vitamin, protein yararına neler neler tüketiyordu. Midesi kaldırmayacağını bilse de söylenenleri yapacaktı. Bebeği için her şeyi yapardı.

Git gide alışıyordu. Tabi ki bunun etkisini evdekilerin davranışları da belirliyordu yalan söyleyemezdi.

Böyle bir durumu köyünde, ailesinin yanında yaşadığını düşündü. Bir kadın olsa bile neler neler yapacaklarını düşünmek istemezken, bir erkeğin hamileliği söz konusu olunca sonu iyi olmayacağını biliyordu.

Ancak evdekiler ona bir aile olmuş, doğacak bebek için Yusuf'tan daha çok heyecanlanmışlardı. Görkem ve Caner her fırsatta bebeği -evet daha doğmamış bebeği- götürecekleri maçları düşünürken, Defne ve Ecem sürekli cici kız elbiseleri bakarak hangisini giydireceklerini düşünüyor, Kamil ise  torunum nasıl deyip duruyordu. Her akşam doğmamış bebek için alışveriş yapıyor, Yusuf için ise meyveler, atıştırmalıklar alıyordu.

Odasının dekorasyonu için bile fikir vermişler, ancak Atilla bu kadarının yeterli olduğunu, o kısım için Yusuf'un karar verme hakkının olduğunu söylemiş ve dizginlemişti.

Yusuf ise aksine bu kadar ilgilenmelerinden inanılmaz bir mutluluk duyuyordu.

"Tamamdır kalkabilirsin Yusuf." Bir parça peçete verip bilgisayarın karşısına geçti doktor. Atilla'nın yardımıyla karnını silip doğruldu Yusuf.

Atilla hafifçe sırtını okşayıp kafasına öpücük kondurdu. "Bu ilaçları kullan mutlaka. Ne şekilde beslenmen gerektiğini yazacağım. Zaten Defne yanındayken sen unutsan da dikkat eder." Yusuf başını salladı.

Bu aralar mental olarak iyi değildi. Çok yorgun oluyor, sürekli uyuyor, uyanık olduğu zamanlarda ise sürekli yemek yiyordu.

Bulantıları kesilmişti. Öncesinde zayıflamış, şimdiyse kilo almaya başlamıştı. Çok minikte olsa karnı şişmişti. Klasik hamilelik örneği olarak aynada şişmiş karnını okşarken Atilla'ya yakalanmış, akabinde biraz da olsa utanmıştı. Atilla ise gülerek yanına gelip beline sarılmıştı. "Güzelim neden utanıyorsun?" Yusuf cevap olarak omuz silkmişti. Neyse ki Atilla ona karşı fazla anlayışlıydı. Utanması kısa sürmüştü.

Yusuf, şimdi aklına gelenlerle kendi kendine göz devirirken bunu fark eden Atilla kolunu dürttü. "Ne oldu?"

"Hiç..." doktorla görüşme bitince temiz hava almak için bahçeye çıkmışlardı. Defne, arkadaşını geçirip bahçeye, yanlarına geldi.

Az sonra diğerleri de gelmiş, saati ilerletmişlerdi. Akşam yemeğine yakın içeriye geçtiler. "Kurt gibi açım." Görkem kokuların geldiği mutfakta soluğu almıştı. "Yusuf, sen acıkmadın mı?" Demişti ona doğru düzgün bakmadan.

Yusuf kuru yemişi ağzına attığı sırada Görkem ona baktı. İçtiği suyu zorlukla yutkundu. Az sonra, Yusuf dolu gözleriyle genç adam baktı. Tabağı ileriye itti. 'Evet... Başlıyoruz.' Diye geçirdi içinden.

BİR İYİLİK YAP | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin