Final

16.1K 1.1K 347
                                    

11.08.2021

***

Medya: Yusuf - Atilla

Yusuf elini sıraya yaslayıp stresle oflamaya başladı. Bugün en son ve en zor sınavı vardı. Yeterince çalışmıştı evet ama korkmadan da edemiyordu.

"Çalıştın mı?" Dedi yanındaki arkadaşı Efe. Kafasını hızlı hızlı salladı. Ancak, yüzünde korkusu hissediliyordu.

"Çalıştıysan bu surat ne oğlum?"

"Birazcık güvenmiyor olabilirim kendime." Dedi iki parmağının uçlarını birazcık şeklinde birleştirirken.

"O zaman korkma. Sen yaparsın koçum, güveniyorum sana." Dedi omuzuna vururken. Yusuf da sinirle ona vururken ufak bir dalaşmaya girişmişlerdi. Az sonra hocanın gelmesiyle ayrıldılar.

Sınav kağıtları dağıtılmış, süre başlamıştı. Yusuf kağıda göz gezdirdiğinde rahatlamıştı. Düşündüğünden daha yüksek bir not alacağını anlamıştı.

Yaklaşık 30 dakika sonra kağıdını vermişti. Geçme notları 60'dı. Hesapladığına göre, muhtemelen 70-75 arası bir not gelecekti. Ve bu hafta içerisinde aldığı en düşük not oluyordu.

Mutlu bir şekilde kampüsün çıkışına ilerledi. Yürürken, adımlarını yavaşlatmış, arkasını dönüp derslik binasına bakmıştı. Yüzü geniş bir gülümsemeyle kaplanırken arkasını geri dönüp çıkışa yürümeye devam etmişti.

Kapının önünde onu bekleyen kocasına doğru ilerledi. Tabi ki ne olursa olsun rahat olmadıkları için boynuna atlayamamıştı. Etraf fazlasıyla kalabalıktı.

Arabanın kaputuna yaslanmış, açık renk tişörtü ve gözlükleriyle daha da yakışıklı gelmişti gözüne. Hızla Yusuf'a ilerledi Atilla. Kısa bir sarılmanın ardından arabaya geçtiler. Araba anında asfalt yolda ilerlemeye başlamıştı. Boş olan bir yolda Yusuf'u kendine çekip dudaklarına art arda öpücük kondurdu.

"Sınavın nasıl geçti güzelim?"

"İyiydi. 2. sınıfı da alttan ders almadan bitirmiş oldum." Atilla buna çok sevinmiş, Yusuf'un elini sıkıca tutmuştu. Ara ara eline öpücük konduruyordu. Yusuf yan bir şekilde koltuğa kurulup, kocasını izlemeye başladı.

Doğumdan sonraki bir yıl içerisinde sıkı sıkı çalışıp, istediği bölüme yerleşmişti Yusuf. Bugün ise 2. sınıf bitmiş oluyordu. Yaklaşık 1 ay sonra 22 yaşına girecekti. Oğlu ise 3 yaşına...

Toplu olarak yaşadıkları evden ayrılmışlardı ama yine o evin olduğu sitede, daha küçük ama güzel bir bahçesi olan bir evde yaşamaya başlamışlardı. Kamil almıştı onlara bu evi. Her ne kadar istemese de, Atilla her ay belirli bir miktar ödeme yapıyordu. Kamil ise yine o parayı harcayacak bir şeyler buluyor, Bulut'un tüm ihtiyacını karşılıyordu.

Eve vardıklarında Bulut'un bahçede koştuğunu, Suna hanımın ise yine peşinde dolandığını gördüler.

Suna hanım Bulut'a çok alıştığı için yanından ayrılmak istememişti. Yusuf okula başlamış, Atilla ise çalıştığı için Suna hanım evlerinde kalmaya devam etmişti. "Suna anne bak!" Dedi elindeki kuşu göstererek. Belli ki yaralı bir kuştu.

Yusuf ve Atilla ikilinin yanına ilerledi. Atilla, oğlunun yanına çöküp, yanaklarına birer öpücük bıraktı. "Oğlum, ver bakalım o kuşu bana. Belki yaralıdır, canı acımasın." Minik ellerini yavaşça açıp, Atilla'ya uzattı.

Atilla eline aldığında kanadında bir kesik olduğunu gördü. "Acır mı?" Dedi Bulut, kafasını kuşa yaklaştırırken. Ağzı hafif aralanmış, ellerini her zaman yaptığı gibi beline koymuştu. Askılı tulumu içerisinde inanılmaz tatlı görünüyordu.

BİR İYİLİK YAP | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin