30.04.2021
***
Medya: Sia - Snowman
Yusuf onu saran kollarla uyandı. Bir tarafında ablası diğer tarafında abisi vardı. Onları bir süre izlerken gözlerini kapatıp uyumanın iyi bir tercih olacağını düşündü. Bulmuşken hasret gidermeliydi. Ancak şöyle bir sorun vardı ki felaket acıkmıştı.
Karnı guruldayınca uzanmaya devam etti ancak öyle bir açlık hissi ele geçirmişti ki bedenini, 2 dakika dayanacak gücü yoktu. Yerinden kalkıp kapıyı açtı ve koridora çıktı. Mutfağa ilerledi. Ortalama yarım saate kadar uyanacaklarını tahmin etmişti. Normalde burada erken saatlerde uyanırlardı ancak dün gece sohbet ederken geç uyumuşlardı.
Dolabı açtığında kahvaltılık bir şeyler gördü. Bunlara bile ağzı sulanmıştı. Peyniri ve zeytini aldı. Mutfakta bulduğu bir parça ekmeği alıp, peynire çatalı batırdı. Bir parça ağzına attığında bile rahatlamıştı.
İştahla yemiş, büyük peynir parçasını bitirmişti. Zeytine elini attığında hissettiği mide bulantısı ile ağzını avucuyla kapattı. ''Ne oluyor ya...'' Midesinde ki şeyler resmen ağzına gelirken elindekileri bırakıp banyoya koşmuştu.
Midesinde ne var ne yok bırakırken gözleri kararmıştı. Zar zor tutunup elini yüzünü yıkadı. ''Yusuf... Ablacım iyi misin?'' Ablasının sesini duyduğunda aynadaki solgun görüntüsüne baktı. Ablası endişelenebilirdi.
Hızla kapıyı açtı. ''İyiyim abla.'' Melike, kardeşinin yüzünü avuçladı. ''Neyin var? Kustun mu?'' Yusuf kafasını salladı. Ablasının endişelenmesini istemiyordu. ''Uzun zamandır köy peyniri yemedim. O midemi bulandırdı galiba.'' dedi yandan geçip mutfağa girerken. Bir bardak su alıp kafasına dikerken, ablası tezgahın üzerindeki yemeklere baktı. ''Yusuf'um acıktın mı sen? Niye bize demedin? Sen uyumak istersin diye geç kalkalım dedik.''
''Önemli değil abla. Zaten geçti açlığım.'' dedi. Gerçekten de geçmiş gibiydi. Bu mideyle bir şey yiyesi yoktu. O içeri giderken Melike ona endişeyle bakıyordu. Yusuf koltuğa oturup bacaklarını kendine çekti. Pencere kenarındaydı. Perdenin arkasından dışarıyı izlemeye başladı. Geçi izleyecek çok bir şey var sayılmazdı.
Sevgilisini özlemişti. Aklına telefonu geldiğinde hızla odasına gidip sessiz adımlarla telefonunu aldı. Abisi hâlâ uyuyordu. Telefonu alıp bahçeye çıktı. Kasımda oldukları için hava git gide soğumaya başlamıştı. Ki bu birkaç günlük iyi haliydi. Normalde çok daha soğuk olurdu.
Atilla'nın numarasını bulup kulağına koyarken ayağını sabırsızca sallıyordu. Bu saatte uyanık olduğunu biliyordu çünkü aramadan önce kontrol etmiş, Atilla'dan gelen mesajı görmüştü. 15 dakika önce 'uyanınca beni ara' yazan bir mesaj atmıştı.
''Yusuf, meleğim...''
''Günaydın.''
''Günüm aydı. Bugün hayata daha pozitif bakacağım.'' Yusuf kıkırdarken Atilla duyduğu özlemle iç çekti. ''Ne zaman bitecek bu hasret?''
''Abim ve ablam bugün gidecekler. Ama ben nenemle bir gece daha kalacağım. Sabah yine uğurlamak için abim gelecek. İkisinin de önceden kararlaştırdıkları işler varmış.
Atilla görmese de kafasını salladı. Sonra bu haline göz devirip: ''Beni müsait zamanlarda ara. Mesaj atmamı veya seni aramamı bekleme.'' demişti. Yusuf göz devirdi. ''Sanki yıllar sürecek bir misafirliğe gelmişim gibi davranıyorsun.''
''Off tamam.'' Biraz daha hasret gidermiş ve kapatmışlardı. Melike, kardeşinin yanına gelip kahvaltının hazır olduğunu söylemişti. Yusuf ne kadar midem bulandı dese de yiyecekleri görünce resmen saldırmıştı. Bittikten sonra midesi tekrar bulansa da bu sefer kusmamıştı.
![](https://img.wattpad.com/cover/252657144-288-k75530.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR İYİLİK YAP | bxb
Narrativa generale[TAMAMLANDI] •Hikaye mpreg içerir!• ''Eğer bugün bir iyilik yaparsan günün çok güzel geçecek. Ama unutma birinin hayatını değiştirmen lazım'' Başlangıç:05.01.2021 Bitiş: 11.08.2021