Herkese merhaba. Yepyeni bir bölümle geldim. Satır arası yorumlarınızı bekliyorum, iyi okumalar ✨
•13.BÖLÜM:DERİNLİK•
Duymayı istedikleriniz ya da hayal ettikleriniz ne zaman dökülür dillerden?
Ne zaman duyduklarımız için yıkılmayı bırakırız, Veya derinliklerde boğulmaktan çekip alır mı birileri?
Ne biz duymayı istediklerimizi duyarız ne de duyduklarımızdan sonra yıkılmayı bırakırız.
Zihnim kurak topraktan farksızdı, ne yöne dönsem verimsiz topraklar... Tek bir yaşam belirtisi yoktu.
Doğru bildiğim yanlışlar zarar vermişti tüm zihnime, geri dönüşü olmayan bir yola girmiştim.
Hani bazı anlar son bulsun istersiniz; uzaklaşmak, kaybolup gitmek... O anlardan birindeydim. Güçlü kalmaya çalışan ben, zihnimin gölgesinde kalmıştım. Duyduklarımın zihnimden ufalıp kaybolmasını istiyordum.
Gittikçe uçuruma yaklaşıyordum. Uçurumun sonundaki manzara yerini karanlığa bırakmıştı, attığım adımlardan habersizdim. Sonunda derin sulara gömüleceğim gerçeği hoşlanmadığım tek gerçekti.
Kolumda hissettiğim baskı ve ardından sarsılmamla gerçek dünyaya dönebildim. Odağımı karşımdaki adama çevirince gözlerinden anlam veremediği bazı noktalar olduğunu fark etmiştim. "Neyin var?"
"Hiçbir şeyim yok." Ellerinin arasından kurtulmak istediğimde buna engel oldu. "Ne demek hiçbir şeyim yok Hazal! Yüzün bembeyaz oldu. O adam neyin oluyor?"
"Kadir bir şeyim yok dedim! İyiyim ben." Yanaklarımda süzülen yaşı sildiğinde ağladığımı yeni fark ettim.
"İyisin ama ağlıyorsun. Hazal kim o adam dedim. Seni bu hale getiren adam kim?!" Sesi haddinden fazla çıktığında kollarının arasından kurtuldum. "Bağırma Kadir. Kim olduğu önemli değil tamam mı! İyiyim, kapatalım konuyu."
Geri çekilmeme karşılık o daha da bana yaklaştı. "Hayır bu konu kapanmayacak. Sırf senden duymak için dahasını öğrenmedim. Sen söylemezsen ben araştırır ve o herifin kim olduğunu bulurum Hazal. Bulduğumda da..."
Sarf ettiği sözlerin farkında bile değildi. "Bulduğunda da ne?" Bir adım atıp ona yaklaştım. "Kadir kapat konuyu. Araştırma falan yok tamam mı? İstemiyorum ben."
"Ne?" Duyduğuna inanmamış gibiydi. Az önceki cümlemi tekrarladım. "İstemiyorum."
"Hazal ne saçmalıyorsun sen? Ne demek istemiyorum. Herif, İstanbul'a ayak bastığından beri sürekli rahatsız ediyor. Sen gelmiş istemiyorum diyorsun."
"Kadir lütfen." Yüzünü sıvazlayıp sinirle soludu.
"Neden?"
"Çünkü yoruldum."
"Sana anlat, her şeyi halledeceğim diyorum." Ses tonu artarken sakinleşmesi için onun aksine ses tonumu alçalttım.
"Hiçbir şey hallolmayacak." Konuşmasını engelledim. "Ben daha fazlasını istemiyorum. Yakında da kendime yeni bir ev kiralayacağım."
Sinirle güldü. "Öyle bir şey yapmana izin verir miyim İnci?"
"Kadir uzatma." Kollarımdan tutmasıyla yakınlığımız yeniden arttığında gözlerim onun gözlerine uzun süre tutunamadı. Bakışlarımı kaçırdığımda beni sarstı. "Gözlerime bak İnci." Ona baktığımda gözlerinde her tona rastlamıştım. Sinir, kızgınlık ve her zaman hissettirdiği güven duygusu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐇𝐀𝐘𝐀𝐓
General FictionHayat, Kime acımasız kime merhametli? Geçmişinin acımasızlığından kaçan bir kadın Güzel günlere hasret bir adam İkisi de yaralı... İkisi de yorgun... 🌊 Okyanusta bir inci tanesi ve kahramanının hikayesi... Kapak 》@minikbirqueen İnstagram 》nurr_erv...