15.Bölüm:Gök Gürültüsü

25 16 3
                                    

Herkese merhaba 🌼 Satır arası yorumlarınızı eksik etmeyin, keyifli okumalar...

•15.BÖLÜM:GÖK GÜRÜLTÜSÜ•

Gün gelir yıllar boyu sustuğun dünyanda çığlıklarını duyurmak istersin.

O gözlerin esiri olmuştum da kendime itiraf edemiyordum.

Sözleriyle merhemini armağan etmişti, kalbimdeki ağıyı söküp atıyordu.

"Kadir..." İsmini söylerken bile deli gibi atan kalbim yine de onun yanında kalmak istiyordu.

"Şştt, tam şu an susalım. Geceyi dinleyelim..."

Ben senin sesini dinlemek istiyorum.

Bunu ona söyleyemedim. Birbirimize her zamankinden daha yakındık.

Soluk alışverişini duyduğumda parmakları saçlarıma karışmış vaziyetteydi. "Saçların, " derin bir nefes daha aldı. "Saçların çok güzel kokuyor İnci." Ayakta duramayacak kadar titrediğimde beni daha sıkı tuttu. Birbirimize iyi geliyorduk. Gözlerine bakmaya başladım. Bakışlarıma karşılık verdi. "Üşüdün mü İnci tanesi?"

"Hayır." Sustuğumda gözlerimin içine bakmaya devam etti. Öyle derin bakıyordu ki gözlerinde yansımamı görüyordum. "İnci?"

İsmimi söylerken onun da kalbi deli gibi atıyor mudur? Buna rağmen benim yanımda kalmak istiyor mudur?

Tam dudaklarını açmıştı ki çalan telefonla büyülü an son buldu. Kadir kaşlarını çattığında gülümsedim. Telefonuna bakarken söylenmeyi ihmal etmiyordu. "Ne?"

Koluna vurduğumda boğazını temizledi. "Efendim?"

Arayanın kim olduğunu anlamam uzun sürmemişti. Gönül anne ve Ece'nin sesini duydum. "Hazal yanımda, bir sakin olun." Beni merak etmişlerdi demek. Mahcup hissetmiştim, haber vermem gerekirdi. Kadir telefonu hoparlöre aldığında Ece'nin tiz sesi geliyordu. "Neredesiniz abi, söylesene?"

"Dışarıdayız kızım."

"Ya neredesiniz onu soruyorum abi!"

Kadir sabır çekerken kendimi gülmemek için zor tuttum. "Abi, Hazal'a versene telefonu?" Başımı olumsuz anlamda salladığımda Kadir benim yerime konuştu.

"Ece, hadi görüşürüz abiciğim." Ece güldü.

"He diyorsun ki bizi rahat bırak." Yanaklarım utandığım için kızardı, neyse ki hava karanlıktı da belli olmuyordu.

"Ece!"

"Mesaj alındı." Ece cevap beklemeden kapattığında Kadir telefonunu cebine koydu.

"Merak etmişler."

"Haber vermek gerekirdi, ayıp oldu." Gülümsediğinde tebessümüne odaklandım bir süre. "Bir şey olmaz inci tanesi." Başıyla ileriyi işaret ettiğinde oraya baktım. "Papatyalara daha yakından bakmak istersin bence?"

Dudaklarım iki yana açıldığında neşeyle el çırptım. "Olur, hadi gidelim." Hızla atıldığımda Kadir kolumdan tuttu.

"Dur dur, oradan değil." Yüzüm düştüğünde Kadir arka tarafını işaret etti. "Bu taraftan gitmemiz gerek." İki dakikalık yürümeden sonra gölün içindeki taşlar sayesinde karşıya geçtik. Papatyalara doğru koştuğumda Kadir arkamdan gülmüştü.

Etrafımı saran bu güzel çiçeklere bakarken gözlerimi kapatıp sessizliğe bıraktım kendimi. Adım sesleri tam yanımda durduğunda gözlerimi açtım. Karşımdaki adamın gözlerine tutunduğumda onun bakışlarının ileriye odaklandığını fark ettim.

𝐇𝐀𝐘𝐀𝐓 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin