16.Bölüm:Emare

34 13 9
                                    


16.BÖLÜM: EMARE

Gözlerim, kalbimin gerçekleri bağırmasına zıt olarak şaşkınlıkla açıldı. "Saçmalama Ece, konunun bununla ne alakası var? O ise yüzüne yerleştirdiği sırıtmayla bakmayı olduğu yerde duraksadı. "Dediğimi yalanlamıyorsun yani?"

Sorudan uzak cümlesiyle bakışlarımı kaçırdım. "Hayır öyle bir şey yok."

İnanmadığını kanıtlar şekilde kahkaha attı. "Aynen canım, aynen."

Yatağın üstündeki yastığı ona fırlattığımda kaçıp kurtuldu. Sonra yüzüne yerleştirdiği sırıtma eşliğinde göz kırptı. "Bak aklıma hangi şarkıyı getirdin, biliyor musun?" Boş gözlerle ona bakarken aklıma gelenle kaşlarım çatıldı.

"Sakın Ece."

"Hatırladın değil mi?" Cebinden çıkardığı telefonuyla ilgilendiğinde duyduğum melodiyle kaşlarımı daha da çattım. Odanın içinde çalan şarkıyla tahminimde yanılmadım. Kısa zaman içinde kendi söylediği şarkıyı şimdi internetten açmıştı.

Kendisi de söylemeye başladığında yüzüne yerleştirdiği ifadeye istemsiz kıkırdadım. "Aşıksın, aşıksın, aşıksın arkadaş."

Şarkı sonlanana kadar söylemeye devam etti. Benimle uğraşmayı da ihmal etmedi tabiki. Şarkı bittiğinde yatağa uzanıp soluklandı. "Ay, yoruldum." Bana bir bakış attı. "Beğendin mi kız?"

"Ya, bayıldım."

Egosunu okşar gibi gerindi. "Teşekkür ederim tatlım, ne zaman istersen söylerim."

Göz devirdim. "Merhaba Ece'nin egosu, tanıştığıma memnun oldum."

Birbirimize baktığımızda kıkırdamaya başladık. Gülüşlerimiz yavaş yavaş dinerken, boğazını temizledi. "Hazal, ne düşünüyorsun bu konu hakkında?"

Ortam sessizliğe büründüğünde omuzlarımı kaldırıp indirdim. "Bilmiyorum Ece," gözlerine baktım. "Ne düşünsem bilmiyorum." Tebessüm edip ellerini önümde birleştirdiğim ellerimin üstüne destek olmak istercesine koydu.

"En başından beri aranızdaki çekimin farkındaydım, tıpkı siz gibi?"

"Siz gibi?" Gülüşü daha da derinleşti.

"Abim ve senden bahsediyorum. Abimin sana olan bakışları," deyip duraksadı. Gözlerime bakarak nabzımı yoklamak ister gibi bekledi. Devam etmesi için gözlerimle onayladım. "Bu zamana kadar duvarları vardı abimin. En yakınında ben vardım ama ben bile anlayamazdım ne düşündüğünü. Gözlerindeki derinliklere ulaşamazdım, koca bir zifiriydi. Ama," beni işaret etti. "Sen hayatımıza girene kadar."

Aklıma ilk karşılaşmamız geldiğinde istemsiz gülümsedim. O gün bir yabancıdan ibaretken şimdi kalbimin derinliklerine sızmış vaziyetteydi.

Ece'nin bakışları dalıp gittiğinde, zihnini meşgul eden anıları tahmin ediyordum. "Ece?" İrkildiğinde gözünden akan bir damlayı hızlıca temizlediğine şahit oldum. "O karanlık senin kalbinde de biraz olsun kendini belli ediyor değil mi?"

Yapay bir gülüş gönderdi. "Çok mu belli ediyorum?" Kolunu sıvazladım. "Her ne hissediyorsan ya da ne olursa anlatabilirsin. Elimden bir şey gelmez belki ama dinlerim." Eğdiği başını gözlerime çıkardı.

"Sağol Hazal."

"Önemi yok." Çalan telefonla konu dağıldı. Ece, ekrana baktığında heyecanla ayaklandı. "Ayy, o arıyor."

𝐇𝐀𝐘𝐀𝐓 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin