19.Bölüm:İstiridyede Saklanan İnci

11 2 5
                                    

Herkese merhabalar, keyifli okumalar.

İnci ve Kadir için bir emoji bırakabilir misin? 🤍

Şarkı öneri butonu?🙏

.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Papatyalar sererim ömrüne ne güzel olduğunu bir kez daha hatırla diye,
Ömrümü sererim kalbine sonsuza kadar yaşa diye...
Avuçlarımda değerli bir inci tanesi
Yaralı ama her haliyle dünyanın en güzel kadını.
Asla incitmem seni
Hep benim bahçemde çiçeklerini aç diye...

●19.BÖLÜM: İSTİRİDYEDE SAKLANAN İNCİ●

Zamanın akışını bizim için durdurdum. Dudaklarım dudaklarıyla buluşmadan önce öyle bir baktık ki birbirimize sanki kalbim onun gözlerine yerleşmişti. Bir kopyamı onun kahvelerinden inceledim. Dudaklarının tadını almak düşüncelerimin arasına beyaz mürekkepler akıttığında karalamalar kaybolmaya başladı. Zihnim asıl sahibine ulaşmış gibi hafiflemeye devam etti. Girdiğim sarmaşıklarla dolu bahçede bir papatyaya rastladım. O papatyayı benim için koruyan adamın kolları arasındaydım. Tecrübesiz öpüşüme eşlik ediyordu. Dışarıdan nasıl görünüyorduk bilmiyordum ama onunla her türlü iyi olduğumuzu biliyordum. Biz, kötülüklerin içindeki ışık, bahçedeki papatyalardık.

Belime yerleşen parmakları sıkılaştığında yavaş yavaş cesaret balonumun söndüğünü hissettim, o andan itibaren de öpüşmemizi Kadir devam ettirdi. Onun hakimiyeti altına girişimin tescillenmiş haliydi bu halimiz. Hırıltılı nefesini yüksek sesten dolayı benden başka kimse duymadı. Benim iniltilerim onunkinin aksine daha sessizdi. Gerçeklik belirmeye başladığında cesaretim kaybolmuş, yerini utanca bırakmıştı. Nefes nefes ayrıldığımızda doğrudan Kadir'in boynuna bakıyordum. Parmaklarımla sıktığım için biraz kızarmıştı. Aynı kızarıkların dudağımızda olduğuna da emindim. Hassas dudaklarım öpüşmenin şiddetiyle sızlıyordu. Kadir alnını alnıma yasladığında gözleri harelerimi izledi. "Çok güzelsin her halinle."

Bir süre sadece sustuk. Duygu karışıklığı midemi zorlamıştı, bulantım başladığında yüzümü sabit tutmaya başladım. Şuan kusmak gibi bir rezilliği yaşamak istemiyordum. "Miden mi bulanıyor?"

"Alkol içmekten." Tahammül edemez seviyeye geldiğimde tek sıkıntımın bulantı olmadığını hissettim, özel günüm gelmişti. İçimden lanetler okudum. "Eve gitmek istiyorum Kadir, götürebilir misin?"

Dışarı çıkarken bizimkileri otururken görsem de karnıma saplanan ağrıyla başımı eğdim, bedenimi Kadir'e yasladığımda beni sımsıkı tuttu. "Bu kadar kötüleşmen normal değil, hastaneye gidelim önce."

"Hayır hayır, eve gitmek istiyorum sadece." Fırat yanımıza yaklaştığında elindeki montumu uzatıp endişeyle bana baktı. "Biz gidiyoruz."

𝐇𝐀𝐘𝐀𝐓 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin