"Mesafe"

25.7K 2.5K 3.7K
                                    

Keyifli okumalaar! Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen!

Keyifli okumalaar! Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BÖLÜM YEDİ: "Mesafe"

Yüzyüzeyken Konuşuruz / Ne Fark Eder

Bu gece bana beni tanımıyormuş gibi değil, hiç tanımak istememiş gibi baktın. Bir damla gözyaşı. Hayır, seni geride bırakamıyorum. Hayır, sevgilim. Acıtacağını biliyorum ama içimdeki varlığını yok sayamıyorum.

Bazı geceler hiç bitmesin istersin. Çünkü gecenin sonunda doğan güneş her zaman aydınlığın habercisi değildir, bilirsin. Ardından gelecek olan karanlığı gözlersin. Uykundan belli belirsiz uyanırsın. Gökyüzünde grimsi bir hava. Ne güneş var ne ay. İçindeki anlam veremediğin huzursuzluk ve dudaklarındaki kurumuşluk hissi.

Bir damla suya muhtaç kalır gibi aç kalırsın sevgiye, yetinemezsin.

Sana yetmeyen ne varsa seni tüketmeye başlar. Görürsün ama durduramazsın. İçindeki yıkımdan kaçamazsın. Ve böyle gecelerde tutunacak bir dal ararsın. Kaçmak için bir kapı, umut etmek için bir hayal kovalarsın.

Bu yüzden insan hayalleri olmadan yaşayamaz derler. Bir hayalin yoksa eğer böyle kasvetli gecelerden sağ kurtulamazsın. O gecelerden birisindeydim. Gece Atlas Katrivas'ın yatağında dönüp durmuştum. Gözlerim zaman zaman belli belirsiz aralanmıştı. Göğsümde bir ağrı ve korku hissetmiştim. Yaşadığımız güzel anıların üzerini sanki karanlık örtmüştü ve ben güneş doğarken ancak tam olarak uykuya dalmıştım.

Göğsümdeki huzursuzluğu yok sayamamıştım. Bir yanım eksik kalmıştı. O gece kendime yetememiştim. Bir hayal aramış bulamamıştım. Sanki dudaklarımdaki susuzluk hissi göğüs kafesimi kaplamıştı ve benim kalbimin ihtiyacı olan onun sevgisiydi. O sevgiyi, onun yatağında dönüp dururken aramıştım. Gözlerimden anlamsız birkaç damla süzülmüştü.

Belki de yaşanacak kötü şeyleri önceden hissetmiştim. Sabah gözlerimi açtığımda kocaman bir boşlukla karşılaşmıştım.

Atlas Katrivas o gecenin sabahında yoktu.

Onun evinde, saat akşam altıyı geçerken bir başıma uyanmıştım. Üzerimde onun kıyafetleri vardı.

Yataktan huzursuzca kalktım. Sessizlik göğsümün daralmasına sebep olurken önce usulca etrafa baktım. Geçen geldiğimde burada bıraktığım kıyafetlerim temizlenmiş, kapısının arkasına asılmıştı. Aşağıya inmeden önce o kıyafetleri alarak giydim ve merdivenleri yavaş yavaş indim.

İsmini seslendiğimde içimdeki huzursuzluk büyüdü. Bir çığ gibi üzerime yıkıldı ve ben o gecenin altında kaldım.

Salonda, Atlas'ın gitmeden önce dağıttığı mutfakta, hiç girmediğim boş odalarında, evin her köşesinde Katrivas'ı aradım fakat o yoktu. Ardından çantamı ve telefonumu alarak evden çıktım. Ardımdan çarptığım kapının tok sesi bir tokat gibi yüzüme inmişti. Temiz hava göğsümdeki baskının azalmasına yetmiyordu. Gökyüzünde dolaşan gri bulutlar içimdeki acıyı besledi.

XVI - ÖLÜM PORTRESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin