Yorum yapmayı ve oy vermeyi ihmal etmeyin lütfen! Keyifli okumalaar 🫶🏻
BÖLÜM 14: "Yalnız Değil, Kimsesiz"
Lana Del Rey / Dark Paradise
Bir gece yarısı karanlıkta kaldım. Üşüdüm. Kimsesiz hissettim. Masallar artık beni avutamadı. Terk edilenler bilir, kimsesizliğinin üzerini örtmeye yetmez hiçbir insan. Ama sen sevgilim... Sen...
Karanlığın içerisinde kalır insan. Bir kuyunun içerisinden gökyüzünü izler gibi bakar insanlara. Başını yukarıya kaldırdığında ışığı her zaman oradadır fakat o ışığa hiçbir zaman ulaşamayacağını bilir.
Bu noktadan baktığında başını kaldırdığında gördüğün gök bir lütuf mudur yoksa ceza mı?
İnsanların içerisinde kalır insan. Bir başına, kimsesiz. Hayır, bu yalnızlık değil kimsesizlik. Sen tanımazsın. Öyle bir başına kaldığın gecelerde değil, kalabalıkta bulur seni. Yakalar en çaresiz halini. Bir zehir gibi işler göğsüne. Zihnini bulanıklaştırır. Soyutlaştırır.
O masada oturursun. Çevrende dostların. Yüzünde içten sandıkları bir gülümseme. Elinde bir bardak, dilinde ne olduğunun farkında bile olmadığın kelimeler. Göğsünde bir yangın. Kimse görmez. Kimse bilmez.
Oradadırlar, sana sarılırlar, seninle gülümserler ama içindeki kimsesizlik hissini geçiremezler.
Çünkü bilirsin yalnızlık kimsesizlikle aynı değildir. Yalnızlığın senin seçimindir, kimsesizliğin ise sevdiklerinin.
Ama sen Atlas.
Sen olsaydın ben hiç kimsesiz kalmazdım.
O masada elim titremezdi. İçime bu zehir yayılmazdı. Donuklaşmazdı bakışlarım. Bu kadar nefret etmezdim kendimden. Sen olsaydın ben kendimi severdim. Sen olsaydın ben belki geçmişimi unuturdum.
Kendime yalanlar söylemezdim bir kere. Böyle güçsüz hissetmezdim. İnsanın karşısında bir kapı gibi durmak kolay. Ağzında iki üç cümle. Buradasın, ayakta. Peki ya gece olduğunda? O yatağa bir başına girdiğinde ve zihnindekiler seni uyutmadığında?
Elin telefona uzanır. Bir kişi ararsın. Tek bir insan. İçini açabileceğin, göğsündeki zehri akıtabileceğin. Ama bulamazsın. Çünkü öğreniyorsun, acın anlattıkça bir silah gibi dayanır şakaklarına. Bugün seni avutan kelimeler yarın bir yara açmak için saplanır tenine.
Bugün saçında dolaşan el, yarın bir uçurum kenarında sırtında hissettiğin elle aynıdır. Bu yüzden yalnız kalmalı insan. Bu yüzden kimseye açmamalı içini. Herkese biraz olsun mesafeli durmalı. Kimseyi kendi içinden görmemeli.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
XVI - ÖLÜM PORTRESİ
RomanceHera Yarkan lise son sınıf öğrencisidir. Geçmişin pençe izlerinden kurtulmaya çalışırken on yedi yaşında hayatına giren Atlas Katrivas'a karşı duyduğu platonik aşk onu hayata bağlar. Babalarının ortaklığı sebebiyle devamlı aynı masada oturmak zorund...