"Göz Yaşları ve Yağmurlar"

19.5K 1.4K 792
                                    


Merhabaa! içimi sımsıcak yapan bir bölüm oldu. Onlarla birlikte bir tatile çıkmış ve o ortamın içerisine dahil olmuş gibi hissettim. Umarım siz de okurken huzur dolu hissedersiniz.

Yorum yapmayı ve oy vermeyi ihmal etmeyin lütfen. Yorumlarınızı okumayı çok seviyorum!

 Yorumlarınızı okumayı çok seviyorum!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


BÖLÜM 19: "Göz Yaşları ve Yağmurlar"

Sen geldin ve değiştirdin beni. Yağmurlu bir gecede tuttun ellerimi. Sevgilim bıraktım sana kendimi. İster öldür ister yaşat beni.

Kurduğun hayalleri avucunun içerisine aldığında artık yaşamaya dair bir amacın kalmaz. Hayat içerisinde kaybolduğun bir labirentten ibaret. Yaşamak için savaşmak zorundasın ve bu yalnızca çevrenin sana yüklediği sorumluluktan ibaret değil.

Doğan gereği koşmak zorundasın. İlerlemelisin, başardığını hissettiğinde düşmelisin, kalmak için bir umut beslemelisin. Kırılmalısın, korkmalısın, sevmelisin, nefret etmelisin. Bunları hayatına dahil ettiğinde yaşadığını hissediyorsun.

Ve bütün bunlara sahip olmanın tek yolu umut etmek.

Bu yüzden bir hayale sahip olamayacak kadar var olmanın derdine düşmüş insan hayattan hiçbir şey alamaz. Kendi varlığını hayallerinin önüne alan kişi hiçbir zaman tam anlamıyla yaşayamaz.

Yaşamak istiyorsan hayal etmeyi öğreneceksin. Her hayaline sahip olmaman gerektiğini bileceksin. Çünkü bazen bazı anlar yalnızca zihninde güzeldir. Gerçekliğiyle yüzleştiğinde zihnindeki haline kırılırsın. Beklentilerin beraberinde yalnızca düş kırıklarını getirir, öğrenirsin.

Yaşarken kendimi hep bir anlam arayışının içerisinde hissettim. İyi bir insan olmakla ilgili dertlerim yoktu fakat iyi hissetmekle ilgili olmuştu. Bu yüzden başkasının gözünde kim olduğumdan çok kendi içimde nasıl hissettiğimi önemsedim.

Attığım hiçbir adımı bir başkası ne der diye değil, kendim ne hissederim diyerek attım. İşler sosyal medyaya geldiğinde her şey zihnimdeki kalay yürümemişti fakat yine de bu yenildiğimi göstermiyordu.

Hala bir şekilde savaşımı veriyordum. İnsanların gözü önünde ya da değil, hiç fark etmez.

"Hera," Atlas'ın sesini işittiğimde gözlerimi yavaşça araladım. Birkaç dakikadır uyanık olmama rağmen gözlerimi açmamış, burada yanında yatmaya devam etmiştim. Birkaç saat önce yaptığımız o konuşmayı yarıda kesmiş, üzerini kapatmış ve uyumuştuk.

Üzerimde tatil için yanıma aldığım gecelik takımının şortu ve kısa atleti vardı. Atlas her zaman olduğu gibi yalnızca şortuyla yatmayı tercih etmişti. İlk kez birlikte uyuduğumuzda tişörtünü çıkartmamıştı fakat bugün daha iyi anlamıştım. O gece bunu zorundalıktan yaptığımızın farkındaydı ve beni rahatsız etmek istememişti.

XVI - ÖLÜM PORTRESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin