"Kabuğunu Kırmak"

31.1K 2.8K 3.1K
                                    

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı ihmal etmeyin 🥺🫶🏻 Ciddi bir motivasyon kaynağısınız

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı ihmal etmeyin 🥺🫶🏻 Ciddi bir motivasyon kaynağısınız.

BÖLÜM DÖRT: "Kabuğunu Kırmak"

Nina Chuba / I Can't Sleep

Sevebileceksen beni kırdım kabuğunu yalnızlığın. Savunmasız, çırılçıplak karşındayım. Sevgilim ben böyle bir kadın değildim. İçimdeki sana yenildim.

Kelimeler eğer taşıdığı anlamı yüreğinizde hissettirmiyorsa bir silahtan ibarettir. Kurulan cümle bir avuntuysa yarın yaran olur. Çünkü insanı en çok kandıkları kanatır. Bu yüzden canımı yakıyor da olsa doğrulardan hiçbir zaman kaçmadım. Yarın daha büyük bir yangının içerisine düşmek istemiyorsam bugün gerçeğin canımı yakmasına izin vermeliyim.

İçime çektiğim sigara dumanını verirken zihnimde bana hissettirdikleri döndü. Sabah bu kapıdan girdiğimde beni bırakıp gidişi gözlerimin önünden geçerken ona doğru çevirdim başımı. Ve normal şartlar altında olsak yapmayacağım bir şey yaptım. Belki de onun için kendi kabuğumu parçaladım.

"Belki de bakmayı bilmiyorsundur Katrivas."

Kaşları hafifçe kalktı, başını sağa doğru indirdi ve yüzüme bakmaya devam etti. "Belki de görmeme izin vermiyorsun," dedi ben ne demek istediğini anlayamayarak. "Ve buna hiç ihtimal vermiyorsun ama belki de beni görmeyen sensindir."

"Ne?" Dedim olanları algılamaya çalışırken.

"Bir şeye üzüldüm," dedi derin bir nefes alarak. Bunun gerçek bir üzüntü olmadığının farkındaydım. "Tamam diğer herkes beni senin gördüğün yerden görüyor ama sen nasıl beni o krallığın başında gördün?"

"Beni diğerlerinden ayıran neydi ki?" Dedim daha da açmasını isteyerek. Kendime söz geçirmeye çalıştım. Yine bir başımıza sohbet ediyorduk. Fakat insanlar geldiğinde bu yakınlığı da gidecekti.

"Ne bileyim," dedi dudaklarını eğerek. "Diğerleri benimle bir masaya oturmamıştır. Sen babamı görüyorsun, beni görüyorsun ama hâlâ o kibirli insan olduğuma inanıyorsun." Ona sarhoşken kurduğum cümleleri sorduğunu anladığımda utandım.

Olduğun yerde hayat ne kadar güzel Atlas Katrivas, demiştim.

"İnsanlara ne gösterirsen onu görürler," dedim yalan söyleyerek. Hayır ben onun içini de görebiliyordum. "Ve fazlasını anlayamadıkları için onları suçlayamazsın."

Yüzünde bir gülümseme oluştuğunda kaşlarım çatıldı. Elimdeki sigarayı taşa bastırarak söndürdüm. "O zaman bana seni göremediğimden bahsetme Hera," dediğinde beni manipüle ettiğini anlamıştım.

XVI - ÖLÜM PORTRESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin