"Göğüs Kafesinde Kara Delik"

52.5K 3.4K 5K
                                    

XVI

KİTABIN ÇALMA LİSTESİNE SPOTİFY'a XVI yazarak ulaşabilirsiniz!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

KİTABIN ÇALMA LİSTESİNE SPOTİFY'a XVI yazarak ulaşabilirsiniz!

Billie Eilish - Ocean Eyes

BÖLÜM BİR: Göğüs Kafesinde Kara Delik

İçindeki yangını besle inancınla. Artık geçmişinden korkma. Arkaya bakma, kalbindeki sızıya aldırma. Bu kitap, gözlerindeki ruhu kaybetmiş, göğüs kafesi buz kesmiş kıza. Sırtındaki neşteri sakla ama acıyı unutma. Yalnızlığı hisset ama sakın kimsesiz kalma.

Vicdan insanın göğsünde taşıdığı cehennemin başka bir adıydı. Yıllar, senden kim olduğunu alırken acını sakladığın göğsünde birikenler zihnine bir hastalık gibi yayılmaya devam ederdi ve sen ne olduğunu anlayamadan ölürdün. Cehennemin kapısında her zaman bir terazi vardır, çünkü bilirsin gerçek adalet oradadır. Vicdanında tarttığın yaşanmışlıklar sana bir seçim hakkı sunarken kendinle baş başa kalırsın.

Göğsümde bir kara delikle yaşıyordum. Benim göğsümde bir cehennem yoktu. Bir vicdanım yoktu. Vicdanımı hissetmem gereken noktada büyük bir boşluk vardı ve ben içimdeki kara delikle yaşıyordum. İçindeki boşluk eğer zihnine değmiyorsa öldürmüyordu. İçindeki hiçbir belirsizlik gözlerindeki boşluktan acı verici olmuyordu fakat nihayetinde hepimiz insandık. Alışıyorduk, unutuyorduk ve kabulleniyorduk. Böyle yaşamayı kabullenmiştim.

Derin bir nefes aldım ve önümdeki kâğıda çizdiğim karelerin uçlarını birleştirerek bir küp oluşturdum. Eylül ayının ilk haftalarında, haziran ayının sıcaklığı İstanbul'un üzerinden gitmeden okullar açıldığında boş derslerde inatla kareli defterime bu küpleri çizmeye devam ederdim. Sınıfın yarısı boş olan dersi fırsat bilerek bahçeye ya da kantine iniyordu. Dışarıdaki sıcaktan bunalan birkaç kişi arkadaki sandalyeleri birleştirerek kendilerine bir alan yaratmışlardı ve yüksek sesle sohbet ediyorlardı.

Sınıfın bütün pencereleri ardına kadar açıktı ve zaman zaman içeriye sızan hafif rüzgâr saçlarımın uçuşmasına sebep oluyordu. Gözlerimin önüne düşen saç tutamına aldırmadan defterime çizdiğim kareleri birleştirip yeni küpler oluşturmaya devam ediyordum. Kulağımdaki kulaklıkta kısık sesli çalan şarkının melodisi içimdeki sıkışmışlık hissini biraz olsun bastırırken zaman zaman müziğin üstüne çıkan kahkaha sesleri sinirle derin bir nefes almama sebep oluyordu.

Çizdiğim küplerin artık beni oylamaya yetmediğini hissettiğimde oturduğum yerden kalkarak elimdeki kalemi rastgele sıranın üzerine bıraktım. Ardından yavaş adımlarla kapıya doğru ilerledim. Cebimdeki telefonu elime alırken diğer elimle sınıfın büyük, sarı kapısını ittirerek açtım. Kapı ardımdan mekanizması sayesinde yavaşça kapanırken boş koridorda ilerlemeye devam ettim.

XVI - ÖLÜM PORTRESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin