"Gazete Kağıdı"

31.2K 2.5K 3.5K
                                    

EN EN EN İÇİME SİNEN BÖLÜMLERDEN BİRİSİYLE GELDİM KEYİFLİ OKUMALAR BOL BOL YORUM YAPIP OY VERMEYİ UNUTMAYIN!

EN EN EN İÇİME SİNEN BÖLÜMLERDEN BİRİSİYLE GELDİM KEYİFLİ OKUMALAR BOL BOL YORUM YAPIP OY VERMEYİ UNUTMAYIN!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BÖLÜM 11: "Gazete Kağıdı"

Can Ozan/ Toprak Yağmura

Sevgi fedakarlık ister. Hiç bir insan için aktı mı göz yaşın? Sen hiç göğsünde başka bir insanın acısını taşıdın mı? Sen sevgiyi tanımazsın ama ben bilirim sevgilim. Sen değiştin. Sen bu gece biraz olsun sevdin beni, sarmaladın hiç görmediğin kalbimi.

Sevmek gün sonunda senden bedelini ister. Tutunduğun, ellerini sıkı sıkı bağladığın o his zamanı geldiğinde karşında durur ve senden bir fedakarlık bekler. Verdiğini almak ister. Acıyla sınar. İçindeki hüzünle sınar.

Bir insanı sevmek kendinden bir parçayı ona bırakmak demektir. Sana ait olan bir parçayı artık onun eline bırakırsın. Bir yanında sen varsındır, doğruların, yanlışların, etik değerlerin vardır. Diğer yanında ise o insan olur.

Bir aynanın karşısında kendine bakıyor olmak fakat yansımada gördüğün yüzün sana değil ona ait olması gibi bir his bu. Başa çıkamazsın. Başa çıkmaya kalkarsan çürür içindeki hisler.

Çünkü bir insanı sevmeyi sevmek başkadır. Bütün bunlara katlanmanın tek yolu inancından geçer.

Atlas'tan vazgeçebilirdim. Onu geride bırakabilirdim. Fakat onu geride bırakmak gün sonunda benim de kendimi bırakmam demek olurdu çünkü ona olan bağım beni iyileştiriyordu. Ve ona inanıyordum. Onu tanıdıkça beni seveceğine inanıyordum.

Atlas Katrivas şımarık bir çocuğun tekiydi.

Benden yalnızca bir yaş büyüktü ama yan yana dursak, ondan fazlasıyla olgun dururdum biliyordum. Çünkü gerçekten yaşayanlar bilir. İnsanı biraz da acısı büyütür. O öyle bir adam ki acıyı hiç tanımıyor. İnsan nasıl çaresiz kalır bilmiyor. Doğduğu dünyanın içerisinde yalnızca kendisi var ve o yalnızca sevgiyle büyüyor.

Yapayalnız kaldığında bile o yalnızlığı hissetmiyor. Bir kere acısa canı, bir kere kimsesiz kalsa anlar sevmenin ne demek olduğunu.

Atlas öyle bir adam ki nefreti bile hiç tanımıyor. Hiç birisinden nefret edecek kadar yaşamadı bu hayatı. Ama görebiliyorum. Biraz uzatsan elini ona, biraz anlatsan hayatı, göstersen acılarını anlar seni. Sahiplenir.

Atlas öyle bir adam ki ona biraz öğretsen sevmeyi en çok seni sever.

Ve ben bu inanca tutunuyorum. Bu yüzden hala buradayım. Bu yüzden onu izlerken ona hayatı öğretmeye çalışıyorum. İnanıyorum, bir gün sevecek beni. Kabullenecek hissettiği çekimi. Ve ona acıyı öğreteceğim. Küçük bir çocuk gibi, acı göğsünde hiç yer etmesin isteyeceğim ama insanların nasıl çaresizliklerle boğuştuğunu anlatacağım.

XVI - ÖLÜM PORTRESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin