Lütfen oy verip bol bol yorum yapmayı ihmal etmeyin, heepsini okuyoruum 🫧
BÖLÜM 12: "Yamaçlar ve Düşüşler"
Sena Şener / Bak Bana
Sen yoktun, üzerimi gece örttü. Sen beni görmedin, acıma alkol şişeleri eşlik etti. Sen beni hiç duymadın ama zihnimde bir tek senin ismin yankılandı. Bir yamacın kenarında. Eğer düşeceksem şimdi, sırtımda ellerinin izi kalsın isterim. Bırak beni aşağı. İlk kez düşüyorum ama sırtımdaki eli tanıyorum. Belki haberin yoktur, bu beni ilk itişin değil.
Kötü gecelerde seni göğsümdeki canavarlara masal gibi anlatmışlığım var. Kulaklarımda sesin, sanki annem sırtımı okşuyor. Saçlarımda dolaşıyor eli. Bir annenin çocuğuna hissettireceği kadar masum ve güvenli bir yer göğsün. Ve ben orada dinleniyorum. Boğazımda acı bir tat. Göğsümde bir çırpıntı.
Eğer bu his, aşk değilse ben aşkı nasıl bulacağım? İçimde söndürmek istediğim ama senin dışında hiç kimsenin söndüremeyeceğini bildiğim bir yangın. Şimdi elini uzatsan bana dokunduğun yer yanar ama acımaz. Senin yangının beni harlar.
Bu cehennemin içerisinde, biz ikimiz.
Yalnızca ikimiz. Sen ve ben.
Atlas Katrivas ve Hera Yarkan.
Birbirimiz için. Benim sevgim hep senin için. Varlığım senin için. Göğsümdeki bu çırpıntı senin için. Bacaklarımın arasında hissettiğim sızı, bedenimi kasıp kavuran yangın senin için.
Kendime verdiğim bir söz var, eğer bu cehennemin içerisinden ateşten bir parçaya dönüşmezsen teninde yanık izleri bulursun. Ama biliyorum. Biz ikimiz bir arada olursak hiçbir ateş dokunamaz bize.
Asansörün kapıları açıldığında Atlas elini yeniden belime yerleştirmişti. Boğazımda bir düğüm hissediyordum. Gözlerim dolmuştu. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Onunla birlikte geldiğimiz bu yol benim için o kadar ilerideydi ki bu kadarını hayal bile etmemiştim.
Atlas, bana hayal ettiklerimin bile ötesini yaşatıyordu.
Ve içimi sonsuz bir huzur kaplarken aynı zamanda korkuyordum. Çünkü ben öğrenmiştim. Atlas, verdiği gibi verdiklerini almasını da bilirdi.
Hayır dedim kendime. Bunu kendimize yapmayacağız. Kuruntularda yaşamayacağız. Özür diledi. Pişman oldu. Pişmanlığını önüme somut bir nesne ile koydu ve en önemlisi ise çabaladı. Benim için çabaladı.
"Merhaba," çıktığımız katta uzun boylu, kısa sarı saçlara sahip olan zarif bir kadın gülümseyerek bizi karşıladığında heyecanla dilimi kurumuş dudaklarımın üzerinde gezdirdim. "Atlas Bey ve Hera Hanım olmalı," dedi cümlesine devam ederek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
XVI - ÖLÜM PORTRESİ
RomanceHera Yarkan lise son sınıf öğrencisidir. Geçmişin pençe izlerinden kurtulmaya çalışırken on yedi yaşında hayatına giren Atlas Katrivas'a karşı duyduğu platonik aşk onu hayata bağlar. Babalarının ortaklığı sebebiyle devamlı aynı masada oturmak zorund...