"𝐒𝐞𝐧𝐢𝐧 𝐢𝐜̧𝐢𝐧 𝐠𝐨̈𝐳𝐲𝐚𝐬̧ı 𝐝𝐨̈𝐤𝐦𝐞𝐲𝐞𝐜𝐞𝐠̆𝐢𝐦 𝐎𝐩𝐡𝐞𝐥𝐢𝐚; 𝐘𝐞𝐭𝐞𝐫𝐢𝐧𝐝𝐞𝐧 𝐜̧𝐨𝐤 𝐬𝐮 𝐚𝐬̧𝐭ı 𝐮̈𝐳𝐞𝐫𝐢𝐧𝐝𝐞𝐧 𝐜̧𝐮̈𝐧𝐤𝐮̈."Kaburgalarında bir ağrı,
Susmuyor içindeki acı.
Tenimi yakıyor son kez seviştiğimiz yatağın soğuk tarafı.Yokluğum damalarımda bir zehir gibi dolaşıyor. Okyanusun dibinde, gözlerini arıyorum.
Dinle beni. Duy sesimi.
Gözlerindeki ruhu kaybetmiş, göğüs kafesi buz kesmiş küçük kız. Bu kitap senin için.
Sırtındaki neşteri sakla ama acısını unutma.
Yalnızlığı hisset ama sakın kimsesiz kalma. Kıskıvrak yakalanma ıssız odalarda.
Aynadaki yansımandan kaçma.
Islanmaktan korkma ama boğulacağın sulara dalma.
Dinle beni Ophelia; senin için bir damla göz yaşı dökmeyeceğim.
Çünkü;
𝐘𝐞𝐭𝐞𝐫𝐢𝐧𝐝𝐞𝐧 𝐜̧𝐨𝐤 𝐬𝐮 𝐚𝐬̧𝐭ı 𝐮̈𝐳𝐞𝐫𝐢𝐧𝐝𝐞𝐧.🕷️
Hera Yarkan ve Katrivas.
İsimlerimiz bir gazete kağıdında bile yan yana gelmezdi. Önümdeki deftere karaladığım güçsüz şiirlerde bile onun ismini kendi ismimin yanına yazmaya gitmezdi elim.
O'nunla aynı masaya otururduk. Aynı sofrada yemek yerdik. Aynı evde dolaşırdık. Aynı şehirde, aynı semtte yaşardık. Fakat hiçbir zaman aynı dünyaya ait olamamıştık.
Karşısına oturup bakışlarımı üzerinde arsızca gezdirdiğimde bile gözleri gözlerime değmezdi. Sanki içerisinde boğulacağım o mavi gözlerine bir kere daha bakarsam kaybolurmuşum gibi kaçırırdı benden.
Yine de onu severdim.
Her şeye rağmen.Çünkü kalbimdeki kara deliğin içerisinde yok olduğunu hissetmediğim tek duygu buydu. Katrivas'a karşı duyduğum çekim bana yaşadığımı, hissettiğimi ve hâlâ var olduğumu hissettirirdi.
Ben onun açtığı yaraya bile sadıktım. Göğsümde hissettiğim öfkeye, onun için aldığım nefese, kalbime sığmayan nefrete bile sıkı sıkı bağlıydım.
O ise...
Katrivas'dı işte.Bu hislerle beni bir başıma bırakır, yine evine dönerdi. Bir fotoğraf karesinden daldığım gök mavisi gözlerini bile benden esirgerdi.
E E E BİZ BU ÇOCUN İSMİNİ YİNE ÖĞRENEMEDİK?
Ağlamayın hemen bölümü atacağım on dakikaya orada öğreneceksiniz...
Merhaba! Ben XVI ve Hera geldik. Bu kitap diğer kurgularımın yanında biraz daha çerezlik, daha karakter odaklı yazacağım bir kitap. İşin özünde KARANLIK SANRI kitabındaki XVI karakterinin lise hayatını okuyacaksınız. Fakat iki kitabı da ayrı ayrı okuyabilirsiniz.
Eski okurlarım bilir, bir kitabı yazmam için tek neden yeter bana. 45'i Yekta için yazmıştım. KS'yi kurgusu için. XVI'yı ise yine kendisi için yazıyorum ve bu benim Yekta'dan sonra ilk kez bir erkek karakterime böyle bağlanmam demek. Umarım siz de seversiniz. Tek kitap olacak, yaz boyunca eğlenelim, kafamızı dağıtalım ve biraz da ağlayalım...
Bölümü on dakika sonra atacağım, yorum yapmayı unutmayın 🌊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
XVI - ÖLÜM PORTRESİ
RomanceHera Yarkan lise son sınıf öğrencisidir. Geçmişin pençe izlerinden kurtulmaya çalışırken on yedi yaşında hayatına giren Atlas Katrivas'a karşı duyduğu platonik aşk onu hayata bağlar. Babalarının ortaklığı sebebiyle devamlı aynı masada oturmak zorund...