"Kontrolsüz Öfke"

25.9K 2.3K 2.4K
                                    


Merhabaa! Yine biz geldik. Lütfen oy vermeyi ve bool bol yorum yapmayı ihmal etmeyin. Yorumlarınızı okumayı çok seviyorum 🥺

Keyifli okumalar!

BÖLÜM 13: "Kontrolsüz Öfke"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BÖLÜM 13: "Kontrolsüz Öfke"

Tamino / Sun May Shine

Hissettiğin bütün duygular sevgiden geçer, bilmezsin. İçindeki nefret, sevgiden doğar. Kırgınlığın, sevginin eseridir. Kanında dolaşan öfke içindeki sevginin bedelidir. Andığında sende boşluk hissi yaratmıyorsa ismim, inkarın boşuna.

Hissettiğin bütün duygular içindeki sevgiden beslenir. Bir insana karşı duyduğun öfke de, özlem de, nefret de geçmişindeki sevginin bir yansıması. Eğer zihnine düştüğünde içine boşluk hissi yaratmıyorsa o insanı unutmamışsın demektir.

İnkarın boşuna. Yok saymaya çalışsan da kalbin bilir, hâlâ içinde bir yer ona aittir. Bu yüzden insan sevmeyi bıraktığında yaşamaya devam edemez. Çünkü ne kadar inkâr etsek de hislerimiz olmadan bir adım ileriye gidemeyiz.

Bunu insanları yok saymayı öğrendiğimde fark ettim.

Ve bütün bunlarla içimdeki boşlukla tanıştığımda yüzleştim.

Bu yüzden eğer seni sevmeseydim, şimdi geriye dönüp baktığımda gördüğüm yaşama hevesini kendi içimde bulamazdım. Göğsündeki kara delikle baş etmek, yalnızlıkla baş etmekten daha zordur.

Lina'nın mesajını okuduğumda zihnimin bir an için durduğunu hissetmiştim. Ne tepki vereceğimi ne yapmam gerektiğini bilmiyordum çünkü çok değil daha bir saat önce beraberdik. Kavgayı nerede, nasıl yaptıklarını bilmiyordum fakat eğer magazine yansırsa Atlas'ın başının babasıyla belaya gireceğini tahmin edebiliyordum.

Okulda yaşadığım küçük sorunlar bile çoğu zaman başımı ağrıtırdı. Lina'nın bana mesaj atacağı kadar büyük bir kavganın sonunun ne olacağına ben bile emin değildim. Ve bir yandan da Atlas'ın bu hareketi yapacak kadar öfkelenme sebebini merak ediyordum. Aceleyle telefonumu açarak Lina'nın numarasının üzerine dokundum ve telefonumu kulağıma götürürken ayağa kalktım.

Evin kapısına doğru ilerleyerek kapının üzerinde bıraktığım anahtarla evin kapısını açarken girişte bulunan dolaptan düz tabanlı ayakkabılarımdan birisini aldım. Bahçede bıraktığım topuklu ayakkabıları girseydim rahat hareket edemezdim.

"Hera," Lina'nın sesi kulağıma ulaştığında evden çıkmış, kapıyı sessizce kapatmış ve anahtarı çantama geri koymuştum.

"Ne oluyor orada?" dedim durumu algılamaya çalışarak. Telefonun ucundan müzik sesi geliyordu ve müzik sesine bağırışlar eşlik ediyordu. Atlas'ın sesini duyduğumda gözlerim kocaman açıldı.

XVI - ÖLÜM PORTRESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin