Ateş ve su

27 bölum

"Aklım almıyor Ardıl ,karısını bu denli seven biri nasıl onada  evladına sırt çevirir?"

Ardıl eniştesinin haklı sorusuyla gözlerini diktiği avluda  oturan küçük Mehra' dan çekip genç adama bakıp iç çekti....Kızkardesi olarak gördügü Mehra onuda tüm herkes gibi kahretmişti....Bildiklerini bir bir anlatan  Ardıl ,Mehra adına çok üzgündü.....

"Bulut abinin babası zamanında Mihri yengemin babasının canını  kurtarmış... O zaman iki ailenin büyükleri dostluklarını  pekiştirmek için doğacak torunlarını beşik kertmesi yapmışlar....Mihri yengem aslında Bulut abinin beşik kertmesiydi... Mihri  yengem bu durumdan habersiz abime sevdalanınca  istemeye gitti bizimkiler, abim bi sevinçle yengemi istemeye gitti.. İşitttikleri beşik kertmesi var sözüyle bizimkiler eli boş döndü...."

Ateş tüm dikkatini genç adama vermiş. Alışık olmadıgı olayları anlamaya çalışıyodu.. Daha ne kadar şaşırırım desede her seferinde daha çok şaşırıyodu...

"Hali ile yengemi vermediler... Karşı taraf  işittikleri ile hemen dügun hazırlığına başladı... Abimde, yengemde perişan oldular... Babam ise verilen sözden geri dönemeyecigi bildigi için ses etmedi...Tam yengemi isteyecekleri  gün  yengem intihar etti... Son anda Mehra onu bulmasaydı  belkide ölmüştü...Bulut abi baştan beri bu evliligi istemiyodu. Sebebi meğerse Mehra' ya sevdalı olmasıymış... İlk Mehra ile konuşmuş.  Ablası iyi olsun diye küçük Mehra el mecbur kabul etti... Bulut abi onu sevdiginide  o zaman dile getirince büyükleri he dediler...Yengem o zaman karşı çıksada Mehra istiyorum diyerek  tüm sesleri kesti... Ne olduysa ikilinin düğününden sonra oldu.. Meğer Bulut abinin kardeşide  Mehra' ya sevdalıymış...Bulut abi el  üstünde  tuttu hep Mehra' yı, abimde , yengemde ,Mehra mutlu olmayana kadar dügün yapmadılar.. Abim küçük  bi kızı yakarken mutlu olmam dedi... Zamanla haber aldık Mehra'da, Bulut abiye sevdalanmış... Sevdigi kızin hem abisine eş olup hemde onu sevip sevdalanmasıyla  Reşat  gün ve gün eridi... Mehra' nın hamilelik haberiyle canına kıymış...Yazdıgı mektubu Bulut abi okudugu gün Mehra' dan gün geçtikçe  uzaklaşıyo... Bunları biz hiç bilmedik.. Bu sabah abimi kötü bi şekilde görünce o anlattı... Mehra uzun zamandır o konakta hem kocası hemde ev halkı tarafından dışlanmış... Kaynı Sami dışında kimse  yüzüne bakmazmış... Oda kimseye durumunu halini dememiş.. Kardeş acısı ile Bulut abi hem sevdigi  kadına hemde oğluna yüz çevirmiş..."

Ateş Selim duydukları ile   avluda oturan Mehra' ya döndü...Genç adam yaralı kıza bakarken Mehra başka alemdeydi...Dilda ve Mihri kızın soyledigi ninniyle  hüngür hüngür ağlarken Mehra elinde tuttuğu yavrusunun tulumuyla  ona yatarken söyledigi ninniyi söyluyodu...Ninnideki  gibi ne babası oğluna gelmişti. Nede küçük kız onu babası üzerine atıp naz etmişti...Sessiz feryatları yürekleri dağlayan Mehra'yla beraber Aram aganın yanında küçük karısını izleyen Bulut' ta aglıyodu... Her gün kapı agzında dinledigi ninniyi şimdi yine uzaktan dinliyodu.....

Altı aydır annesine can yoldaşı olan  minik Poyraz gidişiyle annesini perişan etmiş. Minik kalbine  kapanacak zor bi yara bırakmıştı..Mehra elindeki tulum ile oldugu yerde sallanıp dururken Bulut daha fazla dayanamayıp karısına doğru ilerlemeye başladı. Aram yanından uzaklaşıp karısına doğru giden Bulut ile aldıgı nefesi verdi... Kardeşi bir kez ölürken Bulut ,karısinıda kendinide  her gün öldürmüştü...

Dilda ve Mihri ikiliye durdukları yerden bakarken Ateş Selim ve Ardıl tüm dikkatlerini karı, kocaya vermişti...
Mehra sürekli ninniyi başa sarıp sanki oglu onu gülucukleriyle izliyormuş  gibi söylüyodu...Bulut söyledigi ninniye kendini kaptıran karısının önünde diz çöktü....Karısının gördugu yüzüyle , gozyaşları bir bir akıyodu.. Mehra bir yıldır yüzüne bakmayıp ondan ve yavrusundan  köşe buçak kaçan adama boşça baktı....Bulut karısının elindeki tuluma   bakıp elini uzatacakken Mehra elindeki tulumu çekmiş. Kocasının  eli boşluğa düşmüştü...Mehra genç adama ilk kez öyle bi baktıki Bulut bu bakışlarla  İçten içe kendine küfretti.. Oldugu yerden ayağa kalkan  Mehra  bir yıldır yaptığı gibi artık susmayacaktı... Acılarına saygı duyup kendi ve ogluna yapılanları genç adama hesap soracak içindekileri diline vuracaktı....