İki günde
üç ameliyata giren Dilda baya yorulmuştu... Genç kadın bugünün izin günü olması ile ilk önce evinin yakınlarında bulunan huzur evine gelmişti..Dış kapının girişinden kocaman amplemler ile yazılan yazıya bakıp burukça gülümsedi.. Kocaman yazılar ile yazılan " HUZUR EVİ" yazısı genç kadının kalbini yakıyodu...
Üç yıldır hiç bir şekilde izin günlerinde aksaklık etmeden adı huzur evi olsada geldigi yerdeki yaşlıların huzur adı altında buraya terk edildigini görmüştü...
Dün gece kendi elleri ile kek, kurabiye çeşitli börekler yapmış.. Azda olsa burdaki yaşlı bedenleri mutlu etmek istiyodu...
Elindeki poşetler ile kapıdan içeri girmiş. Güvenlik kulübesindeki orta yaşlardaki görevli genç kadını görünce gülümsedi...
Ana, babalarını buraya atıp gidenler bir kez onları görmeye gelmesede bu genç kadın her hafta izin gününde solugu burda alıyodu...
" Hoşgeldin Dilda"
Dilda adamın gülümseyerek konuşması ile gülümseyip" Hoşbuldum Rıfat abi nasılsın?"
" İyiyim abim asıl sen nasılsın ? "
" Bildigin gibi abi hastane, ev derken zaman geçip gidiyo.. Bu arada bu poşettekiler senin Rıfat abi "
Elindeki poşeti adama uzatmış. Görevli adam her seferinde kendisini unutmayan genç kadın ile hem mutlu olmuştu. Hemde utanmıştı...
" Niye zahmet ettin abim"
" Ne zahmeti abi severek yapıyorum.. Senin börekleri bol kıymalı yaptım. Sen seversin tekrardan afiyet olsun abim."
Biten sözleri ile genç kadın içeri doğru yürümüş. Görevli Rıfat ise ardından konuşmuştu...
" Yüzü gibi kalbide güzel Dilda dilerim Allahtan tüm güzellikler senin olur.."
Genç kadının hayatı ile ilgili bir bilgi sahibi olmasada az biraz tahmin ediyodu.. Genç kadının o güzel gözlerinin ardındaki hüzün bulutları her daim kendini belli ediyodu.. Buda onun yaralı oldugunu gösteriyodu...
Genç yaşında yaşıtlarının aksine daha olgun olması ve tek bir gününüde burdaki yaşlı bedenler ile geçirmesi gezip , tozup yaşıtları her kadın gibi davranmaması tahminleri baya güçlendiriyodu..
Zamane genç kızları gibi degildi.. Saygılı, sevgi dolu yardımsever bir genç kadındı...
Dilda içeri elindeki poşetler ile girmiş. Her bir yerini her bir odasını ezbere bildigi huzur evinin ortak oturma alanına doğru yürüdü..
Genç kadını gören bir çok çalışan ona selam verirken Dilda' da aynı karşılıgı veriyodu...
Resmen onlardan bir parça olmuştu..
Ortak oturma alanına gelen Dilda ilk görevlilerin dikkatini çekmişti...
Dilda gazetesine dalan Hasan amcasını ilk gördü... Oğlu tarafından bir çöpmüş gibi buraya atılan Hasan amca genç kadın için çok özeldi...
Emekli öğretmen olan Hasan amcası zamanında binlerce, yüzlerce çocuga baba ve öğretmen olmuşken onlara birçok şey öğretip yetiştirmişken tek evladı olan oğluna ne öğretebilmişti. Nede onu babası olarak kabul görmüştü.. Huzur evindeki adı baba Hasanken evladı ise onu babalığa layık görememiş.
Yaşlı adamın tüm mal varlıgını ele geçirip iğrendigi bir çöp gibi buraya atmıştı..
Üç yıl önce ilk geldigi gün o gün hem onun ilk günü idi. Hemde Hasan öğretmenin ilk günüydü... Yaşlı adamın gözyaşları ilk dikkatini çekmiş..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş ve su
Genel KurguSevdigi adam tarafından yakıp yıkılan üzerine kuma gelen hayatıda o çok degerli aşkıda, sevgiside yerle yeksan olan bir kadının hikayesi... Birçok kuma hikayesinde kumaların açınarak , dövülerek daha sonra aşık olunarak ilk kadını hiçe sayanlara...