Tanıtım

8.6K 249 90
                                    

" Dilda mecbur oldugumu sende biliyorsun. Gitmek zorundayım...

Kocasının sözleri ile genç kadın ona hayal kırıklıgı ile baktı....

Bu adam ne diyordu böyle, ne demek mecburum ne demek gitmek zorundayım...

Susmuş adama bom boş gözler ile bakmıştı... Onu yok sayan adama ne diyebilirdiki,  onu yakan adama , onun ve sevdasının üzerine bugün toprak atan adama diyecek tek kelime bulamamış, susmuştu . Karısının sesizligi ile kabullendigini düşünen adam nikah kıydıgı kuma karısının odasına doğru giderken Dilda adamın ardında gözüyaşlı bakmıştı...

Bugün onun ölüp yok edildigi gündü. Bugün onun ruhunun en ağır darbeyi aldıgı gündü...

Devran kuma karısının odasına hiç düşünmeden girmiş. Ardında kırık, dökük bir  kadın bırakmıştı...

Genç kadın daha fazla bu iğrenç görüntüye  dayanamamış. Titreyen bacaklarına rağmen odasına girmişti.....

Oturdugu uçurumun kenarında geçmişteki yara aldıgı günü hatırlayan genç kadın gözlerinden akan yaşı silmiş.

Kayalıklara sert bi şekilde vuran dalgalara bakmıştı....

O geçmişin acı dolu anı ile yanarken ilerde arabasının içindeki Ateş Selim ise onun bu denli üzülüp , yıkılmasına yanıyordu. Aşık oldugu kadının bu denli ağlaması adamın içini açıtmış.

Kalbine ağır gelmişti. Melegi ağlamayı değil gülmeyi hakediyordu....

Aylardır peşinde oldugu melegi her ağlayışı ile adamın içini yakmış..

Ateş Selim  ise kadının her gözyaşında onu yakıp yıkanları mahvetmek yakıp yıkmak istiyordu.....

Genç adamın aşkı   ruhu ölen genç kadını hayata dündürebilirmiydi?...

Yaralı olan Dilda ve aşkı için her türlü  zorluga gögüs geren Ateş selim karanın hikayesini gelin hep birlikte okuyalım...

Dilda ve Ateş Selim yeniden  karşınızda  kimler ikiliyi özledi....

Hikayeyi çok okumak isteyen özel bir okuyucum için yeniden yükledim. İnşallah bir an önce sağlığına kavuşursun..

Ateş ve suHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin