sekiz

3.7K 344 207
                                    

slmm comeback yaptım

bu hikayeye aylardır bölüm atmamama rağmen yedi bölümde neredeyse 9k olmuş çok teşekkür ederim hepinize

bölümün başlarını önceden de yayımlamıştım ama devamı yeni yazılmış bulunmakta yani ben bunu okumuştum deyip geçmeyin ;)

iyi okumalarrr

Kim Taehyung iradesiz herifin tekiydi.

Onu yıllardır uzaktan, iki haftadır ise yakından tanıyan biri olarak söyleyebileceğim şey buydu. Bana ondan uzak durmamı defalarca söylemiş, köşe bucak benden kaçmış, bir hata olduğumdan bahsetmiş ve bir daha asla böyle bir şey olmayacağı konusunda bin kez uyarmıştı.

Ne yazık ki söyledikleri içi boş zırvalıktan ibaretti çünkü şu an odamda, kapalı kapının ardında ablam ve arkadaşları salonda takılıyorken beni öpüyordu.

Sağ eli açıktaki belimi okşarken sol eli hafifçe kalçama kayıyor, dillerimiz birbiriyle karışıyorken hiç de en yakın arkadaşının küçük kardeşi olduğumu umursamıyordu.

Orada ayrılmadan kaç dakika öpüştük bilmiyordum. Kim Taehyung'ın baş döndüren bir havası vardı ve beni ona karşı hırstan başka hiçbir şey hissetmesem bile sarhoş ediyordu.

Nefessiz kalıp da ayrılmak zorunda olduğumuz ana kadar ellerimin yumuşak saçlarında geziyor olması beni mutlu ediyordu. Dudaklarımız ayrıldığında ise ellerimi boynundan çekmemiş, birkaç saniye öylece onun iyice kararmış gözlerine baktıktan sonra tekrardan öpmek için hamle yapmıştım.

Başarısız oldum. Taehyung sanki o an kafasına bir şey dank etmiş gibi geri çekildiğinde suratımın düşmesine engel olamadım. Ellerini sanki çarpılmış gibi bedenimin üstünden çekerken bir adım gerilemesiyle ben de kollarımı onun boynundan çekmek zorunda kaldım.

"Sikeyim..." diye mırıldandı kendi kendine "O senden hoşlanıyor ben ne sikim yapıyorum...".

Taehyung gergince kemikli ellerini saçlarından geçirirken ben aptal gibi onu izliyordum. "Ne?" dedim anlamayan bir şekilde. Kim benden hoşlanıyordu? Hiçbir şey anlamamıştım. "Kim benden hoşlanıyor?".

Sorduğum soruya karşılık onu duymuş olmamın verdiği farkındalıkla kafasını kaldırdı. "Kimse Jennie," diye geçiştirdi beni. Sinirlerimin tepeme çıktığını hissettim. Beni geçiştirip durması sinirlerimi bozuyordu. "Unut bunu." dedi daha sonra.

Sinirle kıkırdadım. Elimde olsa onu o yumuşak saçlarından tutar, güzel suratını duvara vurup dururdum. Beni öpüyor, sonra unutmamı söylüyordu. Kendini ne sanıyordu?

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun?" dedim sinirle. Gözlerim faltaşı gibi açılmış, anlamayan bakışlarımı Taehyung'a yönlendirmiştim.

"Sessiz olsana." diye beni uyardığında ise artık dayanamıyordum. Ne korkaktı. En fazla ne olabilirdi ki? En kötü senaryo ablam bizi basardı. Suçu bana atıp kurtulabileceğini de mi düşünemiyordu bu çocuk?

"Olmam," dedim omuz silkerek "Ne dediğini söyle yoksa bağırmaya başlarım.".

Bıkkınca ofladı. Bana bakarken sırtını kapıya yaslamıştı ve ben bu ciddi ortamda bile ne kadar seksi göründüğünü düşünecek bir salaktım. Pembe dudakları ve karışık saçları öpüşmemizden dolayı öyle hoş duruyordu ki onu tekrardan öpmek istiyordum.

Normalde blöf yaptığımı bilecek Taehyung şu an belki de sarhoş olduğundan olsa gerek yemimi yuttu. "Namjoon," dedi direkt "Senden hoşlanıyor.".

rare || taennie.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin