on dört

2.6K 225 230
                                    

selammmmm

bol bol yorum yaparsanız sevinirim

iyi okumalar

Kim Taehyung geçtiğimiz bir haftadır beni çok şaşırtıyordu.

Öncelikle onu bir haftadır hiçbir kızla görmemiştim. Okulun arka bahçesinde kimseyle öpüşürken başka birini bu yüzden tuvalette ağlatmamış, temizlik dolabında biriyle yiyiştiği için yakalanmamış, boş sınıflarda birini götürdüğü için müdürlük olmamıştı.

Onun bu hareketlerinin nedenini bilmiyor, artık akıllı bir kız olmaya karar verdiğim için kendime yormuyordum. Eğer onun hareketlerini kendime yorarsam aptalın teki olacağımı biliyordum. Bu yüzden artık gerçekten boşvermiştim.

Kendi kendime takılıyordum. Hiçbir erkekle muhattap olmuyor, kendimle ilgileniyor ve gerçekten beni hak edecek biri gelene kadar öylece durmayı planlıyordum. Bunun nedeni son beş ilişkime baktığınızda gerçekten başarısız olmamdı.

İlişkiden kastım aptal takılma olaylarıydı. Hiçbir şeyim doğru gitmiyor gibiydi. Aptal bir çocukla tanışıyor, biraz flört ediyor ve ona değmeyeceğine karar verip önüme bakıyordum. Bu gerçekten yazdan beri hiç şaşmıyordu.

Bunun nedeninin yazın bana açılan Lee Minseok'u herkesin ortasında feci rezil etmem olduğunu düşünüyor ve sonunda diyordum, işte Kim Jennie ruhsuz bir sürtük gibi davranmanın cezası bu, karma seni buldu.

"Sanırım dördüncü sınıflardan birinin nudeu yayılmış."

"Bakayım.".

Rose ve Lisa'nın heyecanlı diyaloğu ve belki de çok hoşuma gidecek bir dedikoduya tepkisiz olmam alışılagelindik bir şey değildi. Keyifsiz hissediyordum. Aslında tam olarak keyifsiz de denilemez, kayıtsız hissediyordum. Hep aynı şeyler oluyordu ve ben bunlardan bıkmıştım.

"Acaba kimin fotoğrafı?".

Lisa ve Rose heyecanla telefondaki nudea bakarken sakince Rose'nin lila tüylü bir kapla kaplanmış telefonuna uzandım. Sakince, sanki işim buymuş gibi ekranda beliren çıplak üst bedene bakarken "Bu yeni değil," diye homurdandım "Jung Hyejin'in, geçen sene mezun oldu.".

Lisa ve Rose cevabımın karşısında benim gözümden hiçbir şeyin kaçmadığı hakkında birkaç yorum yaparken onları dinlemiyordum. Elimdeki bozuk parayla oynuyor, sadece karşımda gördüğüm Park Sooyoung'ı izliyor ve benim ondan ne eksiğim olduğunu düşünüyordum.

Güzel bir kızdı. Kocaman dudakları, hoş bir gülümsemesi vardı. Aynı benim gibi.

Uzun siyah saçları her daim bakımlı görünürdü. Aynı benim gibi.

Biz bir, o ikinci sınıfken erkekler onun en feci ikinci sınıf olduğunu konuşurdu, geçen sene bu ünvanı ben almıştım yani gerçekten anlamıyordum. Benim ondan eksiğim neydi?

Park Sooyoung'ın bacaklarının benden on santim uzun gözükmesi dışında aramızda bir fark göremiyor oluşum beni delirtiyordu. Taehyung'un neden benimle değil de onunla dışarıda takıldığını, onun erkek arkadaşı olarak anılmaktan bir sıkıntı görmediğini anlamıyordum. Bana -sanki çok umrumdaymış gibi- aralarında hiçbir şey olmadığını söylemişti ama yine de insanlar konuşuyordu.

İkisinin sevgili olması an meselesiymiş gibiydi ve herkes bunu bekliyordu.

Kim Taehyung ya uzun bacak takıntılısıydı ya da her şeye pozitif davranan yalancının tekini istiyordu.

Siktiğimin Park Sooyoung'ı hep neşeliydi. Onu sürekli kocaman bir kahkaha atarken ya da gülümserken görüyordunuz. İyi bir kızdı. Kızlar tuvaletinde ağlayan kızları teselli eder, bir çözüm bulmaya çalışırdı.

rare || taennie.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin