yirmi dokuz

298 32 15
                                        

Erkek arkadaşım olduğunda ne yapmam gerektiğine çok emin değildim çünkü Taehyung hayatıma girene kadar belki yaşımdan da dolayıdır bilmiyorum, hiç gerçekten erkek arkadaşım diyebileceğim biri olmamıştı.

Daha önce onlarca çocukla flört etmiştim ama hiçbiriyle işler çok da ilerlememişti. Biriyle sevgili olma düşüncesine Taehyung'a kadar çok da sıcak bakmıyordum. Bu yüzden bir ilişkide ne yapılır hiçbir fikrim yoktu ama bana attığı çilekli tart videosunu izleyince okuldan sonra birlikte yapabileceğimizi söylemiştim.

Şimdi evde kimse yokken mutfakta durmuş tart yapmaya çalışıyorduk. "Ben çok iyi yemek yapamam bu arada," derken telefonumdan tarifi okuyordum. "Un eleği nerede?".

Taehyung sırtını dayadığı adadan kaldırırken bir şey söylemedi. Tezgaha geldi ve en soldaki dolaba uzanıp içerisinden eleği çıkarttı. Şaşkınca suratına baktım. "Bunu nereden biliyorsun?" diye sormuştum ki duraksadım "Doğru, hep buradaydın.".

Kafasını salladı. Yüzünde bir gülümseme vardı ve bu sanki istemeden oluyor gibi gözüküyordu. "Hatırlıyor musun bana gelip burada ben çocuk değilim demiştin.". Kahkaha attı, gerçekten çok eğleniyor gibi içten koca bir kahkaha attı. "Çok komikti.".

Gözlerimi devirdim. Bir gülme krizine giren Taehyung'un omzuna vurdum. O yaptığım şeyin dünya saçması rezil bir hareket olduğunu biliyordum. Yüzüm kızardı ve "Komik değil." dedim sinirle "Gülme artık.".

Taehyung kahkahalarını bastırmaya çalışırken unu eleğe koyup karışıma katıyordum. Büyük bir çaba verse de kendini tutamıyordu. Susuyor, sonra yine minik bir kıkırtının ağzından dökülmesine engel olamayarak beni krize sokuyordu.

Ben sinirle turtanın malzemelerini karıştırırken Taehyung dibime girip beni belimden sarmalıyordu. Yanağıma bir öpücük kondururken bunu o kadar sulu ve yılışıkça yapmıştı ki zaten ona sinirli olduğum için "Iyy," diyerek yüzümü buruşturdum. Halimden fazlasıyla memnundum ama ona bunu belli etmek gibi bir niyetim yoktu. Söylediğim şey üstüne gülerek öptüğü yeri silerken "Ama komikti." dedi bir kez daha.

Göz devirdim ama göz devirmem yüzümde koca bir sırıtış olduğu için ne kadar geçerliydi tartışılırdı.

"En azından ben kimseye gelip ondan hiç hoşlanmadığımı ama kafamdan atamadığımı söylemiyorum." dedim bilmiş bilmiş. Gülmeye devam etti ve yanağıma bir öpücük daha kondurdu. "Ben öyle demedim ki.".

Taehyung'un benimle dalga geçerek sinir krizine soktuğu turta hazırlama dakikalarından sonra odamda oturuyorduk. Ortaokul yıllığıma baktığımızda o zamanlar benim ne kadar rahatsız edici biri olduğumu söyleyip durmuştu.

Sonunda ona bir yumruk attım. "Yeter bana laf söyleme artık." diye söylendim ve o gülerken elime yastık alıp boğar gibi yaparak tehdit etmeye devam ettim.

"Tamam, tamam özür dilerim." derken ellerini kaldırmıştı "Beni öldürme.".

Yastığı geri çektim. "Sen de benimle uğraşmayı bırak." derken kendimi onun yanına doğru bırakmıştım. "Sen de aptaldın ayrıca.".

Taehyung yatakta bana doğru döndü. Elini çenesine yasladı ve suratıma baktı. "Ne aptallık yapıyordum?".

Onun gibi döndüm. Şu an içinde bulunduğumuz durum dışarıdan çok tatlı gelmişti. "İlk olarak cılızdın. Liseye ilk geçtiğin sene ablam daha eşcinsel olduğunu açıklamadan önce sizi sevgili sanıyorduk. Annem diyordu ki daha hoş bir çocuk bulamadığına inanamıyorum.".

Koca bir kahkaha attı. Gerçekten koca bir kahkaha. Taehyung her zaman hoş bir çocuk olmuştu. Hiç çirkin bir dönemden geçmemiş olduğunu da biliyordum. Annem o zamanlar Jisoo ve Taehyung bebeklikten beri arkadaş olduğundan dolayı bunu söylerdi. Evde onun her türlü aptallığına şahit olmuşlardı çünkü.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 05 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

rare || taennie.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin