''Karan bir bardak daha içsenee .''dedi Aras son harflerini uzatarak. Yemekten sonra Aras'ın kutlama anlayışına göre bara gelmişlerdi.
Yağız başlarda kabul etmek istemesede hem arası kırmamak hemde başka bir planı için kabul etmişti birazcıkta Karan'ın sarhoş halini görmek istediği içinde olabilir .
''Teşekkür ederim ama bu benim için yeter.''dedi baygın bakışlarıyla .
''I-ıh ... içeceksin hadi ... dans edelim.''diyerek Karan'ı kolundan tutup kaldırdı. Eğlenmeye gelmişlerse buna uygun davranmaları gerekirdi. İkiside ayakta durmakta zorlanıyorlardı , Karan gitmemek için dirensede olmayınca pes edip Aras'ı takip etti .
Aras önüne çıkan herkesi iterek dans alanının ortasına geldiler . Aras hala Karan'ın kolunu bırakmamıştı çünkü bıraksa düşecek gibi duruyordu. Beş bardak bile içmeden bu kadar dağıtıyorsa bar da nasıl çalışıyor bu diye geçirdi içinden.
''Böyle dikilip duracak mısın? Hadi kıpırdan biraz !'' dedi kıvırcık çocuğu sallayarak . Karan algılamada güçlük çekiyor olsada Aras'ın yönlendirmesi ile çalan müziğe eşlik etmeye başladı.
Şu ana kadar anladığı tek şey müziğin ispanyolca olduğuydu . Etrafında olan insanlar sürekli birbirilerine sürtünerek dans ediyordu ve bu durum sarhoş olmasına rağmen Karan'ı korkutuyordu.
Bir kaç dakika sonra Aras'ı bir erkekle öpüşürken görünce gözleri sonuna kadar açıldı. Aras ile göz göze gelmelerine rağmen Aras umursamadan adamı öpmeye devam etti hatta elleri belin ile kalçası arasında haraket edip duruyordu. Hala şaşkınlığını atamamışken biri arkasından gelip beline sarılınca daha ne kadar şaşırabilirse o kadar daha şaşırdı.
''Ürkek... En sevdiğim. '' dedi adam Karan'ın kulağına eğilerek.
''N-ne yapıyorsun? '' dedi Karan titrek sesiyle . Anında adamın ellerini üzerinde çekti ve oradan uzaklaştı. Gözleri dolduğu için görmekte zorlansa da önündeki kişileri iterek çıktı.
Korkudan eli ayağı titriyordu . On altı yaşında yaşadığı iğrenç deneyim aklına geliyordu sürekli , az önceki kişi gibi ses tonu vardı ve bu anlardan bir tık daha fazlası yaşanmıştı .
''Karan ...'' diye ardından gelen sesle adımlarını durdurdu . Tam döneceği sırada kolundan tutulup çevrilince ilk dengesini sağlayamasa da kendini topladı.
Bulanık bakışları karşındaki kişiye çevirdi. Tanıdık yüzü görünce derin bir nefes aldı ve hızlıca kollarını Yağız'a sardı. Anında burnunda sızı oluşup gözleri doldu yeniden . Kesik kesik derin nefesler alınca Yağız endişeyle çocuğu kendinden uzaklaştırıp kontrol etmek istese de Karan kollarını dahada sıkınca kontrol etmekten vaz geçip o da kollarını çocuğa sardı .
''Ne oldu ?'' dedi nazik çıkarmaya özen gösterdiği sesiyle. Bir kaç saniye bekledi fakat cevap vermeyeceğini anlayınca sıkıntıyla nefes verdi . Siktiğimin yerinden iki dakika ayrılmaya gelmiyor diye söylendi kendi kendine .
''Karan ... ne olduğunu söyler misin ?''dedi yine aynı ses tonuyla fakat yine cevap alamamıştı , o cevap beklerken aldığı tek cevap kollarının arasındaki çocuğun kısık ağlama sesiydi . Hem iç çekerek ağlıyordu hemde Yağız'ın üzerindeki ceketi avuçlarının arasında sıkıyordu. Bir süre sonra kollarını yavaşça çekti.
Karan bir anda yerden havalanınca dengesini sağlamak için kollarını Yağız'ın boynuna doladı . Yağız kucağındaki minik fareyi hafifçe zıplattı ve bacaklarını beline sarmasını sağladı.
Yamuk bir gülümsemeyle kucağındaki çocuk ile dışarı çıktı . Kimin ne diyeceği umurunda bile değildi, o an için sadece içinden geleni yapmak istiyordu. Kolunun birini bacaklarını altın da diğerinide sırtından ensesine doğru uzanıyordu. Sanki bir bebeği kucağına almış gibi görünüyordu.