Omzunda sakin nefesler alıp uyku yenik düşen bedeninin bütün ağırlığını onun üzerine bırakmış sırtına sarılı olan kollarını ise salmıştı.
Omzundaki ıslaklığı hissetmek normalde tiksineceği bir şey olsada şuanda gözlerinde asılı kalan yaşları salmasına neden oluyordu . Kolunu sarıldığı sırttan yavaşça çekip saati kontrol etti .
01.13
Gözleri dehşetle büyürken kaç saattir omzunda ağlayıp en sonunda uykuya daldığını bildiği adamın saçlarını izleyip yaşadığı şokun geçmesini bekledi .
Omzunda mışıl mışıl uyuyan adamı nazikce koltuğa yaslayıp telefonunu çıkarıp çalışanlarından birini aradı. Tek seferde anında açılırken içeride gürültüye karşı yüzünü buruşturdu. Bu milletin bu sese karşı nasıl sağır olmadığını merak ediyoru ! Kendisi tıkaç kullanmasına rağmen sağır olma yolunda emin adımlarla ilerliyordu...
''Buyur abi ...''diye gürültünün arasında bağırarak konuşan çalışanıyla yüzünü buruşturmak zorunda kaldı.
''Bir sorun yok değil mi ?''dedi içeride işlerin nasıl gittiğini merak ediyor olması suç değildi...
''Yok abi tıklım tıklım dolu her yer !''diye memnuniyetsizce konuşunca kaşlarını çattı.
''Dolu olması sizin için iyi , oradan para kazanıyorsunuz... bedava ekmek kimseye gitmiyor kusura bakmayın!''dedi sinirle . O da binbir zorlukla burayı açmıştı ve para kazanmanın ne kadar zor olduğunu bilecek kadar da çekeceğini çekmişti!
''Estağfurullah abi yanlış aldın... ''diye mahcup sesiyle konuşunca gülümsedi. Herkes çalışıp evine ekmek götürme derdindeyse söylenmek olmazdı...
''Aferin ... sabah temizlikçi gelene kadar biriniz kalın... işiniz varsa haber verin ona göre bir çaresine bakarım .''dedi sıkıntıyla ensesini kaşıyarak.
''Olur abi ben kalırım da , sen nerdesin bir gittin göremedik daha ?...''diye devam eden soruları dineldi.
Ardı ardına sorulan sorulardan bunalmıştı artık. Ne vardı tamam deyip kapatsaydı! Sinirle söylene söylene telefonu kulağından uzaklaştırıp kimi aradığına baktı.''Beynimi sikeyim...''diye mırıldanıp tekrar kulağına götürdü. Arayacak başka kimse kalmamış gibi çenesi düşük Mehmet'i aramıştı!
''Benim işim var ... dışarıdayım. '' dedi yanında uyuyan adama kısa bir bakış atıp.
''Haa... anladım abi . Ben kapatayım o zaman .''deyip onaylar bir mırıltı duyunca aramayı sonlandırdı.
Kerem nihayet rahat bir nefes alıp vücudunu uyuyan adama çevirdi. Omzundan dürtüp uyanmasını bekledi fakat adam neredeyse kıçını ona dönüp uyuyacaktı!
''Aras... uyan hadi .''diye seslendi ama aldığı cevap bir kaç mırıltıdan ibaretti . Sinirle elini yüzünde gezdirdi , beyefendinin keyfini bekliyordu!
''Aras kalksana oğlum .''dedi daha yüksek tonda .
''Anne ... birazcık daha uyuyalım. '' deyip baygın bakışlarıyla kucağına kafasını koyup daracık alana sığmak için debelenince Kerem sırıtmadan edemedi .
Biraz yana kayıp kapının yanına kadar gitti . Aras'ı da yukarı çekmeye çalışırken onunda yardımıyla koca adamı koltukta kucağına yatırmıştı.
Kucağındaki adamın saçlarını okşarken kafasını kurcalayıp duran sorulardan kurtulmaya çalıştı. Ondan nefret etmiyordu eskisi gibi ama sevmiyordu da sadece sürekli şaklabanlık yapması hoşuna gidiyordu, fazlası değil!