Medya : dim sum
Kerem'i eve getirip zorla yatırdıktan sonra söz verdiği gibi ona dim sum yapmak için gerekli olan şeyleri almaya çıktı. Bir çok çeşidi ve her ikisininde beğendikleri farklı olduğu için alışveriş hep uzun sürerdi fakat şuanda Kerem istediğini yapacağından onun sevdiği karides ve tavuklu yapacaktı tabi kendisi içinde sebzeli ...
''Acaba Kerem bu yemeği daha önce nerede yedi .''diye mırıldandı karides paketini eline alırken.
''Bizim eski yaşadığımız mahallede çin restoranı vardı... sanırım ilk orada yemiştim .''
Yan tarafından duyduğu sesle tuttuğu paketi aldığı yere fırlatırcasına bırakmıştı. Elini kalbinin üzerine koyup derin bir nefes aldı ve öldürücü bakışlarını Kerem'e çevirdi.
''SENİN BURADA NE İŞİN VAR !?'' dedi ses tonunun farkında değilken. Bütün bakışlar onlara dönünce utançla başını yere eğdi ve bildiği bütün küfürleri salak arkadaşına etti . Kerem etrafa işinize dönün bakışları attıktan sonra artık salçalı makarna olmuş çocuğa sırıtarak baktı.
''Biliyor musun şuanda salçalı makarna gibi görünüyorsun. '' dedi kahkahasını gizlemeden. Karan anında bakışlarını ona çıkarsa da bu kez de onun söylediği şeyden utanmıştı.
''Gülmeyi kes !'' dedi bıraktığı paketi tekrar eline alırken.
''Neden taze akmak varken paketlenmiş alıyorsun? '' Kerem elindekini alıp geri bırakırken söylendi.
''Çünkü onunla uğraşamam , neredeyse akşam olacak ve benim bir dolu işim var yapılacak. '' dedi ve bu kez eline alıp sepete koydu.
''Ama ben senden baozi yapmanı da isteyecektim. '' diye yüzünü asarak mırıldandı.
''Ya sen Türk değil misin ? Ne bu çin mutfağı hastalığı?'' dedi tavuk reyonunda doğru ilerlerken.
''Lezzetli olduğunu düşündüğüm her yemek benim mutfağım olur. '' dedi eliyle gögüsünü patpatlayarak .
''Üff '' dedi ve onu ittirip alması gereken diğer şeyler için yanından uzaklaştı.
''Lan , beni beklesene !''diye bağırıp ikinci kez üzerlerine dikkat çektiği için dilini ısırıp içinden küfür ederek Karan'a yetişti.
Beraber güle eğlene alışveriş yapmaya devam ettiler . Kerem karın boşluğunda hafif acı hissetsede Karan'ı endişelendirmemek için yüzündeki gülümsemeyi bozmadan yanında dolaşmaya devam etti uzun süredir beraber alışverişe çıkmadıklarından bu ikisinede iyi gelmişti...
***
Yarım saattir gizlice ikisini takip ederken Kerem'in üzerine atlamamak için kendini zor tutuyordu. Arkadaşı diye bu kadar yakın davranmasına gerek yoktu !''Abi sen salak mısın? Ne diye beline bile zor gelen reyonun arkasına saklanıyorsun. '' deyip ensesine bir tane yapıştıran Aras'la irkilip onun dediği gibi saklandığını zannettiği yerden çıktı.
''Evet salağım. '' dedi dişlerinin arasından. ''Şu şerefsiz biraz daha dokunursa gerçekten salak olup onu öldüreceğim. ''
''Hoop birader ... Ona dokunursan ben ve Karan seninle grup yaparız. '' dedi Aras sırıtarak. Şaka bir yana gerçekten ona dokunamazdı...
''Siktir git midemi bulandırma. '' dedi yüzündeki tiksinen ifadeyi gizlemeden.
''Karan'ada böyle davranacaksan işimiz zor .''dedi sırıtışını bozmadan .
''Sırıtmayı kes pezevenklere benziyorsun ... Karan istisna .''dedi son sözünde kendinden emin tonda .
''Neyse önce alışverişi bitirelim .''dedi Aras sırtına vurup onu haraketlendirerek.